Lice’de bir minibüsün zırhlı araçla taranması soruşturmasında Lice Savcılığı, zırhlı araçtan ‘yanlışlıkla’ ateş açıldığını; Diyarbakır Savcılığı ise PKK’lilerin ateş açmış olabileceği iddiasını öne sürdü. Sonuç ise takipsizlik oldu
Lezgin Akdeniz/Diyarbakır-MA
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 15 Şubat 2017 tarihinde ilçeden kent merkezine giden yolcu minibüsü, Duru Bekirhan Karakolu’nun bulunduğu Bingöl yol ayrımında askeri zırhlı araç tarafından taranmıştı. Saldırıda yüzüne cam parçaları isabet eden Özgür Atagün adlı yolcu hafif yaralanırken, şans eseri can kaybı yaşanmamıştı. Yürütülen iki ayrı soruşturmada Lice Başsavcılığı, bilirkişi raporuna dayanarak ateşin zırhlı araçtan ve yanlışlıkla açıldığını belirtirken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise askerin ateş etme iddiasının soyut olduğu ve bölgenin “sıkıntılı” olduğunu öne sürerek kurşunların “muhtemelen PKK’liler tarafından sıkıldığını” iddia etti.
Lice Savcılığı: Kazaen ateş
Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili başlattığı soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verdi. Diyarbakır Bingöl karayolu Lice yol ayrını mevkiinde Bingöl istikametinden Diyarbakır’a doğru seyir halinde olan Burhan Yiğitel yönetimindeki araca, Diyarbakır’dan Bingöl istikametine doğru seyir halinde olan 21 A 1468 plakalı zırhlı polis aracından kazaen ateş edildiği belirtilen kararda, alınan bilirkişi raporlarından silahın kazaen ateş aldığı, ateş aldığı esnada silahın başında kimsenin bulunmadığı, her hangi bir suç veya suçlu bulunmadığı, herhangi bir şikâyetin olmadığı takipsizlik kararına gerekçe olarak sunuldu.
Diyarbakır Savcılığı: Soyut
Diyarbakır Barosu da toplu ulaşım aracında bulunan yolculardan Metin Bekiroğlu ve Özgür Atagün’ün mağduriyetiyle olaya müdahil olduktan sonra suç duyurusunda bulunmasının üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da verdiği takipsizlik kararında ise ilginç ifadeler yer alıyor. Başsavcılık, Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bilirkişi raporunu görmezden gelmesi dikkat çekti. Başsavcılık, kolluk kuvvetlerinin söz konusu araca ateş ettiğini iddia etmenin soyut bir iddiadan ibaret olduğunu ileri sürerek, takipsizlik kararını şu gerekçeye dayandırdı: “Bölgenin sıkıntılı bir bölge olması nedeniyle muhtemelen PKK/KCK örgüt üyelerinin açtığı ateş sonucunda aracın zarar gördüğü ve mağdurun yaralanmış olduğu, bu nedenlerle soruşturmayı yürütmekte hukuki bir yarar bulunmadığı anlaşılmakla…”
Karar hukuka uygun değil
Diyarbakır Barosu, takipsizlik kararına ilişkin 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz etti. Hakimlik, olayın kim tarafından yapıldığının anlaşılması için o hat üzerinde belirtilen saatte akrep araçlarının araştırılması ve personelin ifadesinin alınarak karar verilmesi gerektiği, ancak ne anlama geldiği anlaşılmayan gerekçeyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını belirterek, soruşturmanın genişletilmesine hükmetti. Hakimlik, dosyayı 16 Haziran 2017 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Başsavcılık, daha sonra ilkinde olduğu gibi yine aynı gerekçelerle takipsizlik kararı verdi. 4. Sulh Ceza Hakimliği, baronun takipsizlik kararını kaldırmasına yönelik ikinci talebini ise “Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda, usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı” gerekçesiyle 15 Ekim 2018 tarihinde reddetti. Olay sırasında minibüste bulunan ve sesten kaynaklı sol kulağında sağlık sorunu yaşayan Metin Bekiroğlu, takipsizlik kararına ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunmuştu.
Ne olmuştu?
Diyarbakır Lice’de 15 Şubat 2017 günü ilçeden kent merkezine giden 21 BD 463 plakalı içinde 10 yolcunun olduğu minibüs, Duru Bekirhan Karakolu’nun bulunduğu Bingöl yol ayrımında askeri zırhlı araç tarafından taranmıştı. Karşı yönden gelen ve plakası alınamayan zırhlı araçtan sıkılan mermiler, aracın ön camından girip koltukları da delerek arka taraftan çıkmıştı. Söz konusu olaya ilişkin Diyarbakır Barosu’nun “Öldürmeye teşebbüs”, “Mala zarar verme” ve “Görevi kötüye kullanma” suçlamalarıyla ilgili kolluk görevlileri hakkında kamu davası açılması talebiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.