Necla Demir/Kocaeli-MA
İş yaşamında mobbing ve tacizle sıklıkla karşılaşan ve sermaye için ucuz işgücü olarak değerlendirilen kadınlar, tüm bunlarla mücadele etmenin yanı sıra ağırlaşan ekonomik krizle de baş etmenin yollarını arıyor. Kocaeli Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde (GOSB) faaliyet gösteren bir fabrikada 15 yıldır çalışan işçilerden Zübeyde Çataltepe, “Toplumun erkek egemenliğinden kaynaklı evde bütün yük ve sorumluluk zaten kadına kalıyor. Çocuğum küçükken ve 3 vardiya çalışırken bakımı konusunda müthiş sıkıntılar yaşadım. 8 saat boyunca sürekli ayakta çalışıyoruz. Sabit çalıştığımız için de fabrikada çalışan işçilerin büyük bir bölümünde boyun ve bel fıtığı gibi meslek hastalıkları çıkıyor” dedi. İş hayatında emek sömürüsünün en fazla kadınlar üzerinde hissedildiğini de dile getiren Çataltepe, “Eşit işe eşit ücret talebini kadınlar hala yaşıyor ve özelde iş yaşamında kadın erkek eşitsizliğini görmek mümkün. Eşitliği evde sağlarsak genel hayatta da sağlarız diye düşüyorum” diye konuştu.
‘Psikolojik baskı altındayız’
Sevkiyat kapılarında çalıştıklarını belirten Dilek Çiçek, “Gece çok soğuk oluyor. Dambur kaldır, koliye at bunlar güç isteyen işler. Buna bağlı olarak da psikolojik baskıya maruz kalan bizleriz” diye konuştu. 15 yıldır çalıştığı fabrikada yaptıkları işten kaynaklı hastalıklar yaşadığını ifade eden Fatma Doğan, “Ekonomik koşullar çok kötü. İşsiz kalma korkusu insanları fazlasıyla etkilemekte. Kriz işyerlerinde daha büyük bir etken. Bu sürecin atlatılması için derhal iktidarın değişmesi lazım. Mevcut yönetim çok kötü ve Türkiye çok kötüye gidiyor” dedi. Tek başına çalışan bir kadın olarak 2 çocuğuna baktığını aktaran Arzu Öztürk de, şunları ifade etti: “Vardiyalı çalıştığım için çocuklarıma vakit ayıramıyorum. Geçimimi sağlamak noktasında sıkıntı yaşıyorum” dedi. Fabrikada 6 yıldır çalışan işçilerden Tuğba Acar ise, “Krizi son zamanlarda hane içerisinde çok fazla hisseder olduk. Her şey çok pahalandı ve alım gücümüz düştü” diye belirtti.