İnsan Hakları Derneği’nden hasta tutsakların durumuna ve cezaevindeki kötü şartlara dikkat çekmek için İstanbul ve Hatay’dan ortak ses : Hasta tutsaklar serbest bırtakılsın
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından hasta tutukluların serbest bırakılması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda yapılmak istenen “F Oturumu”nun, 360’ıncı haftası da polis tarafından engellendi. Bunun üzerine açıklama İHD binası önünde yapıldı. Hatay’da ise yurttaşlar kanser hastası Muhsin Kızılkan’ın durumuna dikkat çekerek Hasta tutsakların derhal serbest bırakılması gerektiğini belirtti
İstanbul’da Bu haftaki eylemde hasta tutuklu İmam Çelikdemir’in durumuna dikkat çekildi. Çok sayıda kişinin destek verdiği eyleme açıklamayı İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Hatice Onaran yaptı.
‘Tutsakların talebi karşılansın’
Hapishanelerdeki bir çok mahpus tecrit, izolasyon ve yalnızlaştırma gibi uygulamalar nedeniyle ciddi hastalıklara yakalandığını belirten Onaran, tutukluların tedavi edilmeleri engellenerek yaşam haklarının da ellerinden alındığını ifade etti. Tedavi edilmediği için geçen hafta iki mahpusun yaşamını yitirdiğini hatırlatan Onaran, “Hapishane komisyonu olarak birkaç kez durumunu paylaşarak serbest bırakılmalarını istediğimiz Ali Haydar Yıldız ve Metin Gök yaşamını yitirdi. Tedavi hakları engellendiği bugünkü koşullarda İmralı Hapishanesinde tecridin son bulması talebiyle süren açlık grevlerinde yeni hasta mahpusların oluşturulmaması için, açlık grevine gidenlerin taleplerini karşılanmasını istiyoruz” dedi.
İmam Çelikdemir’in durumuna dikkat çekildi
Çelikdemir, 1975 Dersim doğumlu olduğunu ve 1995 yılında gözaltına alınıp ağır işkenceye maruz kaldığını hatırlatan Onaran, “Tutuklanınca kısa bir süre Elazığ E tipi Hapishanesinde tutularak tedavi için Ankara/Ulucanlar Hapishanesine sevk edilir. Müebbet hapis cezası verilir. Çelikdemir’in rahatsızlığı 2000’Ii yılların başında Malatya Hapishanesinde tekli hücrede kalırken başlar” dedi.
Onaran, şöyle devam etti: “İmam’ı birçok hapishaneye gönderdiler. Kandıra hapishanesine gönderdiklerinde ilaç vermedikleri için durumu kötüleşti. Hücrede yerde yatırdılar. Yemek yiyemez haldeydi. Oradan da Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi‘ne sevk ettiler. Tedavi gördükten sonra biraz toparlandı. Hastaneden çıkarıp Metris Hapishanesine sevk ettiler. Belli sürelerde hastaneye götürüyorlardı. Adli Tıp Kurumu’na sevk edildiğinde, kurum kendisine ‘hapishane de kalamaz’ raporu verdi. Verdikleri raporda ‘Kronik şizofren’ yazıyordu. Bu rapor 2002 yılında verildi. Cumhuriyet Başsavcısı tahliye kararı vermedi. Avukat tarafından Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapıldı. Başvuru, 2017 yılında reddedilerek iade edildi.”
İnsan hakları savunucuları olarak, yasa koyucuların hapishanelerde insan hak ve özgürlüklerini temel almasını talep ettiklerini ifade eden Onaran, “Hasta mahpusların gerekli ve yeterli tedaviye kavuşturulmasını İmam Celikdemir ve durumları ağır olan hasta mahpusların serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘Muhsiz Kızılkan derhal serbest bırakılsın’
Hatay’da ise yurttaşlar kanser hastası Muhsin Kızılkan’ın durumuna dikkat çekti. İHD Adana Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Avukat Zelal Demiray, Kızılkan ve tüm hasta tutukluların derhal serbest bırakılmasını istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana ve Hatay Şubeleri, İskenderun T Tipi Cezaevi’nde kalan kanser hastası Muhsin Kızılkan’ın durumuna dikkat çekti. İHD Hatay Şube binasında yapılan açıklamaya insan hakları savunucularının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hatay il ve ilçe yöneticileri katılırken, “Hasta mahpus Muhsin Kızılkan serbest bırakılsın” pankartı ve “Hapishanelerde ölüm istemiyoruz”, “Tedavi hakkı engellenemez” ve “Hasta mahpuslar yalnız değildir” dövizleri açıldı.
Avukat Zelal Demiray, son bir haftada “cezaevinde kalamaz” raporunu olmasına rağmen tahliye edilmeyen Metris R Tipi Cezaevi’nde kalan Ali Haydar Yıldız ile Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Mehmet Gök adlı tutukluların yaşamlarını yitirdiğini hatırlattı.
‘Sağlığa ve tıbbı bakıma erişim sorunu’
Türkiye cezaevlerinde yaşanan sorunların en yakıcısının “sağlığa ve tıbbı bakıma erişim sorunu” olduğuna dikkat çeken Demiray, bu erişim sorununun cezalandırma aracına dönüştüğünü dile getirdi. Müebbet hapis cezasına mahkum edilen kanser hastası Muhsin Kızılkan’ın, 2016’da kolon kanseri teşhisi konulup, kalın bağırsaklarından bir metrelik kısmının kesildiğini ve Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği raporla cezasının infazının ertelenip tahliye edildiğini anlattı. 1,5 yıl sonra rapor süresinin bitmesi üzerine Kızılkan’ın tekrardan tutuklanıp, İskenderun T Tipi Cezaevi’ne konulduğunu aktaran Demiray, Kızılkan’ın fıtık ameliyatı olduğunu ve sağlık hakkına erişimi konusunda sorunlar yaşadığını dile getirdi.
‘Derhal serbest bırakılmalıdır’
Cezaevlerinde ölümlerin olmaması için yetkilileri göreve davet eden Demiray, şunları söyledi: “Bu koşullarda yapılması gereken; ATK engelinin kaldırılmak suretiyle Muhsin Kızılkan’ın hastalıkları dikkate alınarak Anayasanın 104’üncü Maddesinde Cumhurbaşkanına tanınan ‘Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır’ maddesindeki hakka dayanarak cezasını affetmesi veya İnfaz hakimliğince hasta mahpus Muhsin Kızılkan’ın cezasını konutunda geçirmesine karar verilmesidir. Hasta mahpus Muhsin Kızılkan ve Türkiye hapishanelerinde bulunan hasta mahpuslar derhal serbest bırakılsın.”
HABER MERKEZİ