‘Evet, Kürdüz’ dediği için öldürülen Kadir Sakçı olayını adli vaka gibi göstermek isteyen yetkililerin, aileyi tehdit ederek ifadelerini değiştirdiği ortaya çıktı. Aileyle görüşen HDP’liler, resmi makamların çarpıtmasına dikkat çekti
Sakarya’nın Hendek ilçesinde Hikmet Usta adlı kişi tarafından öldürülen Muşlu Kadir Sakçı (43) ile yaralanan oğlu Burhan Sakçı’ya dönük saldırı iki gündür en çok konuşulan konular arasına girdi. Bir kahvehane önünde yaşanan olayda baba ve oğula, “Kürt müsünüz, Suriyeli mi?” diye sorup, “Evet Kürdüz” yanıtı alınca silahıyla kurşun yağdıran saldırgan, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmış, işbirliğinde olduğu değerlendirilen 5 kişi ise serbest bırakılmıştı. Sakarya Valiliği’nden yapılan açıklamada, saldırganın alkollü olduğu, etrafa küfürler savurduğu ve bir çok suçtan sabıkası olduğu, ancak olayın etnik bir mesele olmadığı iddia edilmişti. Ancak saldırganın cinayetten saatler sonra kaçtığı Bursa’da yakalanıp emniyete çıkarılırken söylediği sözler, cinayetin alkolün etkisiyle değil, nefret kaynaklı olduğunu gözler önüne serdi. Hikmet Usta, emniyetten çıkarılırken gazetecilerin “Neden vurdun?” sorusuna saldırgan bir üslupla, “Çekin iyi çekin. Sana ne neden vurduysam. Gel seninle de alkol alacağız.İstersen gel seni de vurayım” dediği görüntülere yansıdı. Zaten elde edilen yeni bilgiler, ailenin ve tanıkların aktarımları da valiliğin bu iddiasını çürütüyor.
‘Vali yalan söylüyor’
HDP Muş Milletvekili Mensur Işık ile İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm’ün Hendek ilçesine giderek aileye taziye ziyaretinde bulunmasında da gerçeğin nasıl çarpıtıldğı ortaya çıktı. Görüşmenin ardından dışarı çıkan HDP’liler, basının sorularını yanıtladı. Burada konuşan HDP’liIşık, aileden olayın oluş biçimi hakkında bilgi aldıklarını belirterek, valiliğin büyük bir çarpıtmaya imza attığını vurguladı. Işık, şunları söyledi: “Aileden aldığımız bilgilere göre Sakarya Valiliği’nin yaptığı açıklama yanlış değil kocaman bir yalan. Valilik, olayın etnik aidiyetle veya Kürtçe konuşmaktan kaynaklanmadığını, adli vaka olduğunu, failin sarhoş olduğunu açıklayıp adli bir olay gibi yansıtıyor. Bu çok yalan bir bilgi, bilgi kirliliği yaratmaktır. Valilik niye böyle söylüyor, çünkü vali de olayın sorumlusunun siyasi iktidar olduğunun farkında. Siyasi iktidarın Kürtlere karşı kullandığı ötekileştirici, düşmanlaştırıcı dil, Kürt düşmanlığı politikası hastalıklı toplum ve Kürt düşmanı bireyler yarattı. Bu bildikleri için olayı böyle çarpıtıyorlar. Oysa olay çok açık ve net biçimde ortada. Baba ve oğul, Kürt mü Suriyeli mi oldukları yönündeki soruya, ‘Kürdüz’ yanıtı alınca siyasi iktidarın yarattığı bu hastalık birey tarafından katledilmiştir.”
Aile tehdit edilmiş
Ailenin de olayın hemen ardından emniyet müdürü ve kaymakam tarafından ziyaret edilip, ifadelerini adli bir vaka yaşanmış gibi vermeleri konusunda baskı kurduğuna dikkat çeken Işık, “Devletin, kaymakamın, valinin yapması gereken tek şey bu olayı olduğu gibi açığa çıkarmaya katkı sunmak. Yoksa aile bireylerinin tehdit edilmesi, yaralı çocuğun ifadesini değiştirmesi için onun tehdit edilmesi şeklinde değil. Yani ‘Olay olduğu gibi Kürt meselesi üzerinden basına yansırsa size zarar gelebilir’ gibi bir mesaj vermişler. Polis ve onların yönlendirdiği kişiler daha hastanede bu baskıyı kuruyor. Olay böyle basına yansırsa burada kalamayacakları ve birçok şekliyle zarar görecekleri söylenip, tehdit ediliyor. Bu yüzden aile onların söylediği gibi bir ifade veriyor. Ama aile şuanda olayın vicdani muhasebesini yaşadığı için gerçeği anlatıp böyle ifade vermeyi düşünüyor” dedi. Öte yandan tedavisi tamamlanan Burhan Sakçı’nın taburcu edildiği ve evde olduğu öğrenildi.
Nagehan Alçı doğrulattı
Olayı dün HaberTürk’teki köşesinde yazan Nagehan Alçı, haberi alır almaz Sakarya’daki esnaf ve tanıklarla konuştuğunu aktardı. Alçı, yazısında şunlara yer verdi: “İlçe esnafının çoğunu tanırım. Cinayetin detaylarını sormak için manav, bakkal, kimin numarası varsa hepsini aradım. Meğer olay şöyle olmuş: Bir baba cebine silah koyuyor ve bir tartışma yaşadığı tekel bayiini vurmak için yanına oğlunu da alıp yola çıkıyor.İkisi de alkollü. Adam tekele doğru yönleniyor, oğul ise yanındaki kahveye girip, avaz avaz Suriyelilere ve Kürtlere küfretmeye başlıyor. O kahvenin bulunduğu yer Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bir mahallede.Irkçı küfürler üzerine kahvede oturan bir genç ayağa kalkıyor ve bir tartışma başlıyor. Tam o sırada belinde silahla tekel bayiini vurmaya giden baba, aradığı kişiyi bulamayıp oğlunu almak için içeri giriyor. O sırada tartışma itişmeye dönmüş. Silahını çekiyor, içeri girip küfreden oğlu ile tartışan çocuğun babası bunu görüp oğlunu kurtarmak için üzerine kapanıyor ve kurşunların hedefi olup ölüyor. Çocuk ise yaralı.”
Sebebi Ankara’nın hedef söylemi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen de dün yaptığı basın toplantısında cinayetin nefret söyleminin sonucu olduğunu söyledi. Bilgen, “Ankara’daki siyaset, siyasi temsilcilerin söylemleri hedef gösterme üzerine kurulu olduğunda, nefret söylemi içerdiğinde bunun bedelini herkes ödüyor. Sakarya Hendek’te bir baba ve çocuğunun bir büfede alkollü içki almaya çalışan kişi ile büfeci arasındaki tartışmada araya girmesi üzerine olayın Kürt olup olmamaya gelmesi ve tartışmanın bir infaz ve ölümle bitmesi bu topraklarda siyasetçinin ne kadar dikkatli olması gerektiğini, kamplaşmaya, çatışmaya prim vermemenin ne kadar hayati olduğunu göstermeye tek başına yetiyor. Toplumun fay hatlarına, sinir uçlarına dokunmak toplumu kamplaştırarak, hedef göstererek, siyasi kurgu ortaya koymak siyasetçi için de kalıcı bir kazanç değildir. Ama bu ülkede yaşayan herkes için büyük bir kayıptır” dedi.
Yandaştan komplo teorisi
İki gündür hem sosyal medyada hem de yapılan açıklamalarda büyük tepki gösterilen olay karşısında AKP yetkilileri derin bir sessizliğe bürünmüş durumda. Hükümet kanadından olaya dair hiçbir açıklama gelmezken, güdümlerindeki medya organları da cinayete yer vermedi. Bir tek yandaş Güneş gazetesi, manipülatif bir şekilde olayı manşete taşıdı. Gazete, “Bu da Sezgin’in Hendek’i” başlığı attığı manşette, cinayete sosyal medya hesabı üzerinden tepki gösteren CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu üzerinden olayın adli vaka olduğu, bunu gündeme taşıyanların ise “Türk-Kürt çatışması” yaratma amacı taşıdığı iddia edildi.
SAKARYA