Sinemalarda bu hafta 8 yeni film vizyona girdi. Filmler arasında “Nebula” ve “Eşitlik savaşçısı” dikkat çekiyor.
Sinemalarda bu hafta 8 yeni film izleyicilerin beğenisine sunuldu. Vizyona giren yapımlar arasında animasyon, aksiyon, dram, fantastik tarzında filmler bulunuyor. Filmler arasında, insan ve tabiat arasındaki buluşmalara odaklanarak yaşamın birliği ve birbirine geçişi üzerine felsefi bir anlatı sunan “Nebula”, insan hakları savunucusu avukat Ruth Bader Ginsburg’ün kadın hakları alanında verdiği mücadeleyi anlatan “Eşitlik savaşçısı” dikkat çekiyor.
Aquaman
Arthur Curry kendiyle ilgili büyük bir gerçeği keşfetmiştir. Kendisi okyanuslar altında inşa edilen Atlantis krallığının tahtının varisidir. Ancak Aquaman’in sinsi yarı-kardeşi Orm, Atlantis tahtını istemektedir. Arthur Curry, nam-ı diğer Aquaman, kendisine kalan mirasa sahip çıkmalı ve halkının başına geçmelidir. Yoksa kendi hayatının yanı sıra sevdiği kişiler de büyük bir tehlikeyle yüz yüze gelmek zorunda kalacaktır. Bu yolculukta Arthur kendiyle yüzleşmenin yanı sıra, bir kral olmaya layık olup olmadığını da keşfetmek zorundadır…
Eşitlik Savaşçısı
Film, hak eşitliği için mücadele eden Ruth Bader Ginsburg’ün ilham veren hayat hikayesini konu ediyor. Ruth Bader Ginsburg, başarılı bir avukattır. Erkeklerin ağırlıkta olduğu bir okuldan mezun olan Ruth, eşi Marty ile okul yıllarında tanışır. Hayatın birçok alanında hak eşitsizliği ile karşılaşan Ruth bu yolda zorlu bir hukuk mücadelesine girişir. Ruth, Anayasa Mahkemesi’nin uyguladığı bir cinsel eşitsizlik kararını bozdurmaya çalışmaktadır.
Filmde, insan hakları savunucu Ruth Bader Ginsburg’ün hayat hikayesinin yanı sıra kadın hakları için verdiği mücadele ele alınıyor.
Güven
Ali ve Meryem’den oluşan aile, görünüşte sıradan bir ailedir. Meryem’in evlenmeden önce aşık olduğu Ferit’ten bir çocuğu vardır. Ali’nin ikisini de bağrına basmasıyla gerçek bir aile olurlar. Fakat aradan geçen onca yılın ardından Ferit’in dönmesi tüm dengeleri değiştirir. Ali, Ferit’in gelişi ile eşini bir güven sınavına sokar. Genç kadın kendisini büyük bir ikilemin içerisinde bulur. Meryem minnet duygusu ile aşk acısı arasında sıkışıp kalırken, Ali’nin kendine olan güveni sarsılmaya başlar. Tam da bu sırada Ferit’in öldürülmesi işleri içinden çıkılmaz bir hale sokar. Ferit’in öldürülmesi ile Ali ve Meryem arasındaki güvensizlik iyice artar. Birbirlerinden şüphelenen Ali ve Meryem polis sorgusuna maruz kalınca çareyi yine birbirlerine sığınmakta bulurlar.
Mary Poppins: Sihirli Dadı
Mary Poppins: Sihirli Dadı, 1930’larda Londra’nın Büyük Buhran döneminde geçiyor. İlk filmin sevimli minikleri Michael (Whishaw) ve Jane (Mortimer) artık büyümüşlerdir. İkili, Michael, üç çocuğu ve kâhyaları Ellen’la (Walters) birlikte Cherry Tree Lane’de hayatlarını sürdürmektedirler. Ancak acı bir olay yaşanır ve Michael kişisel bir kayıp yaşar. Bu olayın ardından esrarengiz dadıları Mary Poppins (Blunt) tekrar Banks’lerin hayatına girer. Bu süreçte Poppins, iyimser sokak lambası yakıcısı Jack’le (Miranda) birlikte eşsiz sihir becerilerini kullanarak ailenin hayatlarında eksik olan mutluluk ve merak hissini yeniden keşfetmelerine yardımcı olacaktır. Poppins’in eksantrik kuzeni Topsy (Streep) dahil olmak üzere renkli ve tuhaf karakterler de bu süreçte eğlenceli bir yol sunacaklardır.
Müsadenizle Büyükler
Bir grup çocuk ormanda buldukları sahipleri tarafından terk edilmiş köpekler için bir şeyler yapmaya karar verir. Herkesten gizli bir şekilde köpekleri beslemeye başlayan çocuklar, onlar için sıcak bir yuva yapmaya çalışır. Çocuklar sevimli dostlarının hayatta kalması için uğraşırken onlar için kötülük besleyen insanlar da harekete geçmiştir. Bir grup kötü niyetli insan hayvanları yok etmeye çalışmaktadır. Çocuklar ne olursa olsun hayvanlara kötülük etmeye çalışanları durdurmak zorundadır. Onları engellemek için bir araya gelen çocuklara, bu zorlu mücadelelerinde sitenin güvenlik müdürü Hakan da destek olur. Zorlu ve fantastik bir maceraya atılan çocuklar sevimli dostlarını kötü niyetli insanlardan koruyabilecek midir?
Nebula
Hay, yedi yaşındayken ölü bir at bulur. Bu büyüleyici keşifle ilgili gözlemleri ve yetişkinlerin artık sadece iskeletten ibaret olan ölü bedenden kurtulma çabaları onda derin bir iz bırakmıştır. Hay yirmili yaşlarına geldiğinde kurban bayramında koyun keserken yanlışlıkla elini keser. Çocukluk anıları su yüzüne çıkar. Hay kendi ile koyun arasındaki bağın farkına varınca, köyde ve kendi etrafında olup biten olayların da bir şekilde bağlantılı olduğunu hisseder. Ölümün ve yaşamın birlikte var olduğunu deneyimleyeceği kaçınılmaz bir yolculuğa çıkar.
Trileçe
Trileçe, akrabalarını bulmak için tehlikeli bir yolculuğa çıkan küçük bir çocuğun hikayesini konu ediyor. Genç bir adam olan Fuat, henüz 10 yaşındayken İstanbul’da evlerinde çıkan yangında ailesini kaybeder. Küçücük yaşta öksüz ve yetim kalan Fuat komşularının deştiği ile hayatta kalır. Arap kökenli bir adam olan Ali ve Kürt kökenli Mehmet hayatta yapayalnız kalan Fuat’ı öz kardeşlerinin yerine koyup ona sahip çıkarlar. Küçük çocuğa ailesinden tek kalan şey bir sandık olur. Fuat, yangından kurtarılan sandığın içinden çıkan mektuptan Üsküp’te yaşayan akrabalarının olduğunu öğrenir. Akrabalarını bulmak isteyen küçük çocuk ağabeyi yerine koyduğu Ali’den yardım ister. Savaşın ortasında olan Üsküp’ gitmeyi tehlikeli bulan Ali, Fuat’ı üzmemek ve onu akrabalarına kavuşturmak için farklı bir plan yapar. Üsküp’ doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkan Ali ve Fuat için işler pek de yolunda gitmez.
Troller ve Dinozorlar
Troller ve Dinozorlar, hapsedilen kralı kurtarmak için macera dolu bir yolculuğa çıkan Leaf ve Bellyrumble’nin hikayesini anlatıyor. Kral Basil’in genç kızı Prenses Cupcake maceradan maceraya koşmaya bayılır. Ancak babası onun öncelikli görevinin krallı korumak olduğunu söyler. Tam da bu sırada, kötü trol Grunt ve güçlü bir ejderha olan Scorch, krallığı devirmek için bir araya gelir ve Kral Basil’i alıkoyar. Yaşananlar karşısında herkes korku içende kalır. Ülke ve kralın hayatı tehlikededir. Umutlar tükenmek üzereyken Leaf adlı bir trol ve yardımcı Bellyrumble, kralı kurtarıp krallığı Grunt’tan geri almak için kolları sıvar. Babasını ve krallığı kurtarırsa prensesin sevgisini kazanacağını ümit eden Leaf, Bellyrumble ile birlikte tehlikeli bir maceraya atılır. Alex Sebastian’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin senaryosunu BC Furtney kaleme alıyor. Animasyon türündeki filmin seslendirme kadrosunda Kj Schrock, Tina M. Schuster, Sarah Taylor yer alıyor.