44 gündür açlık grevi eylemini sürdüren 3 tutuklu gönderdikleri mesajlarında, “Bugün zindanlarda tutsaklar tarafından özgür bir yaşam için yakılan mumun ateşini gürleştirelim” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde başlayan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan 282 tutuklunun eylemi devam ediyor. 16 Aralık’ta eyleme başlayan tutukluların eylemi 45’inci gününde. Kandıra F Tipi 2 Nolu Kapalı Cezaevi’nde 17 Aralık günü süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlayan Sadettin Yaşar, Turan Günana ve Mesut Atış, aileleri aracılığı ile bir mesaj yayınladı.
Tutukluların gönderdiği mesaj şöyle:
“20 yıldır İmralı cehenneminde çarmığa gerilmiştir” denilen açıklama, şu sözlerle devam etti: “Artık yeter değil mi? Artık ne zamana kadar bu zulüm ve zulümkarlığı kabul edeceğiz? Biz ne zaman artık yeter diyeceğiz? Önderlik sestir; özgürlük isteyenlerin sesidir. Benliğini arayan mücadeleci kadınların sesidir. Kendi başına oluşturulmuş tarihin sesidir, doğal kalmış toplumun sesidir. Önderlik, insanlığın sesidir. Ekmeğe ve bir tas suya muhtaç kalan insanların sesidir. Özgürlük isteyenlerin sesidir. Çünkü emperyalist ve sömürgeci güçler Önderliği sessiz bırakmak istiyor. Önderliği İmralı cehenneminde boğmak istiyorlar. Yalnız şunu unutuyorlar ki Önderlik Kürdistan’ın ruhudur. Önderlik mücadeleci kadınların ruhudur. Önderlik çocukların yüzündeki gülüştür. Birlikte yaşamın ruhudur. Kalıcı ve onurlu bir barışın ruhudur. Kendini tanımamış ve sömürgeci güçlerle hareket edenler şunu ifade ediyorlar: ‘Bir kişi için insan ölüme gider mi?’ Bunu söyleyenler şunu iyi biliyorlar ki; bu soruyu sormak büyük bir ahlaksızlıktır. Biz de şunu soruyoruz: Beşeri olan bir insan, kalpsiz, ruhsuz, beyinsiz, hayasız yaşayabilir mi? Önderlik kendini, yaşamını, mücadele eden halklar için direnişin içinde eritmiştir. Bugün de bizim sıramızdır. Bugün de Önderliğe sahip çıkmak bizim görevimizdir.
Çağrımız; bütün Kürt halkı, özgürlük isteyenler ve ailelerimizedir
Vermiş olduğumuz kararla şunu göstermek istiyoruz. Önderliğin sağlık ve özgür ortamı oluşmadan, Önderlik fiziki olarak özgür olmadan direnişimizi bir mum yapıp, özgürlüğü için damla damla eritip halkımızın yolunu aydınlatacağız. Bunun için her yerde mücadele, her yerde daha fazla direniş, her yerde daha fazla umut ve inanç içinde olacağız. Bedeli ne olursa olsun ya Önderliğin özgürlüğü ya Önderliğin özgürlüğü diyoruz. Bugün Önderliğimize sahip çıkma günüdür. Bugün bütün dünyaya Önderliksiz bir yaşamı kabul etmeyeceğimizi söyleme günüdür. Bugün ortak bir yaşama sahip çıkma günüdür. Bugün Kürt halkı ve özgürlük isteyen insanlar olarak sömürgecilere karşı direnmeyeceksek ne zaman özgürlüğümüz için direneceğiz? Biz ne zamana kadar cezaevlerinden korkacağız. Bugün varlık günüdür. Bugün Önderliğe sahip çıkma günüdür. Çağrımız; bütün Kürt halkı, özgürlük isteyenler ve ailelerimizedir. Bugün zindanlarda tutsaklar tarafından özgür bir yaşam için yakılan mumun ateşini gürleştirelim. Gürleştirin ki O, ateşin aydınlığını bütün dünyaya versin. Ve bütün dünyayı aydınlatsın.”
Kaynak: MA