Tecrite karşı açlık grevine giren Elazığ Cezaevi’ndeki tutukluların ihtiyaçlarının karşılanmadığı, Bandırma Cezaevi’ndeki tutukluların ailelerine ise idare tarafından ”Bize yardımcı olun, eylemlerinden vazgeçtirelim” denildiği öğrenildi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde tecridin kaldırılması için Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi 90’ıncı, tutukluların 16 Aralık’ta başlattığı eylem ise 52’nci gününe girdi.
Açlık grevindeki 281 tutukludan biri de 2013 yılında örgüt üyeliğinden 15 yıl ceza alan Cengaver Aykul. Diyarbakır, Gümüşhane ve Patnos cezaevlerinde kalan Aykul, 16 Aralık 2018’de Patnos L Tipi Cezaevi’nde açlık grevine başladı. Cezaevi yönetimince kaldığı koğuştan çıkarılarak tek kişilik hücreye konulan Aykul, açlık grevinin 10’uncu gününde Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevine sevk edildi. Elazığ Cezaevi’nde geçen hafta Aykul’u ziyaret eden avukatı Serhan Özdemir, müvekkilinin sağlık durumunun ağırlaştığını ve bağımsız bir doktor heyetinin Elazığ Cezaevine gidip incelemelerde bulunmasını istedi.
‘Ölüm orucu dayatılıyor’
Patnos’ta 10 gün, Elazığ cezaevinde ise yaklaşık 15 gün boyunca Aykul’un şekerli su ve limon dışında hiçbir ihtiyacının karşılanmadığını hatırlatan Özdemir, cezaevi yönetiminin açlık grevine girenlere karşı tutumuyla ölüm orucunu dayattığını belirtti. Özdemir, “Kesinlikle ölüm orucu şartları dayatılıyor. Müvekkilim halen gereksinimlerinin çoğundan yoksun bir şekilde eylemini devam ettiriyor” dedi. Sağlık durumu ağırlaşan Aykul’un şu ana kadar yaklaşık 20 kilo kaybının olduğunu belirten Özdemir, ayrıca Aykul’un sürekli baş ağrısı çektiğini, görme kaybı, ara ara unutkanlık, ağır hareket ve ellerinde titremelerin olduğunu söyledi.
İdare de doktor da aynı
Aykul’un, cezaevi müdürünün “gizli gizli yiyorsunuz, biliyorum” dediğini ve gece uyurlarken gardiyanların hakaretine maruz kaldıklarını kendilerine ilettiklerini ifade eden Özdemir, cezaevi doktorunun da idareyle aynı tutum içinde olduğunu ve Aykul gibi diğer eylemcilerin de tansiyon ve şeker ölçümlerini dahi yapmadığını söyledi. Özdemir, bağımsız bir doktor heyetinin cezaevini ziyaret etmesi gerektiğini belirtti.
‘Talepler karşılanmadan eylemden vazgeçmeyecek’
Cezaevinde yaptığı son görüşmede Aykul’un, Tabipler Odası’ndan bağımsız bir doktor heyetinin cezaevine gelmesi yönündeki talebini yinelediğini açıklayan Özdemir, “Müvekkilim çok acıdır ki, bir sonraki görüşten sonra bir daha görüşe çıkamayacağını ve yanımda bir kağıt kalem götürmemi istedi, vasiyetini yazdıracağını belirtti” şeklinde konuştu.
Avukat Özdemir, Aykul’un kesinlikle talepleri yerine gelmeden eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini söylediğini hatırlattı.
Açlık grevindeki tutuklunun annesi: Evde yemek yapmıyoruz
Antep L Tipi Kapalı Cezaevinde 4 yıldır tutuklu bulunan ve 28 Ocak’tan bu yana süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Abdullah Kurt’un annesi Nazife Kurt, çocuklarının yaşanan hukuksuzluklara karşı dört duvar arasında eylem başlattıklarını belirterek, çocuklarının bu insanlık dışı uygulamaları artık kabul etmeyeceklerini belirttiklerini dile getirdi. Kurt, “Talepler açıktır. İmralı tecridi ve tüm cezaevlerindeki tecrit kaldırılmalıdır. Talepleri kabul edilinceye kadar açlık grevlerini sürdüreceklerini söylediler. Diğer yollar kapatıldığı için bugün açlık grevleri devam ediyor. Kimseden bir şey dilenmiyoruz. Yasalarınızı uygulayın. İmralı tecridi kalksın. Tutuklular üzerindeki işkenceler de kalksın” şeklinde konuştu.
Evde yemek yapmayı bıraktıklarını söyleyen Kurt, şunları söyledi: “Gece uyuyamıyorum. Olumsuz bir haber gelir mi? Her an tetikteyim. Evde yemek yapmıyoruz. Mutfakta elim bir şeye gitmiyor. Yemeği yapamıyorum. Huzursuz bir durumdayız. Zaten tutuklular. Ceza vermişsiniz. Ne istiyorsunuz çocuklarımızdan. Orada da rahat bırakmıyorlar. Durumları, şartları iyi olsaydı zaten açlık grevine girmezlerdi.”
Sahiplenme çağrısı
Çocuklarının yaşam haklarının korunması için herkesin duyarlılık göstermesi gerektiğini ifade eden anne Kurt, “Tüm Kürt halkına sesleniyorum. Çocuklarımızı sahiplensinler. Onları yalnız bırakmasınlar. Yalnız kaldıkları halde, devlet onların ölümlerine seyirci kalacak.”
Cezaevi idaresi: Yardımcı olun vazgeçtirelim
HDP Gençlik Meclisi faaliyetlerinden dolayı 2014’te tutuklanıp, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7,5 yıl hapis cezası verilen Okuducu, 5 Ocak’tan bu yana Bandırma T Tipi Cezaevi arkadaşları Siraç Keskin, Abdullah Kaya, Şeyhmus Can ve Zinar Doğan ile birlikte süresiz dönüşümsüz açlık grevinde.
‘Direnişi yükselteceğiz’
Okuducu ailesi aracılığıyla şu mesajı paylaştı: “Burada bizler bir direniş içerisindeyiz. Tüm topluma sirayet eden mutlak tecridin kaldırılması için direniyoruz. Eylemimizden vazgeçirmeye çalışıyorlar ama bizler direnişimizi yükselteceğiz. Arkadaşlarımla birlikte güçlüyüz. Bu eylemimizi ve direnişimizi sona kadar devam edeceğiz. Talebimiz karşılanana kadar direnişimiz sürecek. Direnişimizi başarıya ulaştıracağız.”
‘Asıl devlet adım atmalı’
Yeğeninin ve diğer tutukluların verdiği direnişin sesi olacaklarını ifade eden Okuducu’nun amcası Sabahattin Okuducu, herkesi tutukluların direnişine ses olmaya ve aynı talep için mücadeleye çağırdı. Tutuklulara yönelik cezaevi idaresi tarafından baskıların arttırıldığına dikkat çeken Okuducu, cezaevi idaresinin ailelerin de eylemciler üzerinde açlık grevini bırakmaları noktasında zorlayıcı olmalarının istendiğini söyledi.
Cezaevi idaresinin dün görüşe giden Okuducu’nun annesi ve kardeşiyle görüşerek,”Biz üzülüyoruz. Siz de bu konuda bize yardımcı olun. El birliğiyle onları eylemlerinden vazgeçtirelim” dediğini aktaran Okuducu, ailenin ise duruma tepki göstererek, “Asıl devlet adım atmalı” dediğini söyledi. Bu girişimlere tepki gösteren amca Okuducu, “Yetkililer, bu girişimlerin yerine tutukluların haklı talebini kabul edilsin” dedi.
Okuducu, aileler olarak tutukluların haklı talebi etrafından mücadele ederek direnişlerine ses olacaklarını söyledi.
Kaynak: MA