Hazar Aksoy
İmza olarak J.M. Coetzee adını tercih eden Nobel ödülü sahibi John Maxwell Coetzee, “Barbarları Beklerken” isimli dünyaca ünlü romanında hayali bir imparatorlukta geçen olayları anlatıyor. Ancak birazcık dikkatli okurlar, yazarın 1970’lerdeki Güney Afrika beyaz azınlık rejimine gönderme yaptığını kolayca sezebiliyor. Geniş topraklara yayılmış bir imparatorluğun en ucundaki bölgesinde yaşayan Barbarlar, sözüm ona ayaklanarak imparatorluğu tehdit etmek üzeredirler. Onları bastırmak bahanesiyle merkezden gönderilen Albay ve emrindekiler, müthiş bir işkence ve kıyım başlatırlar. Bu olaylar, o bölgede görevli, yıllardır başkentin yüzünü görmemiş Sulh Yargıcı’nın ağzından aktarılır. J.M. Coetzee, yazmak-hesaplaşmak istediklerini belki de kolay okunur hale getirmek için kaleminin gücünü gösteriyor. Nitekim ürkütücü bir zorbalığın öyküsünü dile getirirken, olup bitenleri öncelikle bir aşk, sevecenlik, bağışlama ve insancıl duygular romanı olarak sunuyor.
Coetzee roman kişilerini, olayların geçtiği ortamı öylesine ustaca aktarıyor ki, karakterlerin hiçbiri karikatürleşmeden, iyi ve kötü yanlarıyla somutlaşıyor. Yazar, romanında zorbalara da, onların kurbanlarına da aynı insancıl tavır içinde yaklaşıyor. “Barbarları Beklerken” i okurken, bir yandan az gelişmiş ülkelerde yıllardır oynanan siyasi ayak oyunlarını izlerken, öte yandan alışılmadık ama gerçek, sarsıcı bir aşka tanık oluyorsunuz. İnsanın olduğu her yerde, sadece ihanet ve zorbalık değil, aynı zamanda aşka da vardır; kahramanlık da… Güney Afrika’da sömürgeci beyaz azınlık (apartheid) rejimine karşı verilen mücadele Nelson Mandela gibi bir lideri ve Coetzee gibi dünya çapında ünlü bir yazarı ortaya çıkardı. Kürt halkının özgürlük mücadelesi de kendi liderini ortaya çıkarmış bulunuyor; ancak bu mücadeleyi hak ettiği şekilde anlatarak dünya çapında başarılı olacak yazarlarını bekliyor galiba…
J.M.Coetzee
2003 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Coetzee, Güney Afrika’nın Cape Town şehrinde doğdu. Babası avukat, annesi ise öğretmendi. Ailesi 17. yüzyılda ülkeye gelen ilk Hollandalı göçmenlerdendi. Cape Town Üniversitesi’nde matematik ve İngilizce okudu. 1960 yılında İngilizce bölümünden, 1961’de de matematik bölümünden mezun oldu. 1960’ların başında taşındığı Londra’da bir süre bilgisayar programcısı olarak çalıştı. Doktorasını Texas Üniversitesi’nde yaptı. 1971 yılına kadar New York State Üniversitesi’nde İngilizce ve edebiyat dersleri verdi. ABD’de kalıcı oturma izni için 1971 yılında başvurdu; ancak Vietnam Savaşı karşıtı protestolara katıldığı için reddedildi. Bunun üzerine, Cape Town Üniversitesi’nde İngiliz edebiyatı profesörlüğü yapmak üzere Güney Afrika’ya döndü. 2002 yılında emekli olduktan sonra Avustralya’ya yerleşti ve Adelaide Üniversitesi’nde çalıştı. 2006 yılında ise Avustralya vatandaşı oldu. Romanlarının yanında Hollandacadan ve Afrika dillerinden çeviriler yapan Coetzee’nin Türkçe’de yayınlanan kimi eserleri şunlardır: Barbarları Beklerken, Düşman, Demir Çağı, Petersburg’lu Usta, Utanç, Yavaş Adam ve Taşra Hayatından Manzaralar…