İktidarın yeni YSK kararı, seçime dönük şaibeyi arttırdı. ‘YSK ve AKP anlaştı’ diyen muhalefet ve hukukçulara göre, adil seçim süreciyle görevli YSK’nin kendisi seçim güvenliğini tehdit ediyor
AKP mini bir yasa teklifiyle başkan da dahil olmak üzere YSK üyelerinin Ocak 2019’da dolacak görev sürelerini bir yıl daha uzatan değişikliği Meclis’ten geçirdi. YSK üyelerinden 2019’da görevi sona ereceklerin yerine Ocak 2020’de, 2022’de görevi sona ereceklerin yerine ise 2023’te yenileme seçimi yapılacak. Yine YSK, şimdiye kadar oy kullanabilen tutukluların bu hakkını kısıtladı. Peş peşe gelen yeni kararlar şaibe tartışmasına yol açtı. YSK daha önce referandum ve genel seçimlerde mühürsüz oyları geçerli olduğu kararını vererek seçim sonuçlarıyla oynamakla eleştiriliyor. YSK’nin daha önce verdiği tartışmalı kararlar nedeniyle muhalefet cephesi ve hukukçular tepkili. Partiler ve hukukçular, sandık güvenliğinin risk altında olduğunu söyledi.
Sandığa gölge düştü
DW Türkçe’den Hilal Köylü’nin haberine göre muhalefet ve hukuk çevreleri YSK’nin görev süresini uzatan düzenlemeyi “Anayasa ihlali” olarak nitelendirip, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin “şeffaf olamayacağını” kaydediyor. Hükümet ise “Yapılacak en iyi düzenleme yapıldı. Ortada Anayasa ihlali yok. Dere geçilirken at değiştirilmez” iddiasında. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, düzenlemeye sert tepki gösterdi. Sağkan, “Üzerlerinde mühürsüz oy skandalının izini taşıyan üyelerin görev sürelerini uzatmak demokrasiyle ve hukukla bağdaşmaz” dedi. Sağkan, Anayasa’nın 67’inci maddesinin seçim yasalarında yapılan değişikliklerin bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamayacağını düzenlediğini hatırlatıyor ve Meclis’te kabul edilen değişiklikle bu maddenin “ihlal” edildiğine dikkat çekti. Sağkan, “YSK üyeleri seçimi yürütür. Onların görev sürelerini uzatmak seçim yasasında değişiklik kapsamındadır. Bu nedenle yeni düzenleme Anayasa’ya aykırıdır ve 31 Mart’ta uygulanmaması gerekir. Aksi durum, YSK’nin tüm kararlarının geçersiz olması sonucunu doğurur” diye konuştu. Sağkan, YSK’nin 16 Nisan 2017’de mühürsüz zarf ve oy pusulalarını geçerli saydığını hatırlatırken, “O zaman kanunlara karşı gelindiğini kimse unutmadı” çıkışında bulundu. Yargıçlar Sendikası YARSAV’ın eski başkanlarından Ömer Faruk Eminağaoğlu da YSK, Danıştay ve Yargıtay’a başvurarak görev süresi dolan üyelerin yerine seçim yapılmasını istedi. “31 Mart öncesi YSK üyelerinin görev süresini uzatmak tam anlamıyla Anayasa’nın yerle bir edilmesidir. 31 Mart seçiminin şeffaf bir ortamda yapılacağını söylemenin imkanı kalmamıştır” diyen Eminağaoğlu’nun yaptığı başvuruya muhalefet de destek veriyor.
Anayasa’nın ihlali
CHP Milletvekili Özgür Özel “İktidar partisine teslim olmuş bir YSK ile karşı karşıyayız” derken, YSK’nın bugünkü yapısıyla tamamen iktidarın direktifleri doğrultusunda hareket ettiğini kaydetti. Özel, “16 Nisan referandumuna mühürsüz seçim kararı damgası vuran YSK üyelerinin görev süresi uzatıldı. Bu yüzden Türkiye’de seçimlerin dürüst, adil, şeffaf ve eşit koşullarda yapılacağına dair endişelerimiz daha da arttı. İktidar, bu yasa değişikliğini yürürlüğe koymaktan vazgeçmelidir” çıkışında bulunuyor. CHP’li Mahmut Tanal da “YSK üyelerinin görev sürelerinin uzatılması seçime şaibe düşürür” dedi. HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise “Neresinden tutarsanız tutun devlet; elinizde kalıyor” derken, muhalefetin YSK düzenlemeleri konusunda birlikte hareket etmesinin “hukuksuzluğa karşı çıkış” anlamında önemli olduğunu vurguladı. Gergerlioğlu, “Türkiye’de yeni bir trend var. O da Anayasa ihlali, hukuksuzluk. Muhalefet olarak çıkabildiğimiz kadar bu duruma karşı çıkacağız” diyor.
AKP-YSK anlaşması
İYİ Parti’li Lütfi Türkkan ise, YSK’nin 31 Mart öncesi aldığı nerdeyse tüm kararların, YSK’ye ilişkin yapılan düzenlemelerin tamamen “hukuksuz” olduğunu söyledi. Türkkan, “AKP, seçimde milletin oyuna güvenemeyeceğini açıkça ilan etmiştir. Oyları garantilemek için de YSK üyeleriyle anlaşmıştır” dedi. YSK’nin üye yapısıyla ilgili karar kadar, YSK’nin aldığı kararlara da tepkiler büyüyor. Bu kararlardan birisi de cezaevlerindeki tutukluları ilgilendiriyor. CHP’nin YSK’deki temsilcisi Hadimi Yakupoğlu 2004, 2009 ve 2014 yerel seçiminde tutuklular için uygulanan kararın 31 Mart’ta uygulanmayacağına dikkat çekti. Yakupoğlu ve Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, YSK’nin bu kararını “Anayasa ihlali” olarak nitelendiriyor. YSK’nin bu kararından 259 bin tutuklu ve hükümlünün etkileneceği tahmin ediliyor.
Seyyar sandık yetkileri
YSK, Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde hasta ve yatağa bağımlı seçmenlerin oy kullanması için kurulan seyyar sandık kurullarının görev ve yetkilerini belirledi. YSK’nin seyyar sandık kurullarının görev ve yetkilerine ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Genelgeye göre, seyyar sandık kurulu bir başkan, altı asıl ve altı yedek üyeden oluşacak. İdare amirleri, zabıta amir ve memurları, askeri şahıslar, TBMM üyeleri ve adaylar seyyar sandık kurulu üyesi seçilemeyecek.
HABER MERKEZİ