Gazeteci Canan Coşkun hakkında, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasına ilişkin yazdığı “Erdoğan buyurdu, gazetecilik tutuklandı” haberi nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Cumhuriyet gazetesinin eski muhabiri Canan Coşkun hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul 40’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Coşkun’un katılmadığı duruşmada avukatı Abbas Yalçın hazır bulundu. Avukat Yalçın, Coşkun’un, suçlamaya konu yapılan haberinin internette yayınlanmasıyla ilgili bir sorumluluğu olmadığını belirterek, Basın Kanunu uyarınca dava açılabilmesi için tanınan dört aylık sürenin aşıldığını kaydetti. Yalçın, bu nedenle davanın düşmesi yönünde karar verilmesini talep etti.
Avukat Yalçın, “Şikayete konu ifadeler, gazetenin birinci sayfasında yer almıştır. Bunun nasıl, ne şekilde, hangi sayfada yayınlanacağı da müvekkilimi değil gazete yönetimini ilgilendirir. Bu nedenle derhal beraat talep ediyoruz” dedi. Mahkeme hakimi, beraat yönündeki taleplerin gelecek celse değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı, 20 Haziran’a erteledi.
Ne olmuştu?
Cumhuriyet gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve eski Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasının ardından, 27 Kasım 2015 tarihinde yayımlanan “Erdoğan buyurdu, gazetecilik tutuklandı” başlıklı haberi nedeniyle Coşkun’a “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla dava açıldı. Coşkun hakkında hazırlanan iddianamede, “Haber metninin genelinde Cumhurbaşkanının konuyu kendi kişisel davası gibi ele aldığını ifade ederek Sayın Cumhurbaşkanının adeta bir kişisel husumet ve kin duygusuyla hareket etmek ve hukuka aykırı talimatlar vermek suretiyle şüphelinin tutuklanmasına neden olduğu isnadında bulunduğu, her ne kadar basılı eserler yönünden Basın Kanununun 26. Maddesinde yazılı bulunan 4 aylık sürenin dolduğu görülmüş ise de aynı haberin internetten de yayımlandığı, dolayısıyla herhangi bir dava zamanaşımı sürecine bu açıdan tabi olmadığı” ifadelerine yer verildi.
Savcı, haberin, “Eleştiri hak ve görevini aşarak küçültücü, incitici, abartılı söz/ifade kullanılmak suretiyle Cumhurbaşkanına karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olduğu” iddiasıyla Coşkun’un cezalandırılmasını talep etti.
HABER MERKEZİ