ABD’nin Suriye’den çekişmeli ve çelişkili “politik” çekilme kararını açıklamasından sonra Ortadoğu’da yeni bir karmaşa durumu daha musallat olacağına benziyor. Herkes kendine yeni görevler yüklemiş ve “kurnaz” denklemler kurma peşinde koşmak için daha şimdiden seferber olmuş durumda. “Mangalda kül bırakmama” misali lafı kapıp hemen her konuda “uzmanlıkları”nı konuşturuyorlar. En ilgi çekenler “general eskileri” oluyor. Hepsi birer askeri deha rolünde ve “askeri” birer stratejisyen kesilmiş pozlarda dünyaya nizam ve ders vermeye çalışıyorlar.
Bir kez daha söylenmek gerekirse, Ortadoğu’da yaşananlar bir dünya boğuşmasıdır. “Hegomonik” güçler bu savaştan büyük parsayı kapmaya çalışırken, bölge devletlerinin birçoğu ise Kürtlerin “yaşamsal haklarına” bile göz dikmiş durumdadırlar. Onları Kürt halkına karşı birlikte hareket etmeye iten neden bundan başkası değildir. Global devletlerin hesapları çeşitli, karmaşık ve tarihten gelen politik boğuşmalara dayanmaktadır. Rusya ve başını ABD’nin çektiği “büyük güç şovenizmi içinde” boğulan global devletler, yeni güç dengelerine bağlı olarak “reorganize” olmak için kolları sıvamış durumundadırlar. Herkesin kendine göre Kürt politikası var ve Kürtleri bu hesapların odağına oturtmuşlardır.
Lafı uzatmadan ve Kürtlerle ilgili birkaç kelam etmeden önce bir anımı anlatmak gereğini duyuyorum. Yeni yetme dönemimdi. Muhtemelen Nisan ayıydı, yakacak olarak yaktığımız meşe odunlarımız bitmişti. Lice ovasında Dablo mezrasında bulunan “meşe ormanlığımıza” babamla odun almaya gitmiştik. Babam odunları kestikten sonra ata yükleyip Lice’ye dönüş yoluna çıkmışken hava kapanmış, yağmur yağacak sinyalleri vermişti. Yaklaşık bir-iki km. yol aldığımızda bir kıyamet kopmuştu.“Berfelik”(sulusepken) yağmaya başlamış, her yer Nuh Tufanı misali sular altında kalmıştı. “Yazlık çaylar” bile geçit vermez birer Dicle Nehri’ne dönmüştü. Normal güzergahtan yol alarak Lice’ye varmamızın imkanı kalmamıştı.Yolumuzu değiştirip “araba yolundan” yolculuk yapmak zorunda kalmıştık. Babam:“Atın yükünü hafifletmemiz gerekir. Onun için odunların bir kısmını atacağım. Yük hafiflerse at rahatlar, bizim de atın kuyruğundan tutup yolumuza devam etmemiz kolaylaşır” dediğinde ben, neden tüm yükü bırakıp atın daha rahat hareket etmesini sağlamıyoruz diye sormuştum. Babamın verdiği cevap bana çok ilginç gelmişti;“Atın yükünü hafifletmezsek at yol yürümekte zorlanır, yükünün tümünü atarsak da bu sefer at‘aylaklaşır’ ve yoluna devam etmez, sağa-sola yönelir ve yoldan çıkar” demişti. Söylenenleri o gün anlamamıştım. Babamın büyük anlam ve deneyim taşıyan bu sözünü yaşamım boyunca hep anımsadım. Pusulanı, rotanı ve politik paradigmanı bir kenara atarak bir yere varamazsın. Sayısız örneklerle test ettik. Ne korku özgürlüğün klavuzu olabilir, ne de ulu dağların başında karlar azalır. Nedense ABD’nin Suriye’den çekileceği tartışmaları yaşandığı bugünlerde babamın sözlerini anımsadım.
Konumuza dönelim. Kürt halkı yüz yıllardır doğayla ve “karşıt güçlerle” özgürlüğü için verdiği mücadeleden binlerce deneyim kazandı. Evet, Kürtler bir kez daha bir tufana, afete yakalandılar. Bu “gerinek” de (girdap) Gılgamış’tan beri Kürtlerin başına bela olmuştur. Ama bu sefer Kürtler kazanacaktır, dahası kazanmaya başladılar da. Bu bir ajitasyon sözü değildir, hele hele Kürtlerin kendilerini kandırması ise asla değildir. Eğer Kürtlerin hak ettikleri bir şeyleri varsa, ki vardır ve bu hakları için dik duruyorlarsa artık asla kaybetmezler. Çanlar Kürt halkı için çalmaya başlamıştır. Kürt halkının ne ABD’ye ne de başka bir devlete “çok” ihtiyaçları var. Önlerinde duran ve başarmaları gereken en temel görevin başında “ulusal demokratik birlikleri”ni oluşturmaları geliyor. Artık tüm Ortadoğu halkları birbirini tanıyor. Daha da önemlisi global devletler Ortadoğu halklarını iyi öğrenmiştir. Kimsenin Kürtlerin moralini bozmaya hakkı yoktur ve gereği de yoktur. Bugünlere kolay gelinmedi. Bizim kuşak neler gördü, neler çekti. Köy meydanında dayımın uzvuna ip bağlayıp karısına çektirdiklerine tanık olan bir jenerasyonun ferdiyiz. Bunlar asla abartı değildir. Yaşam kendini yeniledi. ABD ordusunun çekilmesini tüm dünyada tartışılır duruma getiren nedir? Kürtlerin “barbarlığa” karşı Ortadoğu’da verdiği kahramanca mücadele dünyanın gündemine oturmuştur. ABD’nin Suriye’den çekilme kararı Amerika’yı bile karıştırmıştır. Klişe deyimle, “kimse enseyi karartmasın.”“Güzel günler göreceğiz çocuklar.