Türkiye’nin “Kontrolümüzde olacak” dediği Kuzey ve Doğu Suriye’deki “Güvenli Bölge”nin çerçevesi ABD ile MSD’nin birlikte belirlediği ifade edilirken, Adana Mutabakatı konusunun ise Fırat’ın Batısı için Suriye rejimine bırakılması gündemde olduğu dile getiriliyor.
Nazım Daştan/ MA
Suriye iç savaşı, 2019’un ilk günlerinde ABD’nin “çekiliyoruz” ve “Güvenli Bölge oluşturacağız” açıklamaları, İdlib’te yaşanan çatışmalar ile Rusya ve Türkiye arasında gündeme getirilen Adana Mutabakatı tartışmalarıyla sürüyor. Bu gelişmelerin arasında Türkiye, ABD ve Rusya arasında mekik dokuyarak Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi’ne girmenin zeminini kolluyor. “Güvenli Bölge”den sonra şimdi de Adana Mutabakatı’na dönen Türkiye, her iki başlıkta da kaybetme olasılığını asgariye indirmeye çalışıyor.
Güvenli bölge
Güvenli bölge tartışmalarına ilişkin ABD ile Kuzey ve Doğu Suriye güçleri arasındaki görüşmeler devam ediyor. Bölgenin nasıl olacağına dair henüz netlik kazanan bir şey olmasa da, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) temsilcilerinden İlham Ehmed ve beraberindeki heyet, ABD’de Başkan Donald Trump ve kongre temsilcileriyle yaptığı görüşmelerde, bölgenin nasıl olacağının ana hatlarının çizildiği belirtiliyor.
Adana Mutabakatı
ABD ve Türkiye arasında anlaşmazlıklardan dolayı ilişkilerin yeniden gerginlik kazandığı görülürken, ABD’den umduğunu bulamayan Türkiye, yönünü çevirdiği Rusya’da Adana Mutabakatı gündeme getirildi. 1998 yılında Türkiye-Suriye sınırının güvenliğinin alınması için yapılan anlaşma sonucunda, PKK Lideri Abdullah Öcalan Suriye’den çıkarılmış ve PKK’ye karşı ortak kararlar alınmıştı. Ancak Suriye savaşının başladığı 2011 yılı itibariyle Türkiye başta olmak üzere birçok komşu ülke, Suriye hükümetini tanımadıklarını açıklamıştı. Bu kapsamda Suriye ile varılan anlaşmalar da yok hükmünde sayılıyordu. Bu çerçevede Adana Mutabakatı da filen askıya alınmıştı.
İran’ın yaklaşımı
Rusya’nın bu konuda Türkiye ile pazarlığa oturduğu, İran’ın dahil edilmediği görüşmenin nihai sonuca ulaşması için bir sonraki mekanın Moskova olarak belirlendiği ifade ediliyor. Mutabakat çerçevesinin ise, Türkiye’nin hakimiyet sürdüğü Cerablus’tan İdlib’e kadar olan Fırat’ın batısı olduğu belirtiliyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşmesinden sonra “İranlı partnerlerimizi mutabık kılmalıyız” diyerek, İran’ı ikna edeceklerine yönelik mesaj verdi. Rusya’nın İran’ı ikna etmesi halinde ise, bir sonraki görüşmenin üçlü arasında Şubat’ta gerçekleşmesi planlanıyor. Yine bu görüşmelerde Anayasa Komisyonu hazırlıkları ve İdlib bölgesinde bulunan grupların durumunun ne olacağına ilişkin netlik kazanması bekleniyor.
Rusya ve İran anlaşamıyor
ABD ile Rusya arasındaki anlaşmalar kapsamında, ABD’nin İran’ın etkisinin azaltılması şartıyla duruma sıcak baktığı ifade ediliyor. Ancak Rusya’nın bu konuda İran’ı ikna etme girişimlerinin sonuçsuz kaldığı hatta dayatma sonucu Hama’nın kuzeyi ile Lazkiye’nin kimi kırsal alanlarında Rusya ile İran’a bağlı güçler arasında yer yer çatışmaların yaşandığı gelen bilgiler arasında. İran bir yandan Haleb ve İdlib çevresine önemli bir güç yığarken, aynı zamanda Rusya ile sıkı bir diplomasi trafiğine girdiği kaydedildi.
Rusya sınır kapılarını istedi
Gündeme getirilen Adana Mutabakatı sonrası Esad’ı yeniden tanıma eğiliminde olan Erdoğan hükümetinin, bazı kaynaklar üzerinden diplomatik görüşmelere başladığı ifade ediliyor. Görüşmeler çerçevesinde, Türkiye’nin Suriye topraklarından çıkmasının söylendiği aktarılıyor. Yine bu çerçevede Rusya’nın Erdoğan’dan Cerablus/Karkamış ile Bab El Hewa/Cilvegözü sınır kapılarının denetimini istediği ifade ediliyor.