Adana Mutabakatı’na sarılan Erdoğan, Minbic’e müdahale sinyali verdi. Türkiye’nin, 2016 yılında Minbic Askeri Meclisi ve koalisyonla İncirlik’te anlaşmaya vardığı ortaya çıktı. Şu an ise Türkiye bunu ihlal ediyor
Suriye’deki politikası belirsiz bir hal alan, en son Beşar Esad yönetimiyle alttan alta görüşmeleri olduğunu duyuran AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı günkü grup toplantısında, Minbic’e müdahaleyi bir kez daha gündeme getirdi. ABD yönetiminin Suriye konusunda kendilerine somut bir plan sunmadığını söyleyen Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’a ‘verilen sözleri tutma’ çağrısı yaptı ve “Münbiç’teki teröristler birkaç hafta içinde bölgeden çıkarılmazsa bekleme süremiz sona erer” diyerek üstü kapalı tehditte bulundu. Türkiye’nin, özellikle de İdlib’deki çatışmasızlık bölgesini ihlal eden kontrolündeki ÖSO grupları nedeniyle yaşadığı zorlanmaların ardından her fırsatta öne sürdüğü Minbic, oldukça stratejik bir önemde. Türkiye’nin geçen ay müdahale hazırlıklarına başlaması üzerine Rusya ve Suriye askerleri, Minbic-Bab arasındaki bölgeye konumlandı. Halen Minbic Askeri Meclisi’nin denetiminde bulunan kentte, ABD öncülüğündeki koalisyon askerlerinin mevcudiyeti de bulunuyor. Erdoğan’ın son açıklamasının ardından Minbic Askeri Meclisi’nden dikkat çekici bir demeç geldi. Hawar Haber Ajansı’nın haberine göre, 2016 yılında Şems El Şimal, Siwar El Minbic, Cund El Heremên Tugayı, Fırat Tugayları, El Qosî Tugayı, Minbic Türkmenleri Tugayı gibi grupların katılımıyla Tişrîn Barajı’nda kurulan Minbic Askeri Meclisi, aynı yıl Minbic’i IŞİD’den kurtarmak için hamle başlattı.
İncirlik’te toplandılar
Hamle başladığında Türkiye’nin yoğun siyasi ve diplomatik baskıları gelince, ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon ve Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) katılımıyla Türk yetkililerle İncirlik Üssü’nde bir toplantı yapıldı. Heyette, Minbic Askeri Meclisi’nden Ednan Ebu Emced, yardımcısı İbrahim El Benawî ve Faysal Ebu Leyla da yer alıyordu. Burada Koalisyon, DSG ve Türk yetkililerin katıldığı toplantıda “Minbic’in DSG’nin desteğiyle özgürleştirilmesi ve ardından DSG savaşçılarının Fırat’ın doğusuna çekilmesi ve kentin idaresinin ise sivil meclise devredilmesi” konusunda anlaşmaya varıldı. Bu anlaşma sonrası Minbic’i özgürleştirme operasyonu başladı. Operasyon sırasında İncirlik’teki toplantıya katılan Ebu Leyla hayatını kaybetti. Bir diğer isim Ebu Hemced ise Rakka’yı kurtarma hamlesinde can verdi.
YPG anlaşmaya uydu
Bölge halkının çağrısı üzerine 1 Haziran 2016 tarihinde başlayan operasyon, 15 Ağustos 2016 tarihinde tamamlandı. Operasyona DSG savaşçıları karadan, uluslararası koalisyon da havadan destek verdi. Kentin IŞİD’den kurtarılmasından sonra DSG, YPG, YPJ savaşçıları kentten ayrıldı ve Kuzey Suriye’deki noktalarına çekildi. İncirlik Anlaşması’na göre, YPG’nin askeri danışmanları da 5 Eylül 2018 tarihinden Minbic’den ayrıldı. Minbic Askeri Meclisi de güçlerinin sınır güvenliğini sağlamakla görevli olduğunu belirterek, kent için güvenliğini İç Güvenlik Güçleri’ne kentin idaresini ise sivil yönetime bıraktı.
‘DSG ile organik bağ yok’
Bölgenin IŞİD’den arındırılmasında önemli bir role sahip olduklarını belirten Derwîş, buna bütün dünyanın şahit olduğunu kaydetti. Derwîş, tüm kararlarını kendileri aldıklarını ve hiçbir güce bağlı olmadıklarını vurguladı. Derwîş, ilişkilerine ilişkin de şunları söyledi: “DSG ile organik hiçbir bağımız yoktur. Onlar bizim komşumuz olan ve kentin özgürleşmesinde ve savaşçılarımızın eğitiminde bize destek veren bir güçtür. Bizler bağımsız bir gücüz ve diğer tüm güçlerle de ilişki kurmaya hazırız.”
‘IŞİD yeniden canlanabilir’
ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Joseph Votel, Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu’nda Trump yönetiminin Suriye’den çekilme kararı ve IŞİD’le mücadele konusunda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Votel, IŞİD’in üzerindeki baskı devam ettirilmezse örgütün yeniden canlanabileceği uyarısında bulundu.
ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) Trump yönetiminin Suriye’den çekilme kararını açıklamasının ardından yayımladığı ilk raporda, IŞİD’in üzerindeki baskı sürdürülmezse örgütün 6-12 ay içinde yeniden toparlanabileceği uyarısı yer almıştı. IŞİD’in hala aktif bir direniş örgütü olduğunun vurgulandığı raporda, CENTCOM’un değerlendirmesine atıfta bulunulmuş, IŞİD’in Suriye’den çekilmeyi bir zafer olarak göstermeye çalışacağı ve çekilme sırasında da Amerikan askerlerine yönelik saldırıda bulunabileceği uyarısı yer almıştı. Votel’e, Trump yönetiminin Suriye’den çekilme kararı kamuoyuna açıklanmadan önce karardan haberdar olup-olmadığı soruldu. Karardan daha önce haberdar olmadığını söyleyen Votel, kendisine Suriye’den çekilme kararı konusunda danışılmadığını belirtti.
Votel, Demokrat Senatör Martin Heinrich’ten gelen “Askerlerimiz Suriye’den çekilirken Kürt müttefiklerimizin güvenliğini garanti altına almak için ne gibi çabalar yürütülüyor?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bu, şu an devam eden planlamaların kilit bir unsuru. IŞİD’i yenilgiye uğratmak ve güçlerimizi çekmek gibi çok sayıda görevin yer aldığı listeye, Türkiye’nin korunmasını ve onlara tehdit yöneltilmemesini garanti altına almayı ve bizimle birlikte savaşan güçleri korumamızı da ekliyoruz. Dolayısıyla şu an hem diplomatik hem askeri düzeylerde devam eden planlama çalışmalarımızın kilit bir unsuru, tam da bu meseleyi ele almak ve bizimle birlikte savaşan, bize görevimizi tamamlamakta yardım edenlerin, biz Suriye’den çıkarken korunması.”
DIŞ HABERLER