ETHA muhabirleri İsminaz Temel ve Hava Cuştan’ın da aralarında bulunduğu 23 kişinin yargılandığı davada mahkeme, tutuklu Temel’in tahliyesine karar verdi.
Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabirleri İsminaz Temel ve Havva Cuştan ile Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarının da aralarında bulunduğu 23 kişinin “Örgüt üyeliği” ve “Örgüt propagandası” iddiasıyla yargılandığı davanın 3’üncü duruşması, İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gazeteci Temel’in Erkan Kakça ve Coşkun Yiğit ile birlikte tutuklu yargılandığı duruşmada, tutuksuz gazeteci ve avukatlar hazır bulundu. Duruşmayı yurt dışından heyetler ile aileler izledi.
Kimlik tespiti ile başlanan duruşmada ilk olarak F.K. isimli gizli tanıktan yazılı olarak alınan beyanları okundu. F. K., daha önceki beyanlarını reddetti. Mütalaası istenen savcı, duruşmaya gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirme kararı verilmesi, dijital materyallerinin incelemesinin beklenilmesi ile birlikte Temel ve diğer iki sanığın tutukluluk hallerinin devamı taleplerinde bulundu.
‘Gazeteciyim’
Bu yönde verilen mütalaanın ardından savunmasını yapmak üzere gazeteci İsminaz Temel’e söz verildi. Temel, “Bir 1,5 yıldır yargılanıyoruz. Sayın savcı kaçma şüphesi olduğunu ileri sürdü. Gizli tanıkların var olup, olmadığı da belli değil. Dosyaya konulan artı bir delil, bir tanık yok. Dosyaya konulan beyanlar gazeteci olduğumu söylüyor. Evet, bende diyorum; Gazeteciyim. Yıllarca ETHA’da çalıştım. Yapılan eylemler var ama ben katılmadım. Bu eylemleri gazeteci olarak takip ettim. Uzun zamandır gazetecilik yapıyorum. TGS üyesiyim” dedi.
Avukatı Ömer Çakırköz de müvekkili yönünden dosyadaki tek tespitin ETHA’da çalışıyor olması olduğunu dile getirdi. Çakırköz, “Müvekkilim gazeteci kimliği ile orada. Tanıkların dinlenmesi üç yıl önce. Benim müvekkilim bir 1,5 yıldır tutukludur” diyerek, Temel’in tahliyesini istedi.
‘Yapılan gazeteciliktir’
Avukat Özcan Kılıç ise, verilen ara kararların davayı uzatmaktan başka bir sonuç getirmediğini ifade etti. Kılıç, “Gazeteci hangi haberi yapacağına kandisi karar verir. O gazetecinin kararıdır. Seversiniz, sevmezsiniz orada yapılan gazeteciliktir” diye belirtti.
Diğer tutuklu sanıklar da, yaptıkları savunmalarında tahliye talebinde bulundu. Tutuklulardan Erkan Kakça, HDP üyesi olduğunu ifade ederek, “HDP’de siyaset yapmak suçsa Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunsun savcı. HDP yöneticisi olduğum için birçok eylem ve etkinliğe katıldım. Uzun süredir tutukluyum. Uzun tutukluluğum dikkate alınarak tahliye edilmem yönünde karar verilmesi” talebinde bulundu.
Ara kararlardan vazgeçilmesi istendi
Sanık avukatları ise mahkeme heyetinden gizli tanıkların dinlenilmesi yönünde daha önce verdikleri ara kararlarında vazgeçmesini istedi. Mahkeme başkanı, bu talebe “Bir kaç duruşma daha karar oluştururuz. Gelmezlerse zaten artık vazgeçeriz” yanıtı verdi.
Duruşmada, mahkeme heyeti ile avukatlar arasında yurtdışından gelen bir grup avukatın isimlerinin duruşma zaptına geçirilmesi konusunda da tartışma yaşandı.
Mahkeme başkanının bu talebe yanıtı “Bizim için yurt dışından, yurt içinden gelmesinin bir anlamı yok. Bizim ülkemiz zaten kocaman bir ülke. Dışardan kimseye ihtiyacımız yok. Bizim avukatlarımız yurt dışındaki avukatlardan daha iyi” oldu. Ancak avukatların itiraz etmesi üzerine mahkeme başkanı “Üç tutuklu sanık var nereye getirdiniz olayı. Üç tutuklu sanık var siz siyasi olaya getirdiniz. Çok ayıp” dedi.
Tahliye edilmeyen sanığın tepkisi
Verilen kısa aranın ardından yerini alan mahkeme heyeti, ara kararlarını açıkladı. Tutuklu sanıklardan gazeteci İsminaz Temel’in ‘adli kontrol’ ile tahliye eden heyet, diğer iki sanığın ise tutukluluklarının devamına karar verdi.
Tahliye edilmeyen sanıklardan Erkan Kakça, heyete “Beni diğer sanıklardan ayıran ne. Benim tutukluluğuma neden devam kararı verildi?” sözleriyle tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı da “Onun suçunun propagandaya dönüşme durumu var. Senin farklı. Tanık beyanları var” dedi.
Kakça’nın “O zaman gidin tanıkları getirin. Kaç duruşmadır gelmeyen tanıklar sonraki duruşmada gelmezse ne olacak” sözleri üzerinde ise, mahkeme başkanı “Bir sonraki duruşmada tanık gelmezse ona göre değerlendirme yapacağız” diyerek yanıt verdi.
Bir sonraki duruşma 24 Nisan’a ertelendi.
HABER MERKEZİ