Hewlêr’de tecride karşı 84 gündür açlık grevinde olan HDP Temsilciliği Üyesi Nasır Yağız, olacak her şeye hazırlıklı olduğunu ifade etti. Yağız, “mücadele ruhu bizi ayakta tutuyor” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Hakların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemi, 97’nci gününe, Federal Kürdistan Bölgesi’nin Hewlêr kentindeyse HDP Temsilciği Üyesi Nasır Yağız’ın eylemi 84’üncü gününe girdi. Mezopotamya Ajansı’ndan Metin Yoksu‘nun haberine göre, Türkiye’de yürüttüğü siyasi faaliyetlerden dolayı gördüğü baskılar sonucunda Şubat 2018’de Federe Kürdistan Bölgesi’ne gitmek zorunda kalan Nasır Yağız, siyasi çalışmalarını Hewlêr’de sürdürmeye devam etti. 84 gündür açlık grevinde olan Yağız, kendisi için tek bir talebinin olmadığını, insanların daha fazla ölmemesi için tecride son verilmesini talep ettiğini vurguladı.
‘Kendime dair tek bir talebim yoktur’
Geçtiğimiz gün rahatsızlanarak hastaneye kaldırılması ardından eylemine devam ettiğini vurgulayan Yağız, “Sağlığım olması gerektiği gibidir. Kimse beni düşünmesin, ben her şeye hazırlıklıyım. Kendime dair tek bir talebim yoktur. Ne mutlu ki bana böyle direngen bir halka karşı sorumluluğumu yerine getirerek şu an yaşıyorum. Eylemimi zafere ulaşana kadar da sürdüreceğim. Eyleme başladığım ilk günkü kararlılığım aynı şekilde devam ediyor. İnancımda kırılma yok, aksine daha fazla bir bilinçle eylemimi sürdürüyorum” dedi. Ailesi ve dostlarını mücadele içinde daha iyi tanıdığına dikkat çeken Yağız, “Özellikle Batmanlı hemşerilerimden selamlar alıyorum. Ne mutlu ki bana böyle duyarlı bir yaklaşımla bu halk tarafından takdirle anılıyoruz. O yüzden kendime dair tek bir talebimin olmadığının yeniden bilince çıkarılmasını istiyorum” şeklinde konuştu.
‘Bizi mücadele ruhu ayakta tutuyor’
Leyla Güven başta olmak üzere tüm eylemcilerle ara ara görüştüğünü dile getiren Yağız, “Leyla Güven tahliye olduğu zaman onunla görüştük. Ve bana, ‘Amed zindan direnişinin ruhunu iyi anlamışsın, işte bundan kaynaklı kazanacağımızı bir kez daha görüyorum’ dedi. Mazlumlardan Akiflere kadar hatta bugüne devam eden bu mücadele ruhu bizi ayakta tutuyor” şeklinde konuştu.
‘Benim tek talebim halkımın talebidir’
Sağlığına ilişkin hem sosyal medya üzerinden hem de telefonla çok sık soru sorulduğunu dile getiren Yağız, “Bu toplumun geleceği için eğer bir görev düşmüşse bana bugün ben onu yerine getiriyorum sadece. 1 Şubat’ta rahatsızlandım, hastaneye kaldırıldım; ama tedaviyi reddettim. Kendim için bir talebim yoktur. Benim tek talebim halkımın talebidir. Bu talep de benim moralimi yerine getiriyor. Beni bunca günün açlığına rağmen ayakta tutan felsefe, Önderliğin İmralı’daki 20 yıla yakın direnişidir. Onun direnişindeki felsefe başta Kürt halkı olmak üzere tüm Ortadoğu halklarını bir arada yaşama ve yaşatma felsefesidir” ifadelerini kullandı.
‘Bir daha pişmanlık yaşamamak için…’
Yaşanacak ölümlerden herkesin pişmanlık yaşayacağına dikkat çeken Yağız, şunları ifade etti: “Bakın Cizre bodrumlarında katledilen halkımız ve Mehmet Tunç için yaşadığımız pişmanlık bugün de devam ediyor. Onları neden yaşatamadık diye bugün de soruyorum. Yarın yeni pişmanlıklar yaşamamak için mücadele büyütülmelidir.”