‘Türkiye Kadın Buluşması’na katılan kadınlar, ortak hat üzerinden yürümeye kararlı olduklarını, kadın düşmanlığı üzerinden kendini inşa eden otoriteye karşı kimsenin ayrı ayrı hatlarda yürüme lüksünün olmadığını belirtti
İstanbul’da “Haklarımıza, hayatlarımıza, kazanımlarımıza sahip çıkıyoruz” sloganıyla 5-6 Ocak tarihlerinde 164 kadın ve LGBTİ+ örgütü tarafından TürkiyeKadın Buluşması gerçekleştirilmişti. 40’a yakın kentten 800’ü aşkın kadının katılımıyla gerçekleştirilen buluşmaya İzmir’den katılan kadınlar, cins temelli sorunlarının tümü için ortak bir hat üzerinde yürümekte kararlı olduklarını dile getirdi. HDP İzmirKadın Meclisi Sözcüsü Semra Uzunok, Türkiye kadın hareketinin muhalefetin sıkışmışlığının, dağınıklığının karşısında bir araya gelmenin yöntemlerini bulmaya çalıştığını belirterek, “Türkiye’de sokakların kapatıldığı, savaşın gündelik hayatımıza işlediği bir dönemde kadın hareketi ve kazanımlarının da saldırı altında olduğunu kadınlar görüyor ve birlikte duruyor. Yaşanan değişikliklerden ilk olarak HDP’li kadınlar etkileniyor. Çünkü HDP tabanı emekçilerden, işsizlerden yoksullardan, gençlerden oluşuyor. HDP’li kadınlar da mücadelede hep en önde yer alıyor. Meselenin şu raddeye geldiği süreçte hiç kimsenin ayrı ayrı hatlarda yürüme lüksünün olmadığını hepimiz görüyoruz” dedi.
‘Özel alan politiktir’
Kadınların birlikte mücadelesinin İstanbul merkezinde tartışılıp ardından yerellere sirayet ettiğini söyleyen Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Satiye Ok da oluşumun politik hattının da “Özel alanın politik olduğu” söyleminden beslendiğini dile getirdi. Satiye, “Erkeğin bu kadar egemen bir güç haline getirilmesi, erkek eliyle ailelerin küçük devletçikler şeklinde kurulup kadın üzerinde tahakkümün bu kadar geliştirilmesi bir bütün olarak bu zeminden besleniyor. Bizim erkek egemen şiddetine yaklaşımımız, söylediğimiz her şey politik bir söz ifade ediyor” diye belirtti.
Kadın grevi ve savaşa ilişkin
Temel gündemlerden birinin dünya kadın grevi olduğunu belirten Ok, kadın grevini cinsiyettemelli yaşanan bütün sorunlar karşısında geliştirilen bir tutum olarak tarif etti.Kadın grevini 2020’ye örgütlenen bir hat olarak belirlemeye çalıştıklarını ifade eden Satiye, “Kadınlar asgari müşterekte yan yana gelmek zorunda. Çocuk istismarı ya da 8 Mart, ev içi görünmeyen emek, son dönemde yasal değişiklikler, savaş sonrasında kadınların mağduriyeti,Kadınlar Birlikte Güçlü’nün sözü olacaktır. Bir bütün olarak kapitalist erkek egemen sistemden kaynaklı bütün saldırılar bizim temel gündemimiz olacak, olmak zorunda” dedi.
Bu bir arayış
İktidarın 2002 yılından bu yana örmeye çalıştığı başkanlık rejiminin kadın düşmanlığı üzerinden yükseldiğinin altını çizen Mor Dayanışma aktivisti Deniz Uslu da Kadınlar Birlikte Güçlü’nün farklı düşünce yapılarından kadınların bir arada durma çabasının dahi politik olduğunu vurguladı. Kadın ve çocuk haklarını hedef alan politikalar üzerinden seçim çalışmaları yapıldığını belirten Deniz, “Kadınlar Birlikte Güçlü, ekonomik krizin derinleşmesi, iktidarın pervasızlaşması, erkek egemenliğinin topluma sinmesiyle katmerlenen şiddete bir cevap niteliğinde. Bir örgüt kuruluyor gibi değil ama bir arayış olarak değerlendiriyoruz. Türkiye’de kadın hareketlerinin arayışlarına cevap olabilmek açısından bir arayış olarak değerlendiriyoruz” ifadelerinde bulundu.
İZMİR