‘Kapitalizm tüketimi arttırmak için aşkı metalaştırıyor’ denilerek eleştirilen 14 Şubat, kadın örgütleri tarafından da her yıl protesto ediliyor. Psikolog Duygu Öz ile Sosyolog Yelda Şimşir, 14 Şubat vesilesiyle flört şiddetini anlattı
Kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığı Türkiye’de, örtük olarak yaşanan, oldukça önemli olduğu halde göz ardı edilen şiddet türü de flört şiddeti. Peki flört şiddeti nedir? Neden göz ardı ediliyor ya da üstü örtülüyor? Bu soruların cevaplarını il olarak Psikolog Duygu Öz Jinnews’e değerlendirdi. Medyada kadın cinayetlerinin sebepleri olarak yansıtılan “kıskançlık, tutku, şehvet” gibi kavramların sevgi ile bağdaştırılamayacağını vurgulayan Psikolog Duygu Öz, hukuki bir birim olarak evliliğin aksine flört ilişkilerinde kadınların ailelere ifşa edilme korkusu ile şiddet sarmalı içine girdiklerini belirtti. Gerçek aşkın, sevginin, sınırların, mahremiyetin, onayın, arzuların ortaya konması için kız ve erkek çocuklarla çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizen Öz, sadece okullar değil okul dışı her yaştan kadına ve erkeğe ulaşılmasının elzem olduğunu da ekledi.
‘Çocuklarla açık iletişim’
Cinsel saldırı, sonra bununla tehdit etme ya da kadının ilişki içinde çekilen fotoğrafların ya da sırların ifşa edilmesiyle tehdit edilmesi ile korkunç boyutların yaşanabildiğini kaydeden Öz, ailelerin çocuklarıyla açık bir iletişim kurması gerektiğine vurgu yaptı. “Çocuklara cinsiyetçi bir şekilde yaklaşmamak, yargılamamak gerekiyor. Gerçek ebeveynlik budur” diyerek konuşmasını sürdüren Öz, şunları söyledi: “Erkek çocuklar için de bu geçerli. Tahakkümü onun elinde tutmamak, karşısındakinin sınırlarına saygı duymasını öğretmek gerekir. Çocuklara cinsellik eğitimi verilmesi gerekir ama müfredatta yok. O nedenle sivil alanda bunu yapmak önemli.” Şiddetin kaynağının eşit olmayan güç ilişkileri olduğunu ve flört şiddetine en çok LGBTİ+’ların maruz kaldığını aktaran Duygu Öz, “Gücün kötüye kullanıldığı her yerde şiddet vardır. Bu bazen cinsiyet sebebiyle, bazen cinsel yönelim, cinsel kimlik, bazen sınıf, statü, bazen de etnik kimlikten kaynaklanabiliyor” dedi.
Kız çocuğuna yasak
Sosyolog Yelda Şimşir ise, modern çağla beraber ikili ilişkilerin evliliklerden önce başladığını belirterek, toplumsal cinsiyet rolleri veya cinsel sağlık bilgisinden uzak olunduğu için şiddetin ortaya çıktığını kaydetti. Toplumda erkekler flört konusunda cesaretlendirilirken kız çocukları için yasak olduğunu hatırlatan Şimşir, şöyle dedi: “İktidar kadınların üzerindeki geleneksel rollerin devam etmesini istiyor ve daha özgürlükçü bir perspektifi olan kadınlar dışlanıyor, şiddete maruz kalıyor ve devlet koruması sağlanmıyor. Cezai uygulamalarda ise çok ciddi hak ihlalleri yaşanıyor.”
‘Kadınlardan ciddi baskı’
Son süreçlerde kız çocuklarının okullaşma oranlarının çok düştüğünü de dile getiren Şimşir, tüm bu yaşananlar karşısında kadın örgütlerinin çok ciddi baskılar oluşturduğunu söyleyerek, şöyle dedi: “Kadınlar bu günlere tırnakları ile kazıyarak geldi ve geri çekilmenin olmaması gerekiyor. Hükümet bunun farkında. Kadınlar haklarından asla vazgeçmeyecek ve kız çocuklarının haklarını da koruyacak.”
İZMİR