Leyla Güven’in tahliye edilmesinin açlık grevi eylemlerini boşa çıkarmaya yönelik hamleler olduğunu söyleyen DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, “Gündemi değiştirmek, açlık grevi gündemini ortadan kaldırmayı planladılar” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 85’inci gününe ulaştı. DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Leyla Güven ile birlikte cezaevlerindeki 281 siyasi tutuklunun sürdürdüğü açlık grevi eylemleri, 12 Ocak tarihinde İmralı Adası’nda gerçekleşen görüşme ve Leyla Güven’in tahliye edilmesini Mezopotamya Ajansı’ndan Özgür Paksoy ve Mehmet Şah Oruç’a değerlendirdi.
‘Talep karşılanıncaya kadar devam edecek’
Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesinin anayasal bir hak olduğunu vurgulayan Öztürk, süren açlık grevi eylemlerinin “devletin kendi yasalarına uymasına dönük bir çağrı” olduğunu söyledi. “Tutuklular İmralı’ya yol açmak için bedenlerini açlığa yatırdılar. Ancak AKP-MHP faşizmi bu anayasal hakkın sadece Sayın Öcalan’a uygulanmasını engelliyor. Arkadaşlarımız da bunu kabul etmiyor. Açlık grevi eylemcilerinin talebi, tecridin kaldırılmasıdır” diyen Öztürk, bu talep karşılanıncaya kadar açlık grevi eylemlerinin süreceği yönündeki açıklamaları hatırlattı.
‘Devlet açlık grevi eylemlerine taktikle yaklaştı’
Leyla Güven’in siyasi bir karar sonucu tutuklandığını vurgulayan Öztürk, yapılan hukuksuz bir yargılama sonucunda tahliye edilmesinin de yine siyasi bir karar sonucu olduğunu söyledi. Öztürk, Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eyleminin devam ettiği 12 Ocak’ta Mehmet Öcalan’ın İmralı Adası’nda PKK lideri Öcalan ile yaptığı görüşme ve yine Leyla Güven’in tahliye edilmesinin açlık grevi eylemlerini boşa çıkarmaya yönelik hamleler olduğunu da ifade etti. Öztürk, “Devlet açlık grevi eylemlerine bu taktikle yaklaştı. Leyla Güven’in tahliye edilmesiyle açlık grevi eylemlerini boşa çıkarmayı amaçladılar. Gündemi değiştirmek, açlık grevi gündemini ortadan kaldırmayı planladılar. Ancak Leyla Güven ve diğer arkadaşlarımız kararlı bir irade ile tecrit kırılmayana kadar eylemlerin sonlandırılmayacağını açıkladılar” diye konuştu. Ancak sessizliğin kırıldığını ve açlık grevlerine destek eylemlerinin süreklilik kazandığını dile getiren Öztürk, şunları söyledi: “Açlık grevi eylemleri devam ediyor. Sayın Leyla Güven tahliye edildikten sonra tecrit sonlandırılmayana kadar eyleminin devam edeceğini açıkladı. Cezaevlerindeki arkadaşlarımız da aynı açıklamada bulundu. Leyla Güven tahliye edilmiş olabilir, ama tutsakların temsilcisi olarak dışarıda eylemini sürdürüyor. Talep henüz karşılanmadı.”
‘Dışarıda olanlar sesimizi yükseltmeliyiz’
Devletin izin verilen görüşme ve Güven’in tahliye edilmesi taktikleri ile sonuç alamayacağını söyleyen Öztürk, “Leyla Güven’in tahliye edilmesiyle açlık grevi eylemlerinin sona erdiği algısı yaratmak istediler, ancak direniş devam ediyor. Leyla Güven, 85 gündür açlık grevi eylemini sürdürüyor. Kimse AKP-MHP’den tecrit dışında istisnai bir talepte bulunmuyor. Bu çifte standart ortadan kaldırılmalı” dedi. DTK Eşbaşkanı tecrit konusunda kamuoyuna da daha fazla duyarlılık çağrısında bulundu. “Cezaevlerinden olumsuz haberler gelmeden sesimizi daha çok yükseltmeliyiz ve tecride karşı durmalıyız” diyen Öztürk, devamında “Bugün herkes cezaevlerinden ölüm haberleri gelmeden, sorumluluğunu yerine getirmelidir. Bizler, dışarıda olanlar sesimizi yükseltmeliyiz. Yarın geç olmadan, dizimize vurmadan bunu yapmalıyız. ‘Ben insanım’ diyen herkese sesleniyorum; gün bugündür, sesimizi yükseltelim” diye konuştu.