Kadınlar 2018 yılını geride bırakırken, bütün bir yılı cinsiyetçi erkek egemen zihniyete direnmekle geçirdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez YürütmeKurulu (MYK) veKadın Meclisi üyesi Gülsen Ülker, Jinnews’ten Habibe Eren’e kadınların cephesinden 2018 yılına dair değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına, 2016 yılı başında çalışmalarına başlayan Boşanma Komisyonu’nun raporunu değerlendirerek başlayan Gülsen Ülker, “Kasım 2016’da çocukların tecavüzcü ile evlendirilerek faillerin cezasız kalmasını sağlayacak AKP önergesi yeterli oyu alamadı.Kadın örgütlerinin yaptığı eylemler bu düzenlemeyi engelledi. Ancak hemen ardından cinsel ilişkide ‘rıza’ yaşının 12 olarak yorumlanmasına yol açacak bir düzenleme torba yasa ile geçirildi. Aslına bakılırsa bir şekilde bir yol bulunduğunu görüyoruz. Örneğin kürtajın yasaklanması da yasallaşamadı ama fiilen o kadar zorlaştırıldı ki, imkansız hale getirildi diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
‘Aile bozulmasın’
Özellikle 6284 sayılı yasada önerilen değişikliklerin adeta “Kadınlar şiddet görsün ama aile bozulmasın” isteğinin yazılı hali olduğuna dikkat çeken Ülker, “Nafaka düzenlemesine ilişkin öneriler de ‘madem aile bozuluyor, kadının hayatı cehenneme dönsün’ isteğinin ifadesi sanki. Tabii bütün bu ısrar daha fazla kadın cinayeti, çocuk istismarının artması, kadına yönelik şiddetile mücadelede devletin sorumluluklarını yerine getirmemesi gibi sonuçlar doğurmakta. Üstelik yasalar ve uluslararası sözleşmeler tam aksini söylese bile” diye belirtti.
‘Hınçla saldırıyorlar’
Tüm bunların erkeklere cesaret verdiğini ve ne yaparlarsa yapsınlar bunun hakları olduğuna inanmalarına yol açtığını belirten Gülsen Ülker, “Evdeki, sokaktaki erkekler, kendi ataerkil, baskıcı ve cinsiyetçi hallerinin küçük birer modeli olsun istiyorlar. O yüzden ceza vermeye elleri gitmiyor, ‘nereden indirim yapsak’ diye düşünüp duruyorlar.Kurmak ve sağlamlaştırmak istedikleri cinsiyetçi sistemlerini sarsabilecek her şeye sonsuz bir hınçla saldırıyorlar” dedi.
‘Var olma mücadelesi’
Tüm baskılara rağmen kadınların mücadele alanlarını terk etmediklerini vurgulayan Ülker, “Baskıların en yoğun olduğu dönemlerde en gözü kara halleriyle kadınları görüyoruz. Çünkü canımıza kast ediliyor. Bizi sıkıştırmak istedikleri dar alanın ne olduğunu biliyoruz ve itiraz ediyoruz. Bunu yaparken de en farklı kesimlerden kadınlar olarak ortak talepler etrafında bir araya geldiğimizde nasıl güçlü olduğumuzu görüyoruz” diye konuştu. Yaklaşan yerel seçimlere de dikkat çeken Ülker, her seçimin bir yanıyla da toplumun yaşantısına yön verdiğini ifade ederek, “Burada da bir arada durmak, ortak bir sözü oluşturmak çok önemli” dedi.
ANKARA