Seçimlerde sadece belediyeleri almanın sorunları çözmede yeterli olmadığını belirten HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, ‘Yerelden politika üreten ve merkezine kadını alan bir çalışma yürütmeliyiz’ dedi.
Habibe Eren/Ankara-Jinnews
Yerel seçimlere az bir süre kalırken, Halkların Demokratik Partisi(HDP), 10 Şubat’ta Diyarbakır’da Kadın Seçim Beyannamesi’nin açıklayacak. Türkiye tarihinde yerel seçimlerde kadın beyannamesi hazırlayan ilk parti olan HDP, eşit temsiliyet politikasındaki kararlılığını bir kez daha ortaya koymuş oldu. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, yerel seçimler ile kadınların gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Yerel seçim çok önemli’
Kadın siyasetini güçlendiren, kadınların ciddi rol ve sorumluluk aldığı, değişime öncülük ettiği bir politik yaklaşıma sahip olduklarının altını çizen Taşdemir, “Bizim belediyecilik anlayışımızın Türkiye’de görülmeyen en bariz farklılığı kadın mücadelesi konusudur. Bu HDP’nin kadın partisi olma iddiasıyla başlayan ve bugün de devam eden bir politik yaklaşım. Partimizin verdiği mücadele bir ilham kaynağına da dönüşüyor” dedi. Batıda da kadın hareketlerinin hedef haline getirildiğini ve bir bütün ülke siyasetinde tecavüz ve istismarı meşrulaştıran yasaların gündeme getirildiğini dile getiren Taşdemir, şöyle konuştu: “Kadın mücadelesi topyekun bir tasfiye ile karşı karşıya kaldı. Elbette ki bugün bir kez daha bu kazanımları sahiplenmek, gelişen bu faşist erkek iktidarına bariyer oluşturmak açısından yerel seçimler çok önemli bir yerde duruyor.”
Kadın merkezli politika
Merkezi siyasetin tekçi ve eril anlayışının yerele indirgenmeye çalışıldığına işaret eden Taşdemir, “Kentimize, kentimizden sokağa, sokaktan aile ve evimizin içine kadar bizi saldırıya açık hale getiriyor bu siyaset” diyerek “Bizim aynı zamanda evimizde, sokağımızda mahallemizde ve kentimizde demokratik, paylaşımcı, kadın özgürlükçü ve eşitlikçi bir yaşam alanı gibi bir idealimiz var. Yine kadın yoksulluğundan tutalım da kadınların sosyalleşme alanlarına kadar yerelden politika üreten ve bunun merkezine kadını koyan bir perspektifle mücadelemizi yürütüyoruz” ifadelerinde bulundu.
‘Geri adım atmadık’
HDP’ye yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonlarına da değinen ve bu operasyonlarda çok fazla kadın siyasetçinin gözaltına alındığını kaydeden Taşdemir, “Eşbaşkanlık sistemimiz hedef haline getirildi. Öncü kadın siyasetçiler tutuklandı. Kadınlar katledildi, kurumları kapatıldı. Yine kadın mücadelesi illegalize edilmeye çalışıldı ve hedef haline getirildi. Ama bütün zorluk ve müdahale biçimlerine rağmen asla mücadelemizden geri adım atmadık” diye konuştu. Birçok yerde ön seçimle aday adaylarının belirlendiğini, kadın adayların halktan büyük bir destek alarak seçildiğini belirten Taşdemir, “Eğilim yoklamaları ve benzer tartışmalarda birçok yerde kadınlar ciddi bir etki yarattı. Şimdi biz adaylarımızla birlikte alana çıkıp halkla ve kadınlarla buluşup kendimizi ve kentimizi nasıl yöneteceğimizle ilgili çalışma yürütüyoruz. Çok ciddi bir kampanya başlatacağız” dedi.
‘Partilerde kadının adı yok’
Seçime girecek olan tüm siyasi partilerin beyannamelerini açıkladığını hatırlatarak, merkez siyasi partilerin topluma sunduğu beyanname içeriğinin oldukça eril ve toplumu karşılamayan bir yerde durduğunu söyleyen Taşdemir, “Bırakın kadınların ihtiyaçlarını görmeyi, kadının adı bile yok” dedi.
‘Belediyeyi almakla bitmez’
Yerel demokrasinin de ortadan kaldırılabileceğini ifade eden ve buna karşı bir mücadele verildiğinin altını çizen Taşdemir, son olarak şunları söyledi: “Bu anlayışı geriletmek ve cevap vermek açısından yerel seçimler oldukça önemli. Ekonomik sorundan savaş sorununa, Kürt sorunundan tecride kadar çok ciddi bir kriz ve travma ile karşı karşıya halklar. Bunu çözebilmenin yolu tüm mücadeleleri içeren bir yerel yönetim perspektifidir. Nihai perspektif hedefimiz faşizmi durdurmaktır.”