Leyla Güven’in ölümü göze alarak açlık grevine girdiğini belirten İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “Bizim görevimiz ise Güven’i yaşatmak. Ama Güven’i yaşatabilmek için de İmralı’daki hukuksuzluk son bulmalı. Bunun için toplumsal muhalefeti ön plana çıkartmamız gerekiyor” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması talebiyle 74 gündür açlık grevini eylemini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Leyla Güven ve açlık grevindeki diğer tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla Beyoğlu’nda bulunan şubelerinde panel düzenledi.
Panelde söz alan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, tecridin İttihat ve Terakki Partisi anlayışının muhaliflere yönelik uygulaması olduğunu söyledi. Keskin, Leyla Güven’in neden açlık grevine başladığının tartışılması gerektiğini belirterek, ”Leyla Güven, İmralı Cezaevi’ndeki uygulamalara karşı, Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmesinin engellenmesine karşı, ondan yıllardır haber alınamamasına karşı bir eyleme başladı. O nedenle bunu da mutlaka tartışmak gerekiyor” dedi.
‘Türkiye, hukukuna aykırı davranıyor’
İmralı Cezaevi’ni en başından beri tanıyan avukatlardan biri olduğunu vurgulayan Keskin, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapan 12 avukattan biri olduğunu sözlerine ekleyerek, “O dönem başımıza gelmeyen kalmadı. 6 ay evlerimize gidemedik. Ve biz o zaman şunu gördük. İmralı Cezaevi, Türkiye devleti yasalarına göre yaratılmıyor. Tecrit, Öcalan oraya girdiğinden beri var. Biz o zaman savcıya başvurduğumuzda savcı derdi ki ‘komutana başvurun.’ Yasaya göre yetki savcının elinde olması gerekirken savcı ‘yetki ben de değil’ diyorsa ortada bir sorun vardır. O nedenle bir kere bu yapının tartışılması gerekiyor. Türkiye, kendi iç hukukuna ve bütün uluslararası sözleşmeler aykırı davranıyor” diye konuştu.
‘Görevimiz Güven’i yaşatmak’
İmralı’da olan diğer tutukların da aileleriyle görüştürülmediğine değinen Keskin, “Güven, bütün bu hukuksuzluğa karşı açlık grevi yapıyor. Bütün bunlara karşı ölümü göze aldığını söyledi. Bizim görevimiz ise Güven’i yaşatmak. Ama Güven’i yaşatabilmek için de İmralı’daki hukuksuzluğun son bulması gerekiyor. Bizim de bunun için toplumsal muhalefeti ön plana çıkartmamız gerekiyor. Bu tepkiyi göstermek neden sadece Kürtlere kalıyor? Bu sorunun cevabını da ben Türkiye kamuoyuna bırakmak istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
HDK Adana İl Meclisi: Leyla Güven haklıdır tecrit kalkmalıdır
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Adana İl Meclisi, Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde meclislerinin tanıtım toplantısını gerçekleştirdi. Etkinliğe, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, HDP il ve ilçe yöneticileri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAYDER) yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı.
Saygı duruşuyla başlayan etkinlikte konuşan HDK Adana İl Meclisi Eş Sözcüsü Uğur Bayrak, Leyla Güven’in ve tutukluların durumuna dikkat çekerek, devam eden eylemi sahiplendiklerini vurguladı.
‘Tecrit kalkmalıdır’
Tecridin kaldırılması için açlık grevinde olan Güven ve tutukluları durumuna dikkat çeken Hatimoğulları, direnişin desteklenmesi için hem Türkiye’de hem de Avrupa’da açlık grevi eylemlerinin sürdürüldüğünü ve eylemi sahiplendiklerini sözlerine ekledi. Öcalan ile görüşmenin sağlandığını ancak devletin halen mutlak tecridi devam ettirdiğine dikkat çeken Hatimoğulları, Güven ve tutukluların taleplerinin bir an önce kabul edilmesini istedi. Hatimoğulları, Güven’in durumunun kritik bir aşamada olup, yerinin Meclis olduğunu söyleyerek, “Buradan bir kez daha sesleniyorum. Leyla haklıdır; tecrit kalkmalıdır. Leyla Güven’in yeri Meclis’tir” dedi.
HABER MERKEZİ