Patnos L Tipi Cezaevi’nde kalan tutuklular, maruz kaldıkları hak ihlallerini gönderdikleri mektupla paylaştı. Tutuklular, yasalarla belirlenmiş olan haklarından yararlanamadıklarını belirterek, şunları ifade etti: “Haftada sadece bir saat spor faaliyetlerinden yararlanıyoruz. Ancak, bunu da karma; yani diğer odalarda bulunan arkadaşlarımızla yapmayıp sadece bulunduğumuz odadaki arkadaşlarla yapabiliyoruz.”
Haftada bir kez olan telefonla görüşme haklarının tutuklular için 2 haftada bir ve ayda bir kez olan açık görüş haklarının ise 2 ayda bir olacak şekilde düzenlendiğini ifade eden tutuklular, maruz kaldıkları hak ihlallerini şöyle sıraladı: “Sıcak suyumuz kimi günler hiç verilmemekte, bazen de ‘arıza var’ denilerek haftalarca verilmemekte, bazen çok soğuk akıtılmakta bazen de ılık olacak şekilde akıtılmakta. Üstelik 24’er kişinin kaldığı odalarda günde yarım saat akıtılmaktadır. Bunlar sadece yaşadığımız kimi sorunlardır.”
Verem tehdidi
“En önemli sorunumuz sağlık ve tedavi edilmeme sorunu. 10 ayı aşkın bir süredir burada bulunmamıza rağmen halen bırakalım hastanelerde, kurum revirine muayene olmaya dahi çıkamayan ağır hasta arkadaşlarımız var. Halen, kurum için görevlendirilmiş sürekli bir doktor bulunmamakta. Çok yakın bir zaman önce cezaevinde bir tüberküloz (verem) salgını yaşandı. Yapılan kimi testler sonucunda risk sınırında olanlarımıza yönelik önleyici tedbirler yeterince alınmamıştır. Tedavi edilmesi gereken arkadaşlarımızın tedavileri yapılmamakta, revir için başvurduğumuzda, ‘doktor yok’, doktor gelmedi’, doktor izinde’ gibi denilerek reddedilmekte. 350 aşkın tutsağın kaldığı bu cezaevinde bizlere yalnızca 1 gün belirlenmiş ve bu söylemlerde bu belirlenen gün için söylenmektedir.”
‘Provakasyon yaratılıyor’
Hastane gitmesi gereken hastaların sevklerinin ya iptal edildiğini ya da 3-4 ay sonra götürüldüklerini belirten tutuklular, şunları kaydetti: “Çoğumuz ise götürüldüğümüz hastanelerden ‘eksik evrak düzenlendiği’ gerekçesiyle tedavi edilmeden geri getiriliyoruz. Hastane, mahkeme ve benzeri durumlar için cezaevi dışına çıkarıldığımızda yolda araç içerisinde ırkçı söylemler ve marşlar eşliğinde bozkurt işaretleri yapılarak askerlerce bizlere saldırtmak için provokasyon zemini yaratılmaktadır. Gece saatlerinde kalp krizi geçiren bir arkadaşımız için acil servise götürülmesi için çağırdığımızda kurumun ikinci müdürlerinden birisi, ‘Ölmüyorsa götürmeyin’ talimatını verecek kadar insanlıktan nasiplenmemişlerdir.”
Yaşanan ihlallerin her geçen gün daha da arttığını ve ağırlaştığını ifade eden tutuklular, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı. Öte yandan, cezaevi müdürünün kalp krizi geçiren bir tutuklu için, “Ölmüyorsa götürmeyin” sözlerine ilişkin cezaevi yetkilisi, asılsız olduğunu iddia etti.
AĞRI/MA