Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı (DTK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 60. gününde. Hewler’deki açlık grevinde 47. güne girilirken, Fransa’nın Strasbourg şehri ile Britanya’ya bağlı Galler’de başlatılan açlık grevleri 21. gününe girdi. Cezaevlerinde bulunan tutukların aynı taleple 27 Kasım’da başlattıkları ve 16 Aralık’tan bu yana da süresiz dönüşümsüz olarak sürdürdükleri eylemler ise sürüyor. Cezaevlerindeki tutukluların süresizdönüşümsüz açlık grevleri 22. gününde devam ederken, dün kimi cezaevlerinde yeni gruplar süresiz dönüşümsüz açlık grevine dahil oldu. Öte yandan Van’daki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinden de eylemlere destek geldi.
Yeni gruplar dahil oldu
Cezaevlerinde tecridin kaldırılması talebi ile 27 Kasım’da süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi başlamıştı. 16 Aralık’ta Gebze Kadın Kapalı Cezaevi, Patnos Cezaevi, Elazığ 1 Nolu F Tipi, Van F Tipi, Beşikdüzü Cezaevi, Bakırköy Cezaevi, Kandıra 1 Nolu F Tipi, Edirne F Tipi ile Diyarbakır D ile E Tipi cezaevlerinde tutuklular süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlattı. 26 Aralık’ta da Silivri Cezaevi, Tekirdağ F1 Nolu Cezaevi, Şakran 2 Nolu Kadın Cezaevi, Ödemiş Cezaevi ve Kırıkkale cezaevlerinden tutuklular süresiz dönüşümsüz eyleme dahil oldu. Cezaevlerinde süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi yeni katılımlarla sürüyor. Dün Bandırma Cezaevi, Alanya Cezaevi, Kayseri Cezaevi, Tarsus Cezaevi, Tokat Cezaevi, Hilvan Cezaevi ve Siverek cezaevlerinde yeni gruplar süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine dahil oldu. Tutuklular tecrit kalkıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini açıkladı. Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan 4 tutuklu, tecride son verilmesi talebiyle dün süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladı. Aileleri aracılığıyla tutuklular, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunup, “Mesut Canbey, Ramazan Sayan, Nevin Gökçe ve Zelal Başboğa adlı arkadaşlarımız süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde. Kamuoyu ve insan haklarını duyarlılığa davet ediyoruz” dedi.
Tecrit son bulmalı
Vanlı siyasetçiler ve STÖ temsilcileri açlık grevlerine destek verme çağrısında bulundu. HDP Van İl Yönetici Hasan Güven, “Tecridin kalkması için Leyla Güven bir öncülük yaptı. Bunun bir an önce sonuçlanması gerekiyor. Bunun için de herkesin bu eyleme ses vermesi gerekiyor. Bu demokratik bir eylemdir ve Öcalan üzerinden tüm cezaevlerine uygulanan tecridin son bulması gerekiyor” diye belirtti. Hükümetin konuya duyarsız kaldığına dikkat çeken yerine kayyum atanan Gürpınar Belediyesi Eşbaşkanı Yıldız Çetin de, 2012’de tecride karşı yapılan açlık grevlerini hatırlatarak, şöyle devam etti: “O dönem yapılan açlık grevleri sonuç verdi. Leyla Güven de bu dönem böylesi bir durumun öncüsü oldu. Tecrit doğru bir şey değil. Halkların barış ve huzur içinde yaşaması için tecridin bir önce kalkması gerekiyor.” DBP Van İl Eşbaşkanı Ökkeş Kava da, Güven ile birlikte tüm siyasi tutukluların başlattığı açlık grevlerindeki taleplerin kendilerinin de talebi olduğunu yineledi. Kava, hükümetin eylemlere sessizliğine tepki göstererek ölümler yaşanmadan ses verilmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Van Şube eski Başkanı Cengiz Paycu ise, insanlık dışı bir uygulama olan tecridin son bulmasını istedi. Paycu, Güven’e yeterli ses verilmediğini ve desteklerin geç başladığını söyledi.
Twitter’dan kampanya başlatılıyor
Twitter’dan bu akşam Avrupa saatiyle 19.00’da başlayacak olan “hashtag kampanyası” ile kritik aşamaya giren açlık grevlerinin tüm dünyaya duyurulması hedefleniyor. İngilizce, Kürtçe ve Türkçe hazırlanan çağrı metinlerinde, “Leyla Güven’in sürdürdüğü açlık grevi tehlikeyi bir aşamaya gelmiştir. Leyla Güven ve bütün süresizdönüşümsüz açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin kabul edilmesi için CPT ve Avrupa Konseyi’ni harekete geçirmek amacıyla 6 Ocak’ta sosyal medya üzerinde bir kampanya başlatacağız” denildi. Leyla Güven ve arkadaşlarının taleplerinin tüm dünyaya duyurulmasının amaçlandığı kampanya için herkese katılım çağrısı yapıldı. Hashtag kampanyası @hungerstrikes hesabından başlayacak.
Direniş hepimiz için: Ses verin
Cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin kadınlar, duyarlılık çağrısı yaptı. Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Gündoğdu
Mahallesi’nde yaşayan Xeme Peyan, aileler olarak cezaevlerindeki eylemi sahiplendiklerini dile getirerek, “Çocuklarımızın arkasındayız. Düşüncemiz fikirlerimiz hiçbir zaman değişmeyecektir. Tecrit son buluncaya kadar eylemlere destek vereceğiz. Leyla Güven’e ve onunla birlikte açlık grevinde olan tüm tutsaklara destek
olmaya devam edeceğiz” dedi. “Çocuklarımızın bedenleri eriyor ama düşünceleri, fikirleri ayakta” diyen tutsak annesi Fehime Peyan da, mutlaka sonuç alınacağını vurguladı. Herkesin de bu düşünce ile açlık grevlerine destek vermesi gerektiğini kaydeden Peyan, “Bu direniş hepimiz için” diyerek ses verilmesini istedi.
Son sözleri ‘Leyla niye gelmiyorsun, kapın mı kilitli’ oldu
Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tecridin kalkması için eylemini sürdüren Leyla Güven, annesi Cevriye Güven’i kaybetti. 2011 yılında kaybettiği babasının cenaze törenine cezaevinde olduğu için katılamayan Güven’in, 8 yıl sonra bu kez de aynı nedenle annesinin cenaze törenine katılamaması ikinci bir hüznü beraberinde getirdi. Taziyelerin ardından Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Diren Yurtsever’e konuşan Leyla Güven’in ablası Fatma Yapalı, yatağa bağlı olan annesinin son zamanlarında sürekli “Leyla” diye sayıkladığını söyledi. Yapalı, “Leyla’sını rüyasında gördüğü her gecenin sabahında ‘Leyla niye gelmiyorsun, kapın mı kilitli?’ diye soruyordu. Biz de Leyla için çok endişeliyiz” dedi. Leyla Güven’in ağabeyi Cavit Güven ise annesi Cevriye Güven’i şöyle anlattı: “Annem politik bir kadındı. Analiz yapardı. Bu köyde de sevilen bir kadındı. Herkes ona danışırdı ve derdini rahatlıkla anlatabilirdi. Huzuru, barışı ve insanı çok içten seven bir kadındı. Kadın olduğunu da her zaman hissettirirdi. İradi olurdu. Hâlbuki bizim bu topraklarımızda kadınlar ikinci sınıf muamele görürdü. Annem onu da kırmıştı. Bu yönü bize de sirayet etti. Ben çok erken yaşta politikleştim. Annemin bakış açısı bize böyle yansıdı. Bu daha sonra Leyla’ya yansıdı ve Leyla birçok şeyi kırmak zorunda kaldı. Kürtlerin yaşadığı coğrafyalarda bir kadın olarak zordur fakat Leyla çok erken bunu aştı. Leyla politik tercihleri nedeniyle annemi ikna edebildi, annem de hep Leyla’nın destekçisi oldu.” Güven, “Leyla, bir davaya inanmış, yaşamını açlığa yatırmış. Annemi kaybettik, babamın ölümünde Leyla yine yoktu. Bunun burukluğu var. ‘Leyla yine yok’ diyorsun ama diğer taraftan baktığında, bu bedeller ödenecek tabi diyorsun. Biz yalnız değiliz” dedi. Güven, açlık grevi eylemleri için “Yaprak döker bir yanımız bir yanımız bahar bahçe” duygusunda olduğunu belirterek, ekledi: “Bir tarafta bu eylemi başlatması elbette beni mutlu ediyor. Kardeşim ön ayak olmuş ama öbür taraftan kardeşi olarak üzülüyorum. Sonuçlarını düşünerek üzülüyorum. Toplumda olan duyarsızlık da beni rahatsız ediyor. İnsanlar canlarını yatırmış ama insanlar hiçbir şey olmamış gibi yaşamlarını sürdürüyor. Bu bir çelişki. Leyla’nın bu tavrının doğru olduğuna inanıyorum ama bir ağabey olarak fiziksel bir zarar gelirse beni üzer.”
HABER MERKEZİ