Eleştirel ve politik içeriklerinden ötürü tiyatro sahneleri büyük baskı altında. Levent Üzümcü Antep, Artvin ve İskenderun’da AKP’li belediyelerin salon vermediğini söyledi. CHP’li belediyeler ise İstanbul’da Kürtçe tiyatro oyunlarına salon vermiyor
Kültür ve sanat üzerinde gün geçtikçe artan baskıların son halkasına “Anlatılan Senin Hikayendir” adlı oyununun gösterimi iptal edilen Oyuncu Levent Üzümcü eklendi. Üzümcü’nün 3 Aralık’ta Çoruh Üniversitesi’ne bağlı A. Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezi’nde sahnelemeyi planladığı oyununun valilikçe iptal edilmesi sonrasında, Antep ve İskenderun’da da oyuna sahne verilmedi. Oyuna sahne verilmemesine “En iyi bildikleri şeyi yapıyorlar, insanların ekmeğiyle, aşıyla oynuyorlar” sözleriyle tepki gösteren Üzümcü, sanatçılar üzerindeki baskılar ve Oyuncular Sendikası’ndan neden istifa ettiğine dair Mezopotamya Ajansı’ndan İrfan Tunççelik ve Serkan Satılmış’a konuştu. Bir baskı ülkesinin kurulmaya çalışıldığını ifade eden Üzümcü, adaletsizliğe karşı çıkan her kesimin bir şekilde ya yok edildiğini ya da bir şeylere mecbur bırakıldığını belirtti.
Değerlerden uzaklaşmış
Böylesi bir tabloda Oyuncular Sendikası’ndan istifa etmesiyle dikkatleri üzerine çeken Üzümcü, sendikaya dair “Oyuncular Sendikası, kurduğumuz değerlerden çok uzaklaşmış durumda. Bizim sendikayı kurma amacımız çalışma şartlarımızın iyileşmesi ve aynı zamanda çalışma statümüzün ve yapımcılarla olan çalışma ilişkimizin bir sigortalı işçi statüsüne evirilmesiydi. Bunun için çalışma yürüten ilk başkanımız Mehmet Ali Alabora’ydı. Ardından Meltem Cumbul ile süreç devam etti. Bunları düzeltmek için hep çabaladık” değerlendirmelerinde bulundu. Yeni yönetim kurulunun neredeyse çoğunun dizilerde ve filmlerde oynadığına işaret eden Üzümcü, aldığı istifa kararının nedenlerini ise şöyle açıkladı: “Bize yapılan haksızlıklar karşısında sendikanın yapması gereken oraya gidip, bize verilen sahnenin neden ve kim tarafından engellendiğini bulup, bunun önüne geçip bir alternatif üretmesidir. Bizim sendikayı kurmaktaki amacımız buydu ama bana yapılan haksızlık ya da bir başka arkadaşımıza yapılan haksızlık ile ilgili en ufak bir açıklamada dahi bulunmuyorlar. Ben istifa edeceğimi açıkladıktan sonra bir açıklama yaptılar. ‘Kendi çapında açıklamalar yapmıştır. Tiyatrolar kapanmasın, seyirciler tiyatroya gitsin gibisinden’ açıklamalar yaptılar. Bu ilginç bir durumdur. Bir tür amacından uzaklaşmış sarı sendika yolunda ilerleyen bir ekip halini aldılar.”
‘Yasaklanan Üzümcü’
Sözlerine “Aslında yasaklanan ‘Anlatılan senin hikayendir’ oyunu değil, yasaklanan Levent Üzümcü’dür” diyerek devam eden oyuncu, “Ben oyunumda toplumdaki dostluğu, barışı ve kardeşliği anlatmaya çalıştım. Bu oyunu izleyip sevmeyecek ve bundan etkilenmeyecek kimseyi bilmiyorum. Buradaki durum başkadır ‘Levent Üzümcü para kazanmasın, mesleğini yapmasın’ şeklindedir. En iyi bildikleri şeyi yapıyorlar. İnsanın ekmeğiyle oynuyorlar. ‘Ya bizdensin ya da ekmeğinle oynarız’ demeye getiriyorlar” dedi. Üzümcü, sistem ve rejim böyle devam ettikçe Türkiye’de doğruyu söyleyen, gerçeğin peşinden giden, onurlu, aklı, fikri ve vicdanı hür olan insanların ne yazık ki her zaman gadre uğrayacaklarını ifade etti.Talebinin adalet olduğunun altını çizen Üzümcü, “Ben demiyorum ki bu parti gitsin başkası gelsin” diye belirtti.
Shakespeare ve Brecht Kürtçe olunca tehlikeli
İstanbul’da 1991 yılında açılan Mezopotamya Kültür Merkezi’nin bünyesinde kurulan Teatra Jîyana Nû Kürtçe tiyatro yapıyor. Kolektif bir ekip olan Teatra Jîyana Nû baskı ve çiftte standarta rağmen ısrarla Kürtçe tiyatro yapmaktan vazgeçmiyor. Son 2 yıldır Teatra Jîyana Nû’nun İstanbul’da başvuru yaptıkları CHP’nin elinde olan Maltepe, Kadıköy, Beşiktaş, Ataşehir, Bakırköy ve Şişli belediyelerinin geri dönüş yapamama halleri tam bir kara mizah türünden. Özgür Politika’dan Bircan Değirmenci’ye konuşan Teatra Jîyana Nû oyuncularından Rugeş Kırıcı, “Shakespeare ve Brecht’in replikleri Kürtçe olunca daha mı tehlikeli oluyor? Kürt tiyatrosu ısırmaz, korkmayın!’’ dedi. Oyunun tekstini, videosunu, fotoğraflarını göndermelerine rağmen geri dönüşler sürekli olumsuz. Zaten geri de dönmüyorlar. Sizin arayıp sonucu öğrenmeniz gerek. Kırıcı, “Yakın tarihte oyununuz varsa Sanat Kurulumuz izleyecek” diyerek, üç kişilik yer ayırtıp, gelmeyen belediye yetkilileri var. Aylardır o üç kişilik yer boş duruyor” dedi.
‘Kürtçe mi diye soruluyor’
Oynadıkları mekan çok küçük olduğundan yeterli seyirciye ancak on gösteriden sonra ulaşabildiklerini söyleyen Kırıcı, salon için başvurdukları belediyelerden hep olumsuz cevap aldıklarını söylüyor: “Salon dolu, yer yok gibi cevaplar veriliyor. Ben kendi adıma yer yokluğu üzerinden tanımlamıyorum ve bu kadar Kürdün yaşadığı bir kentte nasıl oluyor da Kürt sanatına yönelik bir tanecik yer ayıramıyorsun. Bunun artık açık ifade edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü aylar önce de başvursan bir sürü oyuna cevap veriliyor, bize neden cevap verilmiyor? Kürtçe olduğu için mi yer vermiyorsunuz. Cevap şu oluyor ‘hayır öyle bir politikamız yok.’ Aslında örtülü bir sansür. Ortalığın sakin olduğu dönemlerde başvuruyorduk ve alabiliyorduk. Ama şimdi biraz ürkme hali var Kürtçe olduğu için. Oysa içeri diyorsun ki ‘Ben italyan bir yazarın oyununu oynuyorum. Bunu Türkiye’de pek çok grup oynuyor. İçeriği de bu. Alın size görüntüler, içerik, fotoğraf. ‘İçerikle ilgili bir sıkıntımız yok ama yerimiz yok, yetkimiz yok, Kürtçe mi’ diye sormaya başlıyorlar.”
Kürt sanatına yok
Bölge belediyeleri kayyum yönetiminde olduğu için zaten salon bulamadıklarını hatırlatan Kırıcı, Diyarbakır’da Amed Şehir Tiyatrosu, Van’da Mencel ve Batman’da Yeni Sahne’de oynadıklarını söylüyor. Kırıcı istisnalar dışında tiyatro topluluklarının büyük salonlarının da kendilerine açık olmadığını anımsatarak, “ Salon var da Kürt sanatına yok” diyor.
‘Muhalifler ürküyor’
En muhalif söylemi olanların da artık ürktüğünü belirten Kırıcı, “90’larda bunun adı Kürtçe yasaktı. Şimdi adı değişti ama biçimi aynı bence. Benim anadilimde tiyatro yapmam kadar doğal ne olabilir ki? İngilizce, Almanca oyunlara yer bulabiliyorsun ama bu ülkede yaşayan milyonlarca insanın dilinden korkuyorsun” diye belirtiyor.
İSTANBUL