Konuk Yazar- Bünyan 2 nolu T Tipi Cezaevi
Sizleri, bir öğın yemek yemediğınde ortalığı cacıx eden ama anasi telefonda “Xaxın çocuklari hep açlığa girmişler. Sen de girmesen öz oğlım olmadığına inanıp edli tıpa koşarım” tehdidiyle uzun açlığa giren yurtsever edli ve anasının kalbiyle selamliyem.
Bu ana olayi de ele elo-tewşo bişedir ki, hiçbir şey anlamıyim. Bazen baxisen seni teşwiq edip, “sen de gir oxlim-kızım. Perhiz eyıdir, miden rahatlar” diyiler. Sen her ne kadar “bu perhiz, o perhiz değıl ana” diye doğrılti vermex istediğınde ise hema başlariyla gözleriyle ecêp ecêp mimik hareketleri yapıp, “çaxtırma, seni ben doğırdım. Ne demex oldığıni da senden eyi biliyem” demek istiler.
Bazen de baxisen eylemkırici oliler: “wiii, ma aç aç yaşani? Pexember bile her ogınde bir xurma yiyidi” diyiler. “Ana zindana Diyarbekir, Direniş. Xaxın özgırlıği…” diye uzun uzun bir nutuxa başlayacaxsın ki, gene sözi ağzına tıxıp, “Hele hele tipe bax. Kaxmış anasına akıl veri. Sanki ben bunlari bilmiyem. Diyarbekiri de biliyem, sağoğni de biliyem, Hitlerin kamplarıni de biliyem” dıyip, üst perdeden tawır taxınıp derin mewzulara giri. İnsan utani sonra.
* * *
Geçen telefona çıxarken, baxtım bi arkadaş anasiyle konışırken sesini yükseltti. İçten içe cesaretine heyranlix duyarken, anasiyla bağırarak konıştıği için de odaya dönünce eleştirmem gerextiğini de bilidim. Onun için biraz konuşmaxısına kulak kabarttım. Sesini daha da yükselterek, “Üff! Le, kız ana ben saan 50 defa demişem, ben evlenmiyem. Aşk, evlilıx falan, bunların hepsi sistemin oyınlaridir. Ma ben her gün oxıyem. Heqiqi aşkı falan biliyem” diyip daha uzatacaxken telefonın diger ucundaki ananın “box bilisen” deyişini oradaki tüm arkadaş toplılıği duydi.
Arkadaşın yüzü kızarıp sağa-sola baxınca duymamiş gibi yapıp tawana baxidım ki, bızım arkadaş, “heqet le ana, Eyşo ne yapi? Heci Uso’nın kızi. He, o benım davalımdır” dedığınde, telefon kulübelerinin öbır ucunda bir arkadaş bağırarak, “Hemeroit olasan inşallah. Az önce o qeder propaganda yaptın. Hepsi preze oldı şımdi” dedığınde herkesin tetikte oldığını da gördım.
* * *
Bir arkadaşa “Diyalektikte Yöntem” konısını vermişler arkadaşlar. Allah war, güçli bir sunım için gece-gundız çalışi ama imanımızi da gewretti. Bütın hal ve davranışlarımıza bir tanı koyıp Heraklitos, Platon, Aristo, Descartes, Kant ve diğer feylesofların yöntemine çarpıp insanlıx dersi veri. Bereket daha Hegel’i anlamamış. Bunun için de ona ecayip kızmiş. Yani Hegel’e…
Geçen saat 22:00 çayı sonrasi sigara içme bahanesiyle bir arkadaşı üst kata çıkarıp, Hegel’ın yöntemini tartışmaya açti. Baxti içinden çıxami sıgarasından derın bir fırt çekıp, “Hegel imansızi, kafamızi kundır etmiş ama kendisi de mezarında rıheten baxi” dediğınde, diğer arkadaş, “yöntemi anlamışsın” diyip yataxlarına çekildiler.
* * *
Bir de girtek olayi var. Bazi arkadaşlar zaman israfidır dese de, ben seviyim. Geçen axşam oxıdıx. Bir odamızda kendımızi gelıştırmağ için yapılan faaliyetlerini değerledırdiğinde, bir arkadaş, başka bir arkadaşi eleştırip, “Arkadaş faaliyet esnasında mektup yazi” dediğinde, komisyonci arkadaş hemen müdehale edıp, “kim ne zaman; buni somıtlaştır” dedi.
Bunun üzerine arkadaş da “Ahmet arkadaşın yüzüne baxtığımda qafasında mektup yazdiğıni hemen anladım” diyince bizim oda da kenni tutmayıp, “belki mektup değıl, senaryo yazidi” demesiyle oğumağı bırakıp, mektup mıydi, senaryo mıydi tartışmalari platformına dönince oxumağını bitiremedik.