Krizle birlikte birçok kadının istihdam alanı giderek daralırken, ilk önce kadınlar işten çıkarıldı. Haklarının gasp edilmesine karşı direnen kadınların mücadelesi 2019’da da hız kesmeyecek
Safiye Alağaş/İstanbul-Jinnews
Kadına yönelik şiddetin bir diğer boyutu da ekonomik şiddet. Türkiye’de kadına yönelik ekonomik şiddet nedeniyle her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışma yaşamına dahil olabildi. Her 4 kadından biri de ücretsiz aile işçisi olarak çalıştı. Geçici ve güvencesiz işlere mahkum edilen kadınlar bu yıl da fiziksel, sözel, duygusal, cinsel, psikolojik ve mobbing yoluyla şiddete uğradı ve en fazla işverenler ve çalışma arkadaşları tarafından şiddete maruz bırakıldı. Yıl boyunca kadın iş cinayetleri de önceki yıllara göre daha fazla arttı. Kadın iş cinayetlerinin yüzde 51’i trafik ve servis kazaları sebebiyle yaşandı. Trafik ve servis kazaları, başta tarım olmak üzere güvencesiz işlerdeki en önemli iş cinayeti sebeplerinden biri oldu. Bu sebeple yaşanan iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin çoğu, kamyon, traktör ya da minibüslerle tarlalara taşınan tarım işçisi kadınlar oldu. Ezilme-göçük ve yüksekten düşme de kadın iş cinayetlerinin diğer başlıca nedenleri arasında yer aldı. Yıl içerisinde yaşanan kadın iş cinayetlerinin yüzde 52’si tarım iş kolunda yaşandı. Tekstil- Deri iş kolunda toplam ölüm oranı ise yüzde 9. Kadın emekçilerin yaşamını yitirdiği diğer iş kolları ise yüzde 8 ile sağlık iş kolu, yüzde 7 ile konaklama iş koluydu.
104 kadın yaşamını yitirdi
İSİG Meclisi’nin Aralık ayında yayınladığı rapora göre, yılın ilk on bir ayında en az bin 797 işçi yaşamını yitirdi. Bu işçilerden en az 104’ü kadın işçilerdi. Ocak’ta 2, Şubat’ta 11, Mart’ta 6, Nisan’da 10, Mayıs’ta 10, Haziran’da 9, Temmuz’da 8, Ağustos’ta 15, Eylül’de 10, Ekim’de 10 ve Kasım’da 13 kadın işçi yaşamını yitirdi.
Kayıt dışı ve ucuz iş gücü
Kadınların yıl içerisinde çalışma yaşamında maruz bırakıldığı bir diğer durum ise kayıt dışı istihdamın da artması oldu. Kayıt dışı istihdamda da en fazla kadınlar etkilenirken, bu durum kadın emeğinin hem çalışma koşulları hem de eşit ücret ve sosyal güvenlik hakları bakımından yasaların kapsamı dışına itilmesine yol açtı. Halen devam eden ekonomik krizle beraber yıl boyunca işten çıkarılanlar en başta kadınlar oldu. Birçok sendika tarafından işten çıkarılmalar raporlaştırılırken, kadınlara dair herhangi bir veri tutulmadı. Türkiye’de kayıt dışı çalışmanın hala yüzde 40’lara varan bir oranda olduğunu kaydeden DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, kadınlar açısından kayıt dışı çalıştırmanın erkeklere oranla çok daha fazla olduğunu söyledi. Çerkezoğlu, “Asgari ücretin altında çalışan 1 milyon 800 bin insan var Türkiye’de. Bu açıdan bakıldığında asgari ücretin altında çalışanların içerisinde kadınların oranı çok daha fazla” diye konuştu.
‘Krizin yıkıcı etkisi
2019’da’ Ekonomik krizin yıkıcı etkilerinin yaşanmaya başladığını vurgulayan Arzu Çerkezoğlu, ekonomik verilerin de bunu gösterdiğini söyledi. Krizin doğuracağı sonuçların 2019 yılı içerisinde daha net görüleceğini ifade eden Çerkezoğlu, şunları kaydetti: “2019 yılı çok daha zor bir yıl olacak. Mart ayı sonunda yerel seçimlerin olması hükümet açısından bazı şeyleri mart ayına erteleme durumu oluyor. Seçime dönük uygulamalar da var ama şu çok açık ki, 2019 yılında bu krizin sonuçları çok daha ciddi bir biçimde yaşanacak. İşten çıkartmalar ve işsizlik rakamları da bunu gösteriyor zaten. Özellikle krizi fırsata çevirmeye çalışan işverenler oluyor. Birçok yerden konkordato haberleri ve özellikle organize sanayi bölgelerinde işten çıkartma haberleri geliyor. Buralarda kadınların da işten çıkartılan kesimler içerisinde olduğunu görüyoruz. Bütün bu işten çıkartmalarda, kadınlar en kolay işten çıkartılan, işsizlikle daha fazla yüz yüze kalan kesim oluyor.”