Tarım bir kültürdür. Binlerce yıldır ekolojinin parçası olan insanlar tarım kültürünü var ettiler. Uygulanan serbest piyasa politikalarıyla şimdi bu kültür tahrip ediliyor. Üreticiler ve tüketiciler gıda egemenliğini yitiriyor, şirketler kontrolü ele alıyor. Ekolojik yıkım yaşatılıyor. Yeni bir seçim arifesinde partilerin Tarım Bildirgelerini bu bağlamda ele alacağız. CHP ile başlayalım.
CHP’nin iyileri:
* Yerel tohumları geliştireceğiz, biyoçeşitliliği koruyacağız. Laboratuar ve üretim istasyonları kuracağız.
* Meraların amaç dışı kullanılması ve köyün ortak malı olarak kalmasını sağlayacağız.
* Köylerde ve tarımsal sulama sondaj ve boru maliyetlerini merkezi bütçeden karşılayacağız.
* Üzüm üreticilerinin kooperatifler ve kuracakları işletmelerde sirke, alkollü içki üretebilmelerini sağlayacağız.
* FİSKOBİRLİK’i piyasayı üretici lehine düzenleyen özerk bir yapıya kavuşturacağız. FİSKOBİRLİK’i dünyanın en büyük doğrudan fındık ihracatçısı ve çikolata üretiminde bir dünya markası haline getireceğiz.
* Çiftçilere verilen desteklerden dosya parası, genel giderler vb adı altındaki kesintilerinin tamamının kaldırılacağız.
* Zeytinlikleri koruyacağız. Zeytinyağı üretimi ve tüketimini yaygınlaştıracağız. Zeytinyağı litre başına 1,5 TL ve sofralık zeytin kilo başına 1 TL destekleme primi vereceğiz. Destekleme primlerini, enflasyon oranında her yıl arttıracağız.
* Ayçiçeği ve mısır başta olmak üzere yağlı tohumların üretimine yönelik orta ve uzun vadeli politikalarla üreticiyi destekleyeceğiz. Girdi maliyetlerini düşürerek, ithalatta bağımlılığı sona erdireceğiz.
* Yem sanayini tamamen yerli ürün ve hammadde ile işler hale getireceğiz.
* Her köylüye evinin, ahırının, garajının çatısına ya da bahçesine en az 10 KW gücünde güneş paneli kurabileceği ekipman ve teknik yardımı 10 yıl vadeli sıfır faizli kredi ile sağlayacağız.
Eksiklik, belirsizlik ve bize göre doğruları içermeyen yaklaşımlarına gelince;
CHP, “Tarım Kanunun 21 maddesini uygulayacağını ve yasanın öngördüğü desteğin iki katını vereceğini” belirtiyor. Güzel! Ancak çiftçilerin 2007’den bu yana ödenmeyen biriken 100 milyar lira destek alacağı var. Bunlar ne olacak? Belirsiz.
CHP, “Çiftçilerimizin tarımsal kredi borçlarının faizlerini tamamen sileceğiz” diyor. İyi de, çiftçi, destekleri tam alamadığı için bankalara borçlandı. Çiftçi borçlarının tümden silinmesi gerekmiyor mu?
CHP, “Tüm tarımsal KİT’lerin özelleştirme süreçlerini durduracağız” diyor. Olumlu. Peki, önceden özelleştirilenler ne olacak? Onlar piyasayı üretici ve tüketici lehine düzenliyordu. Piyasayı yine şirketler mi düzenleyecek?
CHP; “Şeker fabrikalarının ihalelerini iptal edeceğiz. Pancar üreticileri kooperatifleri ve işçi sendikalarını fabrikalara ortak ederek yönetime dahil edeceğiz” diyor.
Evet, şeker fabrikalarının ihalelerinin iptali çok yerinde! Yalnız fabrikaları “kooperatif ve sendikalara devredeceğiz” söylemi yanlış! Kooperatiflerin mevcut yasaları nedeniyle işleyişleri şirketlerden pek farklı değil ki. Kuzuyu kurda teslim etmek olmayacak mı?
CHP, NBŞ “sınırlanacak” diyor, fakat oranı belirsiz.
CHP, “Bioyakıtlardan ÖTV ve KDV’leri kaldırılacak” diyor. Biyoyakıt bitkilerden elde edildiği için gıda ile rekabet demektir. Yanlış!
CHP, “Buğdayı kayıt altına alacağız. Un ve unlu mamuller sektöründeki fiyat dalgalanmalarının önüne geçeceğiz” diyor. Nasıl? TMO’ların işlevi hakkında bir şey söylenmiyor. Büyük eksiklik/politikasızlık!
CHP, “ÇAY KUR’u özelleştirmeyeceğiz.” Çok güzel. Piyasayı düzenlemeye devam etmeli. “Kademeli olarak üretici kooperatiflerine devredeceğiz” deniliyor. Yetersiz! Çaydaki kota sistemi ne olacak?
CHP, “Artan organik gıda talebini, gıda sektörümüz için istihdam ve büyüme fırsatına çevireceğiz” diyor, fakat sağlıklı gıdayı herkes için sağlayacağız demiyor. Tutulan kulp yanlış!
Ayrıca kangrene dönüşmüş hayvan ve hayvansal ürün üretimi ile tütün konusunda piyasayı düzenleyici kurumlar kurgulanmamış/öngörülmemiş. Sorun çözümsüzlüğe havale edilmiş.
Arazi edindirme ofisi kurmak şirketlerin topraklara sahip olmasının önünü açar. Üretim girdilerinin maliyetinin düşürülmesi, ürün fiyatlarının maliyet+%25 kazanç+insanca yaşam payı eklenerek belirlenmesinin ve alım garantisinden söz edilmemesi büyük eksiklik. Sözleşmeli üreticiliğin uygulandığı ürünlere ilişkin sözleşmelerde çiftçilerin hak örgütü olan sendikalarının taraf kılınmaması hak gaspına göz yummakla eşdeğer. Biline!