Doğadaki yaşamın devamlılığı için oldukça önemli bir rol oynayan arılar büyük tehdit altında. Bu tehditler arasında yaşama alanlarının kaybolması, sağlıksız beslenme, kimyasal ilaçlar, hastalıklar gibi farklı tehditler var. Bal arıları için en önemli tehditlerden birisi de Varroa destructor adlı bir parazitik bit. Onlarca yıl boyunca bu parazitlerin bal arılarının kanıyla beslendikleri düşünülmüştü. Maryland Üniversitesi öncülüğünde gerçekleştirilen araştırmaya göre bu parazitlerin arıların kanından değil, organlarından beslendiği ortaya çıktı. Özellikle de bal arılarının karaciğeri diyebileceğimiz, dış iskeletlerini kapladıkları mumu üreten ve bağışıklık sistemlerinde önemli rol oynayan iç organları bu bitlerin en sevdiği yemek durumunda. Arıların iç organları ne kadar sağlıklıysa ilaçlara dirençleri ve beslenme kaliteleri o kadar artıyor. Haliyle bu bitlerin saldırılarının önlenmesi demek, arıların sağlığını tehdit eden üç unsurun birden etkisinin azaltılması demek.
Bitler yağdan besleniyor
Bitlerin ağız yapısının kan emici bitlerden farklı olması, sıvıyla beslenen bir tür için fazla kuru olmaları ve sıvıdan besin çeken bir tür olmak için fazla hızlı üremeleri üzerine bu türün gerçek beslenmesini inceleyen araştırmacı ekibi gerçeğe ulaştı. Yapılan deneyler, gerçeği adım adım kanıtladı. Bu deneyler arasında arıların kanına sarı, yağlarına kırmızı renk veren maddeler katarak bitlerdeki parlamaları incelemek, bit kolonilerini kan benzeri sıvıyla ve yağ doku benzeri maddeyle beslemek de vardı. Kanla beslenen bitler aç kalırken yağ dokuyla beslenen bitler ise büyüyüp gelişti, hatta yumurtlamayı bile başardılar. Araştırmacılardan entomoloji profesörü Dennis van Engelsdrop, bu araştırmanın ardından bitlerin arılara verdiği zararlar konusundaki anlayışın değişeceğini ve artık bitlere karşı daha verimli mücadele yöntemlerinin ortaya çıkabileceğini söyledi.
EKOLOJİ SERVİSİ