Tutuklu yargılandığı davada duruşmaya SEGBİS ile katılan HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, açlık grevindeki Leyla Güven’e dair konuştu. Demirtaş, “Sayın Leyla Güven’in eylemi hukuki ve meşrudur. İmralı’da aile ve avukat görüşünün sağlanması talebi anayasal bir haktır. Güven bir politikacı olarak onurlu bir duruş sergiliyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı dava duruşması Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi Sincan Cezaevi Kampüsü Salonu’nda görülmeye başlandı. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demirtaş, sağlık sorunları gerekçesiyle mahkemeye katılmama yönünde mazeret dilekçesi verdiği duruşmayı izlemek üzere yerli ve yabancı çok sayıda isim mahkeme salonunun önüne geldi.
HDP Meclis Başkanvekili Mithat Sancar ve milletvekilleri Hüseyin Kaçmaz, Abdullah Koç, Mehmet Tiryaki, Mahmut Celadet Gaydalı ve Habip Eksik’in de aralarında olduğu kalabalık bir partili grubunun yanı sıra Diyarbakır eski Baro Başkanı Ahmet Özmen duruşmayı takip etti.
Gelen yabancı heyetlerden bazı isimler ise akreditasyon gerekçesiyle duruşmaya alınmadı. İsveç Sosyal Demokrat Parti milletvekili Yılmaz Kerimo, EFA/Yeşiller Başkan Yardımcısı Lorena Lopez Lazcalle duruşmaya alınırken, Norveç Kızıl Parti Milletvekili Johan Petter Andresen, Danimarka Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Lars Aslan Rasmussen, Danimarka Kızıl-Yeşil İttifak Milletvekili Søren Søndergaard ve İsveç Elçiliği’nden bir diplamat ise duruşmaya alınmadı.
Demirtaş’ın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldığı duruşma, kimlik tespiti yapılması ile başladı. Demirtaş yaptığı savunmasına DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 77’inci gününe giren açlık grevine değinerek başladı.
Demirtaş, Güven’e dair şunları söyledi: “77 gündür açlık grevinde olan sayın Leyla Güven, parlamentonun bir üyesidir. Barış, demokrasi için bedenini ölüme yatırmıştır. TBMM acilen heyet oluşturup, Leyla Güven’in ziyaretine göndermelidir. Leyla Güven’in talebi meşrudur. İmralı Cezaevindeki tecrit kaldırılmalıdır. Parlamentonun sessizliği kabul edilemez. Parlamentodan bir heyet derhal cezaevine gönderilmeli. Adalet Bakanı üst düzey bir yetkili cezaevine gönderilmeli, bu konuda sorumluluk almalı. Güven’in eylemi hukuki ve meşrudur. İmralı’da aile ve avukat görüşünün sağlanması talebi anayasal bir haktır. Güven bir politikacı olarak onurlu bir duruş sergiliyor. Güven’i ve cezaevlerinde açlık grevlerine girenleri selamlıyorum.”
Mahkemeye yönelik savunma yapmadığını söyleyen Demirtaş, “Öncelikle, savunmamın kamuoyuna, halka yönelik bir savunma olduğunu bir kez daha belirtiyorum. Çünkü mahkeme, başından beri politik bir tutum sergiledi. Aslında en doğrusu savunmamı kesmemdir. Fakat kamuoyuna karşı, halka karşı bir sorumluluğum var. İktidar, AKP Genel Başkanı başta olmak üzere halen beni suçlamaya devam ediyor. Benim yargılanmam medya üzerinde yapılıyor, kamuoyunda yapılıyor. İktidar yapıyor. Dolayısıyla benim de bunlara cevap vermem gerekiyor. Savunmamı bu çerçevede ele alıyorum artık” dedi.
Duruşma, Demirtaş’ın savunması ile devam ediyor.
Ne olmuştu?
Yargılandığı davada “Örgüt kurma ve yönetme”, “Örgüt propagandası” ve “Suç ve suçluyu övme” iddialarıyla suçlanan Demirtaş hakkında 142 yıla varan hapis cezası isteniyor. Diyarbakır’da açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne alınmıştı.