HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, üç büyük şehirde aday çıkarmama kararının halkların beklentisi olduğunu ve toplumun değişik kesimleriyle yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıktığını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirdiği Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, İstanbul, İzmir ve Adana gibi büyükşehirlerde aday göstermeyeceğini deklare ederek, “Fedakârlık” vurgusu yaptı. Bazı kesimlerce tartışma yaratan bu karar, bazı kesimlerce de, AKP-MHP ittifakını gerileten ve partiler üstü toplumsal mutabakata dayanan stratejik bir karar olarak değerlendirildi. Mezopotamya Ajansı’ndan Selman Güzelyüz ve Berivan Altan’a konuşan Kürt siyasetinin deneyimli isimlerinden Dersim Milletvekili Alican Önlü, konuya ilişkin “HDP aday göstermediği bu üç ilde, halklara umut çıkartmıştır. Halkların ortak mücadele zemini için bir umut ortaya çıkarmıştır ” tespitinde bulundu.
‘Aday çıkarmama sadece PM ve MYK toplantılarıyla alınmadı’
Aday göstermeme kararının sadece PM ve MYK toplantılarıyla sınırlı tutmanın doğru olmadığını ifade eden Önlü, uzun süre önce belirledikleri seçim stratejisini tutarlı bir şekilde yürüttüklerini ve alınan kararın tüm demokratik toplumsal dinamiklerle yapılan mutabakat sonucu olduğunu söyledi. Önlü, şöyle devam etti: “Birincisi Kürdistan’da gasp edilen ve halkın mevzileri olan belediyeleri geri almaktır. Bir diğer konu ise seçim ile birlikte bir ulusal birliğin sağlanması amaçlanmıştı. Bunun önünü açması ve ulusal birliğin zeminin genişletme hedefli bir seçim stratejisiydi. İkincisi ise, batıdaki mevcut tekçi rejimi kurumsallaştırma çabası içerisinde olan bir AKP-MHP blokunu geriletme hedefi. Amaç sadece AKP ile MHP’den bir mevzi alınması değildi. Bu aynı zamanda nasıl ki Kürdistan’da seçim ittifakı bir ulusal birliği hedeflediysek, batıda da AKP-MHP eliyle örülmeye çalışılan mevzileri alarak, ötekileştirilmiş tüm muhalif kesimlerin bir nefes almasını sağlamak ve bir ortak mücadele zeminin gelişmesi meselesiydi. En baştan beri, bölgede ulusal birlik, batıda demokratik bir birlik zeminin genişlemesini hedefimizdi. Bu strateji temelli yürüttüğümüz bir çalışmaydı. Açıkladığımız karar, uzun süredir gerek bölgede, yaptığımız halk toplantıları, gerekse de batıda diğer demokratik toplumsal dinamiklerle ve farklı kesimlerle yaptığımız görüşmeler sonucu alınmış bir karardır.”
‘Halkların beklentisiydi’
HDP’nin siyasette üçüncü yol olduğunu vurgulayan Önlü, “Bizim toplumla yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde, bir baktık ki iki farklı misyonumuz ortaya çıkmış. Birincisi ana muhalefet değil ama tüm toplumsal kesimlerin umudu olan bir parti misyonu, yani kitlelerin umudunu bağladığı bir parti. İkincisi ise, Türkiye’deki gidişatı durduran kilit parti konumumuz misyonu. O zaman iki mesaj vermemiz gerekiyordu. Bir AKP-MHP kurumsal kimliğine karşı bir tutum sergilememiz ki bu çok net. İkincisi ise halkların bizden beklentisi. Onun için büyükşehirlerde aday çıkarmama kararı, üçüncü yol isteyen halkların beklentisiydi. En esaslı, tarihsel bir misyonu bu partinin oynaması gerekiyordu. Tüm eleştiri ve risklere rağmen, bu fedakârlığı göstermesi gerekiyordu. Bu ne bir parti karşıtlığı ne de siyasi bir partiye destek fedakârlığı değil. Tam tersine Türkiye halklarının bizden beklentisinin sonucunda ortaya çıkmış bir fedakârlıktır. Bu fedakârlığı halkların geleceği adına, Türkiye’nin demokratikleşmesi adına, Kürdistan’da sürdürülen barış isteme talepleri adına, Sayın Öcalan üzerindeki tecrittin sonlanması için yaptık. Çünkü bu fedakârlık aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşmesidir. Bu seçimlerde oraya çıkacak siyasal sonucun Türkiye’de ya bu kurumsallaşmış faşizmin önünü açacak, ya da başka demokrasinin barışın, kapısını aralayacaktır. Bunun için de böyle bir fedakârlık yapmamız gerekiyordu” diye belirtti.
‘Dersim’de bir ittifak gücü oluşturduk’
Dersim’de oluşturulan ve yarın açıklayacakları ittifaka ilişkin de konuşan Önlü, şunları söyledi: “Dersim’de bir ittifak gücü oluşturduk. 31 Ocak günü Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Partizan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) temsilcileri ile alevi kurumlarımızın temsilcilerin oluşturduğu bir ittifak oluşturduk. En azında ilk adımını atmış olacağız. Dersim’de oluşan ittifakımız sadece bir il ile sınırlı kalmayacak. İnanıyoruz ki bu ittifak gücü, Türkiye’nin batısına da yansıyacaktır. Bu demokrasi ittifakının ve bu ittifak bileşenlerinin batıda da toplumsal zemini vardır. Avrupa’da da ciddi bir etkisi olacaktır.”