12 Haziran, Dünya Çocuk İsçiliği ile Mücadele Günü. İSİG’in gün dolayısıyla açıkladığı rapora göre dünyada 168 milyon, Türkiye’de ise 2 milyon çocuk isçi var. İSİG üyesi Pınar Abdal, ‘Hükümet verileri gizliyor’ dedi
Gülcan Kılagöz
Dünya nüfusunun yüzde 30,2’sini çocuklar oluşturuyor. Uluslararası kuruluşların raporlarına göre toplam 20 ülkede yaşayan 153 milyon çocuk yoksulluk, çatışma ve ayrımcılıkla karşı karşıya. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) rakamlarına göre dünyada çalışmak zorunda bırakılan çocuk sayısı 2015 yılı itibariyle 168 milyon. Çocuk işçilerin yarıdan fazlasının, yaklaşık 85 milyonu tehlikeli işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Çocuk isçiliği resmi olarak neredeyse tüm ülkelerde yasak olmasına rağmen, dünyada hâlâ bu insan hakları ihlaline maruz kalan milyonlarca çocuk bulunuyor.
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü nedeniyle Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), ‘Türkiye’de Çocuk İşçiliği ve Çocuk Cinayetleri Raporu’nu açıkladı. İSİG’in açıkladığı rapora göre: “Dünya genelinde çocuk işçilerin yüzde 60’ı tarım sektöründedir. Tarım sektörü meslek hastalıkları ve iş kazaları açısından en tehlikeli sektörlerden birisidir. En kötü biçimlerde çalışan çocukların üçte ikisi ise, ücretsiz aile işçileridir. Tarım sektörü dışında dünyada hizmet sektöründe çalışan çocuk işçilerin oranı yüzde 17’dir; bu da yaklaşık beş çocuk işçiden birisi anlamına gelir. Sanayide çalışmak zorunda kalanların oranı ise yüzde 11,9’dur. Bu sektörlere ilişkin önemli bir bilgi ise, çocuk işçilerin kayıt dışı ekonomide çalışıyor olmalarıdır. ILO’nun yaptığı bir araştırmaya göre, 5-14 yaş grubundan olup çalışan çocukların yaklaşık üçte biri eğitim sisteminin dışındadır. Söz konusu 5-14 yaş grubunda çalışan çocukların yüzde 38’i tehlikeli işlerde, 15-17 yaş grubunda olanların üçte ikisi haftada 43 saatten fazla çalışmaktadır. İstihdam içinde değerlendirilmeyen ev işlerinde çalışan çocukların sayısı 1999 yılında 4 milyon 447 bin iken, 2006 yılında bu sayı 6 milyon 540 bine, 2012 yılında 7 milyon 503 bine yükselmiştir. Böylelikle 5-17 yaş grubu arası toplam çalışan çocukların sayısı 8 milyon 397 bine ulaşmıştır.”
Mücadele yok
Toplamda çalışan tüm çocukların oranının 1999’dan bu yana yüzde 41’den yüzde 56’ya çıktığını açıklayan İSİG, “Tarımdaki artışın yüzde 66’sını, ücretsiz aile işçilerindeki artışın ise yüzde 90’ının 6-14 yaş arasındaki çocuklarda gerçekleşmektedir” bilgisine yer verdi. Veri eksikliğinin Türkiye’de çocuk işçiliği ile mücadeleyi olumsuz etkilediğini açıklayan İSİG, “Türkiye’de son 10 yıldır çalışmak zorunda kalan çocuk sayısı düşmediği gibi, çocukların çalışma koşulları ve yaşadıkları hak ihlalleri ağırlaşırken, çocuk iş cinayetleri daha da artmaktadır” dedi.
Çocuklar kayıt dışı
Verilere ilişkin hesaplama yönteminin sağlıksız olduğu vurgusunda bulunan İSİG, “Çalışması yasal olarak yasak olan çocuklar, tarım işçisi çocuklar ve stajyer-çırakların da eklenmesiyle Türkiye’de 2 milyondan fazla çocuk işçi bulunmaktadır. Çocuk işçilerin yüzde 80’ininden fazlası kayıt dışıdır. 2014 yılında iş kazası geçiren sigortalıların yalnızca yüzde 1,53’i çocuk olduğunu kaydeden İSİG, bu oranın 2015 yılında yüzde 1,68’e, 2016 yılında yüzde 2,15’e yükseldiğini söyledi. Çocuk işçiliğinin denetlenmediğini kaydeden İSİG şöyle devam etti: “Türkiye’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı her ne kadar 2017- 2013 yılları için Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı hazırlamış ve 2018 yılı Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı ilan etmişse de, hükümetin mücadele edeceğini söylediği çocuk işçiliğini denetleme konusunda etkili bir politika yürütmediği çok açıktır.”
Her ay 5 iş cinayeti
Çocuk iş cinayetlerinin son bulması için çocuk işçiliğin yasaklanması gerektiğini kaydeden İSİG, iş cinayetlerinde her yıl mayıs ayından itibaren ciddi bir artış görüldüğüne vurgu yaparak, “Rakamlar Türkiye’de her ay 5 çocuğun iş cinayetlerinde öldüğünü gösteriyor” dedi.
Ahmet Dede, oto tamircisinde çalışıyor
Suriyeli Ahmet Dede, 14 yaşında, günde 12- 13 saat çalışıyor. Sadece haftanın bir günü çalışmıyor. 4 yıldır birçok işte çalıştığını söyleyen Ahmet, oto tamirciliği işinde 5 aydır çalıştığını belirtiyor. 6 kardeş olduklarını dile getiren Ahmet, “çalışmam normal” diyor, yoksa ailesinin zorlanacağını belirtiyor. Ahmet, “Eskiden okula gitmek istemiyordum, ama şu an okumak istiyorum” diyor. “İmkân olsa çalışmak istemezdim” diyen Ahmet, “Başka şeyler yapardım. Evde oturmak isterdim. Okula giderdim” diyor.
12 yasındaki Doğa mendil satıyor
Doğa Beydun 12 yaşında, 3 yıl önce Suriye’nin Halep kentinden Türkiye’ye gelmiş. Babasını savaşta kaybettiğini söylüyor. 7 kardeş olduklarını belirten Doğa, bir kardeşinin ayağının kesik olduğunu, annesinin ona bakmak zorunda olduğu için çalışamadığını söylüyor. Mendil satmayı sevmediğini anlatan Doğa, bu işi yapmazsa evde ekmek dahi alacak paralarının olmadığını belirtiyor. “Ne yapayım mecburum” diyen Doğa, “Bana 2 kere araba çarptı. Ayağım kollarım ağrıyor” diye konuşuyor. Doğa, “Mecburum’’ diyor.
Imran, günde 15 saat atık topluyor
Afganistanlı Imran Tanha 15 yaşında, plastik atık toplayarak geçimini sağlıyor. Tek isteğinin Avrupa’ya gitmek olduğunu vurguluyor. Yaklaşık 15 saat sokak sokak dolaştığını belirten Imran, sadece 30-40 lira kazanabildiğini söylüyor. Küçük bir birikim yaptığını anlatan Imran, “Elinde bıçak olan biri beni soydu. Paramı telefonumu benden zorla aldı” diyor. İki kere Bulgaristan’a giderken yakalandığını söyleyen Imran, 60 gün gözaltında kalmış. Imran, 4 kere de Yunanistan yolunda gözaltına alınmış.
Hükümet görmezden geliyor
Hükümetin ilk olarak 2017- 2023 yılları için Çocuk Işçiligi ile Mücadele Ulusal Programı hazırladığını ve 2018 yılını Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı ilan ettiğini hatırlatan İSİG Meclisi üyesi Pınar Abdal, “Çocuk işçilikle mücadele ettiği iddiasında olan hükümet, çocuk işçiliğe dair verileri yıllardır açıklamamakta, hatta gizlemektedir. Dahası çocuk isçilik denetlenmemekte, buna göz yumulmakta hatta çocuk isçiligin beslenmesi için düzenlemeler yapılmaktadır” dedi. Çocuk is cinayetlerindeki artışa dikkat çeken Abdal, “Türkiye’de çocuklara dayatılan isler her gün biraz daha güvencesizleşiyor, ucuzlaştırılıyor ve çocukların çalıştıkları isler daha tehlikeli islere doğru kayıyor” diye konustu.
Önlenebilir
Çocuk is cinayetlerinde ölümlerin yarısından fazlasının tarımda gerçeklestiğine dikkat çeken Abdal, çocuk is cinayetlerinin asıl olarak yapısal bir sıkıntı olduğunu söyledi. Abdal söyle devam etti: “Kapitalizm ucuz işgücü ordusu olarak çocuk ve kadın emeğine daima ihtiyaç duyacaktır. Çocuk isçilik bu kadar meşru ve kurumsal olduğunda is cinayetleri de daha çok artmakta. Buna yönelik önlemler alınabilir mesela. Stajyer ve kursiyerlerin mesleki eğitim adı altında sömürülmesinin önüne geçilebilir. Tarım, küçük isletmeler denetim kapsamına alınabilir.”
İhmal değil devlet politikası
Çocuk isçi kavramından daha çok çocuk ve isçi kavramlarının bir arada olmasının başlı başına sorun olduğunu kaydeden İSİG Meclisi üyesi Ezgi Koman, “Devletin çocuklara yasam imkanı sunmak gibi bir sorumluluğu var” dedi. Dünya örnekleri içinde de Türkiye’nin çocuklar için oldukça zor ve adaletsiz bir ülke olduğuna dikkat çeken Koman, çocuk koruma mekanizmalarının işletilmemesi, insan hakları temelli politikaların uygulanmaması sonucunda çocukların yasamını kaybettiği, şiddete maruz kaldığı, kapatıldığı, çalışmak zorunda bırakıldığı, eğitime erişemediği ve zorla evlendirildiği bir ülke. Ayrımcılığa maruz kalan çocuklar ne devlet ne de toplum tarafından yasamın eşit hak ve özgürlük sahibi bireyleri olarak algılanmıyor. Bu da onları sadece çocuk oldukları için pek çok hak ihlaline maruz bırakıyor” vurgusu yaptı.
Antep, Urfa, İstanbul sömürü merkezi
Türkiye’de 2 milyona yakın Suriyeli çocuk var. Bu çocukların, kayıtlı olanlarının dahi yüzde 62’si eğitim hakkından mahrum. Antep, Urfa ve İstanbul Suriyeli çocukların emeğinin en yoğun olarak sömürüldüğü kentlerin basında geliyor.
152 milyon çocuk kayıt dışı çalışıyor
Merkezi Cenevre’de bulunan Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) aktardığı verilerde, zorla çalıştırıldıkları için fiziksel veya ruhsal olarak zarar gören, “çocukluğu çalınan”, 18 yaş altındaki çocuklara değiniliyor. ILO’nun tahminlerine göre 2016 yılında dünyada 5-17 yas arası yaklaşık 218 milyon çocuk çalışıyordu. Bunun 152 milyonunda kayıt dışı çocuk emeği söz konusu olduğunu belirten ILO, bu kategoriye girenlerin yarısının 12 yaş altında olduğunu söylüyor.