Emrah Bakır kendilerini ‘devlet içinde devletin polisleri’ olarak tanıtan şahıslar tafarından tehdit edildiğini söyledi. Bakır, hukuki yardım alacağını söyleyerek ‘başıma bir şey gelirse sorumlusu bu polisler’ dedi
Selman Güzelyüz/Ankara-MA
Her geçen gün İnsan hakları konusunda daha da geriye giden Türkiye’de bir hukuksuzluk örneğide Ankara’da yaşandı. Ankara Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi (İLEF) öğrencisi Emrah Bakır önceki gün öğlen saatlerinde Mamak’ta bulunan evinden okula gitmek için sokağa çıktığı sırada önüne kesen polisler tarafından tehdit edildi. Bakır, yolda yürürken söz konusu kişilerin önce iki farklı araçla kendisini takip ettiğini, sonrasında ise kendilerini “devlet içindeki devletin polisi” olarak tanıtarak kendisine ajanlık teklifinde bulunduklarını iddia etti. Yanına gelen ve polis kimliğini gösteren bir kişinin kendisini araca bindirmek için ikna etmeye çalıştığını aktaran Bakır, “Bunu kabul etmeyince gittiğim durağa kadar yanımda geldiler. Kendileriyle çalışmamı istediler. ‘sen cezaevinden yeni çıktın. Bizimle gelirsen seni tüm sıkıntılarından kurtaracağız’ dediler. Çalışmamam durumunda ise okulda rahat edemeyeceğimi söylediler” diye konuştu.
Ülkücüleri salarız tehdidi
Eğitim gördüğü İLEF’te, birçok defa sağ görüşlü kişilerin saldırısına maruz kaldığını ifade eden Bakır, “Durumu defalarca okul yönetimine aktarmama rağmen bir şey yapılmadı. Ama yanıma gelen polis bana; ‘İstersek senin okulda yaşadığın sıkıntıları bir telefonla hallederiz. Eğer bizimle çalışmazsan, okuldaki sıkıntıların devamını yaşayacaksın’ dedi. Yani beni yaklaşık 10 defadır saldırılarına uğradığım ülkücülerle tehdit ettiler” diye belirtti.
‘Sorumlular bu polisler’
Bakır, “Ortada çok açık olarak iyi polis, kötü polis mevzusu var. Bana şöyle dediler; ‘Bak bir devlet var, bir de devletin içinde devlet var. Biz bu devlet içindeki devletin polisleriyiz. Biz bürokrasiyiz. Bizim amacımız daha çok demokratikleştirmek. Gel bu sorunu karşılıklı oturup çözelim.’ Bunun muhatabı olmadığımı söyleyip, konuşmak istemediğimi belirttim. Bunun üzerine ‘seninle tekrar görüşeceğiz’ diyerek ayrıldılar” dedi. Başına bir şey gelmesi halinde sorumluların kendilerini ‘devlet içinde devletin polisi’ olarak tanıtan bu kişilerin olacağını söyleyen Bakır, maruz kaldığı bu durum sonrası hukuki yardım almak üzere İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvuracağını dile getirdi. Ankara’da geçtiğimiz yıl da kendilerini “Kamu Güvenlik Timi” (KGT) olarak tanıtan kişilerce aralarında yine öğrencilerin de bulunduğu kimi kişiler alıkonulmuş ve ajanlık dayatmasına maruz kalmıştı.