Selahattin Demirtaş attığı bir dizi tweetle, Cumhurbaşkan’ı Erdoğan’ın Kobani iddialarına yanıt verdi. Demirtaş, ‘Eğer şiddet çağrısı yaptığımı belgelerse, Erdoğan lehine adaylıktan çekileceğim’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş Kobani eylemlerine ilişkin açıklamalarda bulunarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iddialarını yanıtladı. Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrı yaparak, “53 kişinin katledilmesi talimatımı açıkla, açıklarsan lehine adaylıktan çekilirim” dedi. Erdoğan, seçim dolayısıyla yaptığı çeşitli konuşmalarda Kobani olayları için Selahattin Demirtaş’ı suçlayarak, olayların Demirtaş’ın çağırısıyla başladığını öne sürerek, hemen cezalandırmasını talep etmişti. Erdoğan, Kocaeli’de yaptığı seçim konuşmasında yine bu konuyu gündeme getirdi ve şunları söyledi: “Şu anda tutulu mu bu adam, tutuklu, bitti. Bir an önce adalet kararını vermesi lazım aslında. Çünkü bu kadar insanın ölümüne neden olan birisini önce o ölenlerin ailelerine sormak lazım ‘ne düşünüyorsunuz?’ Yasin Börü’nün annesine sormak lazım ‘ne diyorsunuz?’ Yoksa bunların sırtında tabi maalesef küfe yok” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından miting alanından “idam” sloganları yükseldi. Erdoğan, “idam” sloganları üzerine, “Parlamento, dedim ya size daha önce, parlamento bunlarla ilgili kararı bana göndermiş olsaydı, ben bunu çoktan onaylardım” dedi. Erdoğan benzer açıklamaları dün yapılan Niğde seçim mitinginde de tekrarladı.
‘Hakkımızda açılmış dava yok’
Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Erdoğan’ın bu söylediklerine Twitter üzerinde cevap verdi. “Kobani eylemleri nedeniyle ‘ne benim hakkımda ne de HDP yönetimi hakkında açılmış bir tek dava yoktur’ diyen Demirtaş, İnce’nin kendisinde sonra Erdoğan’ı ziyaret ettiğini, ne bu ziyaret sırasında ne de bu ziyareti izleyen iki hafta boyunca hiçbir suçlama yapmayan cumhurbaşkanın, anketleri kötü gitmesi üzerine suçlamalarını artırdığını belirterek şunları yazdı: “Dört yıldır emrindeki savcıların arayıp da bulamadığı sözde çağrımı belki sen bulursun. 24 Haziran’a kadar bulamazsan da zaten halk senin çıkış belgeni verecek. Diploma niyetine kullanırsın artık.” Demirtaş, idam cezası ile ilgili de şunları söyledi: “Erdoğan seçilirse beni idam ettireceğini söylüyor. 2018 Türkiye’sinde bir Cumhurbaşkanı adayının seçmene vaadine bakar mısınız? Ben canımı, halkımızın uğruna bin defa kurban ederim. Tek bir adım da geri atmam.”
On iki önerge reddedildi
Kobani olaylarında katledilen insan sayısı 53 değil, 43’tür. Bunların 6’sı HÜDAPAR’lı, 2’si suikaste uğrayan güvenlik görevlisi, 2’si Suriyeli mülteci, 33’ü de HDP’lidir. 6 HÜDAPAR’lı haricindeki kişilerin katledilmesi hakkında açılmış tek bir etkili dava ve soruşturma yoktur.
Kobani olayları Erdoğan’ın dediği gibi 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında değil, seçimlerden 8 ay önce, 7 Ekim 2014 tarihinde yaşanmıştır.
Kobani olaylarından sonraki 5 ay boyunca da Erdoğan ve AKP ile çözüm süreci kapsamında görüşmelerimiz devam etmiştir. Yani Erdoğan, bugün “terörist” diye ilan ettiği bizlerle 5 ay daha görüşme sürdürmüştür.
Kobani olaylarının arkasındaki provokatör ve azmettiricilerin ortaya çıkması için TBMM’de verdiğimiz 12 adet araştırma ve soru önergesi AKP’liler tarafından reddedilmiştir.
Yasin Börü ve katledilen diğer kişiler Erdoğan’ın umurunda bile değildir. Erdoğan bunu istismar aracı olarak kullanmaktan çekinmemiştir ve bu nedenle sadece seçim dönemlerinde gündeme getirmiştir.
Tıpkı Yasin Börü gibi Gaziantep’te ve İzmir’de Ekrem Karaçoğlu, Musa Bayram isimli yurttaşlarımız da kameralar önünde linç edilerek katledilmiştir. Ancak failleri bulunmamıştır. Erdoğan bu kişilerin isimlerini dahi bilmemektedir. Çünkü bu insanlar HDP’lidir.
Erdoğan’ı asıl kahreden şey vahşice katledilen yurttaşlarımız değil, IŞİD’in Kobani’de yenilmiş olmasıdır.
Kobani olaylarında bazı valilerin ve güvenlik görevlilerinin, Hükümet’in talimatını dinlemediğini bizzat Efkan Ala açıklamıştır. Zaten bu kişiler de 15 Temmuz sonrası darbecilikten tutuklanmıştır. Ancak haklarında, Kobani olayları ile ilgili hiçbir soruşturma yürütülmemiştir.
Tıpkı Roboski Katliamı gibi, Berkin’in, Ceylan’ın, Uğur’un katledilmesi gibi, Kobani olaylarının da bütün siyasi sorumlusu Erdoğan’dır. Bu sorumluluğunu saklamak için namertçe yalanlarıyla ve iftiralarıyla beni suçlamaya devam ediyor.
Yüreğin yetiyorsa ya sen gel cezaevine bunu tartışalım ya da ben çıkayım, meydanlarda sana cevap vereyim. Ama her halükarda en net cevabı 24 Haziran’da sandıkta, halktan alacaksın.
Sayın Muharrem İnce beni cezaevinde ziyaret ettikten sonra Erdoğan’ı da ziyaret etmiştir. Ne İnce-Erdoğan görüşmesinde ne de bu görüşmeden iki hafta sonrasına kadar Erdoğan, beni ve Sayın İnce’yi suçlamamıştır.
Ey Erdoğan! Sana siyasi tarihinin en büyük fırsatı: 24 Haziran’a kadar bu tweetimin altına, Selahattin Demirtaş olarak yaptığımı iddia ettiğin “53 kişinin katledilmesi sözde talimatımı” paylaşırsan söz veriyorum, senin lehine Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekileceğim.
Dört yıldır emrindeki savcıların arayıp da bulamadığı sözde çağrımı belki sen bulursun. 24 Haziran’a kadar bulamazsan da zaten halk senin çıkış belgeni verecek. Diploma niyetine kullanırsın artık.