Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leşla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebi ile başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 51. gününde. Cezaevlerinde tutukluların 27 Kasım’da süresiz dönüşümlü olarak başlattığı ve 16 Aralık’tan bu yana da süresiz dönüşümsüze çevirdikleri açlık grevleri de devam ediyor. Elazığ Cezaevi’nde 6 kadın tutuklunun eylemi ise 57. gününe girdi. Aynı taleple Fransa’nın Strasbourg kentindeki süresiz-dönüşümsüz açlık grevi de 12. gününde. 16 Aralık günü süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine tutuklulardan biri de gazeteci Kibriye Evren. Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Kibriye Evren, gazetecilik kimliği ve yaşanan süreci değerlendirdiği bir mektup kaleme aldı.
Gazeteci Evren, Jinnews’e gönderdiği mektubunda, iktidara muhalefet eden herkesin cezaevlerini konulduğunu belirterek kendisinin de bu nedenle bir kadın gazeteci olarak tutuklandığını söyledi. Evren şöyle dedi: “Bir gazetecinin görevi yalan üretmek değil gerçek olanı yalandan kurtarmaktır. Gerçeğe ulaşmayı hedefleyen çetrefilli yolda risk alarak ulaştığı gerçeği toplumla, dünyayla paylaşmaktır. Bu riskleri almaktaki temel motivasyon kaynağı ahlak, akıl ve vicdan taşıyan bir canlı olma özelliğinin, insan olma niteliklerinin bir parçası olduğuna olan inancımdır. Bu inanç adaletsizliğin meşru görünme çabası karşısında gazetecilik mesleğimi layıkıyla yapma irademin temel dinamiklerini oluşturmaktadır. Mesleğimi bu ilkelere bağlılıkla yapmaya çalışan bir gazeteci olarak bugün cezaevindeyim. Bulunduğum cezaevinde tecridin insanlık suçu olduğunu yüksek sesle dile getirmekle yetinmeyen başta Leyla Güven olmak üzere bedenini ölüme yatırmaya başlayan kadınlarla buradayım. Tecridin insanlık suçu olduğunu, bu suçu işleyen iktidarlar da en az bizler kadar iyi bilmektedir. Bizi farklı kılan savunduğumuz değerlerle, ilkelerimiz doğrultusunda bu suçun karşısında duruş ve direniş iradesini göstermek ve sahiplenmektir. Bu nedenle akıl, vicdan, ahlak ve duygudan bağımsız bir adaletin tesis edilemeyeceğine olan devrimci, irade, inanç ve gücümle Leyla Güven’in başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevine tanıklık eden fakat duyarsız kalmayı reddeden bir kadın ve gazeteci olarak başlamış bulunmaktayım.”
Talep tecridin kaldırılması
“Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması (kırılması) milyonlarca insanın üzerindeki tecridin kırılmasıdır” ifadelerini kullanan Evren, mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Sayın Öcalan milyonların üzerindeki olumlu (dönüştürücü) etkisinin görülmemesi Kürt halkı başta olmak üzere halkların adaleti ve vicdanı görmezden gelmektedir. Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin derhal kaldırılması ve görüşmenin sağlanması öncelikli ve hayati talebimizdir” dedi. Körelmemiş algı ve duyulara sahip tüm insanları Kürt, Türk, Arap, Alevi, dini, dili, ideolojisi ne olursa olsun tüm duyarlı kesimleri sol-sosyalist kadınları, feministleri, aktivistleri, aydın ve sanatçıları bedenini ölüme yatıran Kürt kadınlarının direnişini, yükünü paylaşmaya çağıran Evren, suskunluk, ve ölüme seyirci kalmanın tıpkı tecrit gibi insanlık suçu olduğunu belirtti. Evren mektubunu şöyle sonlandırdı: “‘Ancak eylemsizlikle suçlanmaya teslim olmayanlar bir direniş inşa edebilirler’ der Adorno. 2019 yılına gireceğimiz şu günlerde suskunluğa gömülen herkes aynı şiddet unsurlarıyla karşı karşıya kalacaklarını bilmek durumundadır. Bunu hatırımızdan çıkarmıyor ve hatırlıyoruz. Gramsci’nin ‘Hatırlamak direnmektir’ söylemiyle haklı direnişimizdeki kararlılığımızı yineliyoruz. Yeni yılın bir direniş yılı olma umudumuzu süresiz-dönüşümsüz açlık grevleriyle güçlendiren kadın dayanışmasının artarak birleşik güç buluşturması halinde, süresiz-dönüşümsüz bir direniş yılını karşılarız. Biz direniş yılını şimdiden kutluyoruz.”
Tutuklulardan mesaj
İnsan Haklar Derneği (İHD) Batman Şubesi’ne avukatları aracılığıyla başvuran Batman M Tipi Kapalı Cezaevindeki tutuklular, taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda süresiz dönüşümsüz açlık grevine gireceklerini belirtti. Batman M Tipi Cezaevi’nde açık greviyle birlikte tutuklulara yönelik baskıların arttığı belirtilerek, açlık grevindeki tutukluların tansiyon ölçümlerinin gardiyanlar tarafından provokasyona dönüştürülmek istendiği kaydedildi. Açlık grevindeki tutukluların, tecrit edilerek diğer tutuklularla görüşmelerinin engellendiği, özellikle açlık grevindeki tutukluların kitaplarının toplatıldığı, mektupların “sakıncalı” görülerek gönderilmediği, bazı tutuklulara da disiplin cezaları verildiği dile getirildi. Tutukluların, toplanan kitaplarını geri alabilmek için avukatları aracılığıyla yasal yollara başvurduğu ifade edildi. Tutukluların başvuruları üzerine İHD Batman Şubesi Eşbaşkanı Av. Devran Yıldız, cezaevine giderek tutukları ziyaret etti. Tutuklularla görüşmesini anlatan Yıldız, “Tutukluların tek talebi PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride son verilmesidir. Şu an hali hazırda üçüncü grup açlık grevinde” dedi. Yıldız yetkililere seslenerek, açlık grevlerinin ölümle ve vücutta kalıcı hasar bırakmadan tutukluların taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
Avrupa’da yoğun destek
Strasbourg’da tecridi protesto etmek için başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 12. gününde. Açlık grevindekilere destek amaçlı ziyaretler de sürüyor. Türkiyeli sol ve devrimci hareketler önceki gün eylemcileri ziyaret etti. Ziyarette yapılan konuşmalarda DİDF’in şimdiye kadar sürekli Kürt özgürlük hareketinin Avrupa’da düzenlediği eylemlere destek verdiği belirtildi. Kürt halkının ile dayanışmanın, hatta ortak mücadele yürütmenin önemine de dikkat çekilen konuşmada, dayanışma mesajları verildi. Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) ve Tutsakların Sesi Platformu (TSP), açlık grevindekilere ziyarette bulundu. AvEG-Kon’dan Şafak Arabacı Kürt halkı ile mücadele yoldaşları olduklarını belirterem eylemin önemine dikkat çekti. AvEG-Kon Eşbaşkanı Baki Selçuk da açlık grevi eylemleri ile tecridin krılacağını ifade etti. SKB adına konuşan Hülya Orak ise Leyla Güven’in direnişinin tüm kadınlara mesaj verdiğini ve desteklediklerini dile getirdi. TSP adına konuşan Düzgün Akyol ise Leyla Güven ve tutukluların eylemlerinin sonuç alacağını söyledi.
Kontrolleri yapılmıyor
Marmara Tutuklu Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği Üyesi Süreyya Aydın, tecridi protesto etmek amacıyla Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde açlık grevine giren tutuklular ile cezaevinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti. Tutuklularla açık görüşte bir araya gelen Aydın, süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren tutukluların sağlık kontrollerinin yapılmadığını belirterek, “Hala tansiyon ölçümleri ile sağlık kontrolleri yapılmamış. Tutsaklardan revire çıkıp öyle sağlık kontrollerinden geçmeleri isteniyor. Bunu da Adalet Bakanlığı’ndan gelen genelgeye dayandırıyorlar” dedi. Açlık grevinde bulunan tutuklulara bugüne kadar B12 vitamininin verilmediğini de sözlerine ekleyen Aydın, “2 günde bir, bir avuç şeker, 4-5 limon, az bir şey de tuz veriyorlarmış. Koğuşlarda bulunan ve açlık grevinde olmayan tutsaklar için de ihtiyaçlar noktasında sınırlama getirilmiş. Hasta olan arkadaşlar da var. Buna rağmen yoğurt, meyve ve meyve suyu gibi şeylere de belli bir kota getirmişler. Örneğin 3 tane meyve suyu alamıyorlar. 3 kilo elmadan fazlasını alamıyorlar. Bu noktada idare ile yapılan görüşmelerde ‘siz götürüp stoklayacaksınız. Bu nedenle sınırlı verebiliriz’ denilmiş” diye konuştu.
Açlık grevleri yayılıyor
Tecridin kaldırılması talebi ile cezaevlerinde başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemleri giderek yayılıyor. Kırıkkale, İzmir ve Sincan cezaevlerinde tutuklular süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine dahil oldu. Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan Sedat Alçiçek, İsa İpekli, Emrah Ubiç, Kerem İmrak ve Davut Önder tecrit son bulana kadar eylemlerini sürdüreceklerini de paylaştı. Şakran Kadın Cezaevi, Kırıklar 1 ve 2 Nolu F Tipi ile Şakran 2 Nolu T Tipi cezaevlerinde 13 tutuklu daha süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığını duyurdu. Süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren tutukluların isimleri şöyle:
* Kırıklar 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi: Abdullah Oral, Erdal Polat, Sami Öztürk.
* Kırıklar 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi: Halis Dağhan, Ozan Alpkaya.
* Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevi: Mehmet Durak, Nihat Ekmez, Yakup Güneş, Tanju Yıldırım, Ramazan Atabay.
* Şakran Kadın Cezaevi: Rahşan Aydın, Gülten Akgül, Ebru Güden.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan kadın tutuklular, Süheyla Taş, Zeliha Ustabaş ve Saliha Taşkesen tecrit son bulana kadar eylemlerini sürdüreceklerini de paylaştı.
Sincan’daki 10’ar günlük süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi de 32. gününde devam ediyor.
HABER MERKEZİ