‘Kadınlar istediği zaman sokağa çıkabilir’ diyen Yargıtay kararı, kadın çevrelerinde tartışılmaya devam ediyor. Kadınlar, ‘böyle bir karara gerek olmamalı’ görüşünde birleşiyor
Geçtiğimiz günlerde, Yargıtay’ın kadınlarla ilgili verdiği emsal bir karar basında yer aldı. Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin kadınların istediği saatte sokağa çıkabileceği ve bu nedenle suçlanmayacağına ilişkin bir karardı bu. Konuyla ilgili Ekmek ve Gül’de İlke Işık imzasıyla bir yazı yer aldı. “Böyle bir kararın olması aslında ne acı değil mi?” diye başlayan yazı, Yargıtay’ın verdiği kararı geniş bir şekilde ele alıyor. Yargıtay’ın kararına ilişkin şu ifadelerde bulunuyor Işık: “Zaten aksi olabilir mi ki aslında? Ama ülkede kadınlara her gün hadleri bildirildiğinden, uğramış oldukları şiddetten sürekli kendileri sorumlu tutulduğundan sevindik nerdeyse bu karara. Ancak dava konusu olay yer alıyor haberde, gece 23.00 sularında belediye otobüsünde tecavüze uğrayan, ölümden kurtulan bir kadının dosyasına ilişkin karar. Sanık yargılamalar boyunca ‘bir kadının o saatte ne işi var ki otobüste’ biçiminde savunma yapmış sürekli. Erkeğin savunmasının temeli bu olmuş ki, anlaşılan Yargıtay da bir şey demek durumunda kalmış.”
Temel problem savunma
Yargıtay kararına yönelik değerlendirmelerinde asıl olarak erkeğin savunmasına odaklanan İlke Işık, şöyle diyor: “Tecavüz sanığının bunu diyebilmesi esas sorun zaten. Bir erkeğin böyle kurtulabileceğini düşünmesi, aslında bunu bilmesi temel problem. Bu aklı, her gün kadınlarla ilgili yapılan açıklamalardan ve siyasal iktidarın bilindik yaklaşımından alıyor belli ki. Ayrıca kesinlikle münferit değil, şiddet faili adamlar biliyorlar nasıl kurtulabileceğini ve o yüzden bu savunmaları yapıyorlar. Gece sokakta olan kadının tecavüzü hak edeceği düşüncesine sahip olup bunu savunmanın temeli yapabilmek, içinde bulunduğumuz tehlikenin de kendisi. Böyle düşündüğü, böyle düşünmek normal hale geldiği ve her dakika bu pompalandığı için geceleri ve aslında günün hiçbir zamanı güvende değiliz.”
İSTANBUL