Kartal’da 8 katlı binanın enkaz çalışmaları devam ederken 14 kişinin cansız bedeni çıkarıldı. 14 kişi ise yaralı olarak kurtarıldı. Çalışmaların ağır ilerlemesi tepki çekiyor. Yurttaşların anlatımları ihmalin olduğunu ortaya koyuyor.
İstanbul Kartal’da Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema sokak üzerinde bulunan 8 katlı binada yaşamını yitirenlerin sayısı her geçen gün artıyor. 6 Şubat Çarşamba günü saat 16.00 suların da büyük bir gürültü ile çöken binada kaç kişinin olduğuna dair hala yetkililerden bir açıklama yapılmaması kaygıları artırıyor.İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, binada 43 yurttaşın kayıtlı olduğunu söylemiş ama enkaz altında kaç kişinin olduğunu dair bilgi paylaşmadı. Binanın son 3 katının kaçak olduğu ortaya çıktı. Binanın zemin katında bulunan tekstil atölyesinde ise 25-30 kişinin olduğu iddia edildi ancak net rakamla ilgili yetkililer sessiz. Aynı zamanda binanın çökmesiyle ilgili ortaya yeni bir iddia daha atıldı. İddiaya göre binanın zemin katında bulunan atölyede taşıyıcı bir kolunun kesildi. Çökme tehlikesine karşın komşu 7 bina boşaltıldı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, binanın çökmesine ilişkin soruşturma başlatırken İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği de binanın çökmesiyle ilgili yayın yasağı kararı verdi. Konuyla ilgili yayın yasağının gelmesi ölü sayısının gizlendiği şüphesini oluşturdu. Binanın enkazından 14 yurttaşın cansız bedeni çıkarıldı, 14 kişi ise yaralı olarak kurtarıldı. Yaralılardan 4 kişinin durumu ciddiyetini koruyor.
İhmal ortada
Binanın 5. 6. ve 7 katlarında 3 dairede 15 yakını oturan Onur Ayaz, Mustafa Alemdar’ın kendisine birkaç gün önce binanın sallandığını ve tekstil atölyesinin camlarının kırıldığı bilgisi paylaşması ihmali gözler önüne serdi. Dayısının 3 çocuğunun enkaz altında olduğunun söyleyen ve Cumhuriyet muhabirlerine konuşan Serhat Özeş, “Bir senedir bu eve taşınmışlardı. Yengem evin ara ara sallandığını söylüyordu. 1.5, 14 ve 15 yaşında üç çocuğu vardı. Anne çocuklarına yemek yaptıktan sonra ekmek almaya gitmiş. Döndüğünde binanın çöktüğünü görmüş. Bina işaret vermiş ama her yerde denetimsizlik, ilgisizlik” dedi.
Başvuru uzatılmıştı
Haziran 2018’de çıkarılan “İmar Barışı” daha sonra Haziran 2019’a kadar uzatıldı. “İmar Barışı”ndan faydalanmak için özellikle İstanbul gibi mega kentlerde çok sayıda başvuru yapıldı. Bu da yıkımlara davetiye çıkarıyor.Kartal’da çöken binanın “İmar Barışı” mevzuatının eseri olduğunu ifade eden İMO Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, mühendislik hizmeti almayan kaçak yapıların affedilmesinin kentlere saatli bombaların sokulması anlamına geldiğini söyledi. MA’da Sadiye Eser’e konuşan Gökçe, ne kadar doğru açıklamalar yaptıklarını çok fazla zaman geçmeden yıkılan Kartal’daki binayla görmüş olduklarını söyledi. Kartal’da yıkılan binanın enkazına ambulansların giremediğini ve trafiğin felç olduğunu aktaran Gökçe, “İstanbul’un karşılaşacağı bir depremde bütün yollar kapanacak. Ulaşım işlemeyecek. Yangınlar çıkacak, o yangınlar söndürülemeyecek. Bu nedenle kaçak ve mühendislik hizmeti görmeyen yapıların af edilmesi değil,tam tersi o yapılar ile ilgili bir mühendislik çalışması yapılması gerekir” diye belirtti. TMMOB İMO İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna da, “İmar Barışı’ olarak kabul etmiyoruz. Düpedüz bir imar affıdır” diyerek hükümetin politikasını eleştirdi.İmar Barışı’ süresinin uzatılmasına da tepki gösteren Suna, “Bu akıllara şunu getiriyor; yeterli sayıda müracaat yapılıp beklenilen para toplanılmadığı için bu süre uzatımına gidildi diye düşünüyoruz” dedi.
İktidar alışkanlık haline getirdi
DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren ise yayın yasağını eleştirdi. Yaşananları vahim olarak değerlendiren Eren, “Bu vahim bir olay.İktidarın kendi verdiği bilgilerin dışında hiçbir bilginin kamuoyuna ulaşmasını istememesinin göstergesidir. Kendilerine rahatsız edeceğini düşündükleri her olayda buna tren kazaları gibi olaylarda dahil yayın yasakları getiriyorlar. Her olayda bunu alışkanlık haline getirdiler. Topluma olumsuz hiçbir şey olmuyormuş gibi yansıtıyorlar. Bir şekilden toplum ne olup bittiğinden haberdar olacaktır. Muhtemelen ölü sayısı fazlaysa onu gizlemeye çalışacaklardır. Ama yine de bir şekilde toplum haberdar olacaktır. Bunu bir çırpınış olarak görüyorum” diye konuştu.
Kartal ilk değil
Beyoğlu Sütlüce’de de toprak kayması sonucu bir bina 24 Temmuz 2018’de çöktü. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “1994’te yapılmış, ruhsatı, iskanı olmayan bir bina, yoğun yağmurlardan dolayı istinat duvarının yıkılmasından sonra büyük bir tehlike yaşıyor” diye açıklama yapmıştı. 2 Kasım 2018’de Ümraniye’de metro inşaat sahasının da bulunduğu caddede göçük meydana geldi. Çevredeki bir siteye ait güvenlik kulübesinin de göçükte kalması nedeniyle 2 güvenlik görevlisi göçük altında kalmış ve yaşamını yitirmişti.
Bir aileden 8 kişi öldü
Enkazdan cansız bedeni çıkarılan bazı yurttaşların isimleri ise şöyle, Ayşe Alemdar, Yıldız Gündüzoğlu, Fatma Karaman, Mustafa alemdar, Safiye Alemdar (Mustafa Alemdar’ın annesi), Safiye Alemdar (Mustafa Alemdar’ın eşi), Erdoğan Alemdar, Saime Alemdar, Ecrin Alemdar, Eslem Alemdar. Kartal’da çöken binada oturan Alemdar ailesinden şu ana kadar 8 kişi hayatını kaybetti. Alemdar ailesine ait olan fotoğrafta Erdoğan Alemdar, çocukları Ecrin ve Eslem ile birlikte. Karedeki diğer kişiler ise ailenin diğer üyeleri.
HABER MERKEZİ