Suriye’deki savaşın bitmesine doğru büyük bir krize dönüşen İdlib’e ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve İsrail de dâhil oldu. Türkiye’nin desteklediği gruplar arasında çatışmaların başlaması ise krizi yaygınlaştırdı
Nazım Daştan/Halep-MA
Son Rusya ziyaretinde, Türkiye’nin önüne, İstanbul toplantısında temizleme görevi üstlendiği İdlib konulduğu belirtiliyor. Türkiye’nin kendisine bağlı “Ulusal Kurtuluş Cephesi” ile HTŞ’yi ya bitirmek ya da tek başına bırakmak için harekete geçtiği ve bu kapsamda kentte 3 gündür çatışmaların yaşandığı kaydedildi. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Arap, Kürt, Ermeni, Türkmen ve diğer halkları ile bir mozaik olan kenti Minbic’i tehdit eden Türkiye, kontrolünde bulundurduğu İdlib’de büyük bir çıkmaz yaşanıyor. Rusya, İran ve Suriye rejim güçlerinin de bulunduğu bölgede, eski adı El Nusra olan Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) ve ÖSO grupları arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Uluslararası krizi
Suriye iç savaşının bitmesine doğru büyük bir krize dönüşen İdlib kentinde ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve İsrail de krize dâhil olarak kent hakkında söz söylemeye başlamıştı. Bu güçlerin dâhil olmasıyla beraber, Rusya’nın bölgeye Suriye rejim güçlerinin öncülüğünde operasyon yapmasının önüne geçilmişti. ABD ve Rusya öncülüğünde varılan anlaşma ile İstanbul’da Rusya, Fransa, Almanya ve Türkiye bir araya gelerek, İdlib’deki durumu görüşmüştü. Bu görüşme kapsamında ise, Türkiye’ye bölgede bulunan selefi ve radikal grupları tasfiye etme görevi verilmişti. Türk heyeti Minbic’e saldırı izni almak için gittiği Moskova’da, masada İdlib’i bularak geri dönmüştü. Görüşmeden hemen sonra Rusya, Türkiye’nin İstanbul anlaşmasının gereklerini yerine getirmesini isteyerek, İdlib’deki görevi hatırlatmıştı. Türkiye İdlib’i unutturmaya çalışarak, Minbic ve Bab’ı gündeme taşımaya çalıştı. Bu planda şu ana kadar bir sonuç elde edemeyen Türkiye’nin kontrolünde bulundurduğu İdlib’de gruplar arasında çatışmalar patlak verdi. İdlib’de Türkiye’nin 12 askeri gözlem noktası bulunuyor. Burada bulunan en büyük selefi ve radikal grup olan HTŞ ile “Ulusal Kurtuluş Cephesi” çatısı altında toplatılan gruplar arasında başlayan çatışmalar, 3. gününde devam ediyor. Çatışmalar kapsamında HTŞ, Türkiye’nin ilk gözlem noktalarını kurduğu ve Afrin sınırında bulunan Daret İzza bölgesi ve çevresindeki onlarca köyü diğer gruplardan aldı.
Kim çatışıyor?
Bu çatışmalar Halep, Hama ve Lazkiye kırsallarına da sıçrarken, bu alanda Suriye rejim güçleri de Türkistan İslam Partisi’ne bağlı gruplara nokta operasyonları düzenliyor. Yine Rusya’ya ait uçaklar da bölgedeki grupları bombalıyor. Türkiye tarafından “Ulusal Kurtuluş Cephesi” oluşumu çatısı altında toplatılan Ehrar El Şam, Nureddin Zengi, Feylak El Şam, Ceyş El Nasr, Ceyş İdlib, Birinci Sahil Tümeni, İkinci Sahil Tümeni, Fevc El Evvel, Ceyş El Sani, Ceyş El Nuxbe, Şüheda El İslam Deraya, Fırket El Hurriye, 23. Fırka ile irili ve ufaklı birçok grup, HTŞ karşısında ağır darbeler aldı. Çatışmaları başlatanın Türk Milli İstihbaratı (MİT) olduğu belirtilirken, Türkiye’nin bu grupları birbirine saldırttığı aktarılıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bugüne kadar dahil olmadığı çatışmaları bazı kanallar üzerinden körüklediği kaydedilirken, HTŞ’ye karşı savaşan birçok güce silah gönderildiği savunuluyor.
Türkiye tasfiye ediliyor
Rusya’nın bilgisi dâhilinde gelişen çatışmalarda, Türkiye’nin kendisine İstanbul toplantısında bölge için verilen görevi gerçekleştirmeye çalıştığı ileri sürülüyor. Bu konuda Rusya’nın baskıları olduğu ifade edilirken, bölgede bulunan grupların tasfiye edilmeye çalışıldığı söyleniyor. Grupların tasfiye edilerek, İdlib’in Rusya ve Suriye güçlerine verileceği iddiaları da dillendiriliyor. Türkiye “Ulusal Kurtuluş Cephesi” çatısındaki güçler ile HTŞ’yi zayıflatmak, ya da tek güç olarak HTŞ’yi bırakmak istediği ifade ediliyor. Böylelikle ya HTŞ bitecek ve kontroldeki grupların tasfiyesi kolaylaşacak, ya da tek güç olarak HTŞ bırakılıp “terör” adı altında Rusya’nın temizlemesine izin verilecek.
İdlib’de çatışmalar yayılıyor
Suriye’nin Türkiye sınırındaki İdlib vilayetinde hafta başında silahlı örgütler arasında patlak veren çatışmalar yayılıyor. Ölü sayısı 97’ye yükselirken, çatışmaların İdlib’den Hama kırsalına sıçradığı belirtiliyor. Çatışmalar üç gün önce, El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile Türkiye destekli Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) bünyesindeki Nureddin Zengi arasında patlak vermişti. HTŞ’nin, geçen hafta beş militanının Nureddin Zengi tarafından öldürülmesi üzerine üç koldan saldırıya geçtiği belirtilmişti. Sahadan gelen haberlere göre, HTŞ son üç günde İdlib kırsalındaki 11 köyün kontrolünü ele geçirdi. Aralarında üç çocuğun bulunduğu sekiz sivilin hayatını kaybettiği, HTŞ tarafında 49, UKC tarafında 40 militanın öldüğü belirtiliyor. Alman haber ajansı dpa’nın yerel kaynakları, İdlib kırsalında konuşlu Nureddin Zengi Hareketi’ne bağlı unsurların Menbic bölgesine kaydırılması sonrası HTŞ’nin durumdan faydalanmak üzere harekete geçtiğini söylüyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Rami Abdurrahman ile Reuters ajansına konuşan Batılı bir diplomata göre HTŞ, Türkiye ile Rusya’nın İdlib kırsalında kendilerini zora sokacak bir uzlaşıya varmasından kaygılı. Bu nedenle de Türkiye destekli ÖSO’nun Afrin ile İdlib kırsalı arasındaki bağlantısını kesmeyi hedefliyor.