Köy boşaltıldı, baba kaybettirildi, 2 kardeş yaşamını yitirdi, 2 kardeş ise tutuklu. 1994 yılında Bingöl’de başlayan bu hikaye, yoksulluk, sürgün ve eziyetle dolu.
Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Sağgöze köyünde 1994 yılında 10 nüfuslu Yakışır ailesinin yaşadıkları aynı zamanda siyasal, sosyal ve ekonomik ağır sonuçlarıyla süren Kürt sorunun bir özeti niteliğinde. Metropol göçü aynı zamanda yoksulluk ve geçim sıkıntısını beraberinde getirdi. Mehmet Yakışır, 13 Temmuz 2018’de Gümüşhane’de yaşanan bir çatışmada yaşamını yitirdi. Yakup Yakışır ise geçen yıl mart ayında Afrin’de yaşamını yitirdi. Yakışır ailesinden baba Mahmet Ali Yakışır ise kimliği belirsiz kişilerce kaçırılır ve o günden bu yana bir daha haber alınamaz. Baba Yakış hakkındaki tek bilgi, bir yıl sonra “öldürüldü” haberi olur. Sur’da ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde kentin içinde kalan yeğeni Mahsum Gürkan’ın da Mart 2016’da yaşamını yitirdiğini anlatan Salih Yakışır, “94’te babam katlediliyor. Ondan sonra ablam evleniyor. Sonra ablamın çocuğu büyüyor ve o da katlediliyor. Sorunun köküne inilmediği zaman çözüm bulunmaz” diyor.
‘Son bulmasını istiyorum’
Duygularını anlatmakta zorlanan 67 yaşındaki anne Hatice Yakışır ise, “1993’ten itibaren köylerimiz bombalandı.İnsanlarımız öldürülmeye başlandı, talan başladı. Bu şekilde 1994’e girdik. Bu defa köyümüz F16’larla bombalandı. Oğlum Talip arabasına bir yol kontrolü sırasında bomba bıraktılar, öyle tutukladılar, diğer oğlum Orhan ise başka bir gerekçeyle tutuklandı. Baskılar, tutuklamalar, tehditler ve yoksulluk içinde geçti ömrümüz. En son oğlum Şervan Efrin’de şehit düştü. Eşim ve iki oğlum öldü. Ben anne olarak, bu katletme ve katliamların bir an önce son bulmasını istiyorum” dedi.
DİYARBAKIR