ABD’nin Suriye’den çekilme sürecini başlattığını duyurması sonrası Türkiye’nin hedefindeki Kuzey Suriye’den ‘direniş.
ABD Başkanı Donald Trump, IŞİD’i yendiklerini savunarak Suriye’den çekileceklerini duyurdu. Trump’ın bu açıklaması sonrası Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, ABD askerlerinin Suriye’den çekilmeye başladığını belirtti. Uluslararası ajanslara yansıyan haberlere göre ABD bu kararı Salı günü yani 18 Aralık’ta aldı, sadece bir gün sonra da Suriye’de IŞİD’e karşı mücadelede birlikte hareket ettiği Kürt güçlerine bildirdi. New York Times gazetesine konuşan Amerikalı bir yetkili, Kürt yetkililerin Çarşamba sabahı karardan haberdar edildiğini belirtti. ABD’nin çekilme kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Aralık’ta Fırat’ın doğusuna yani Demokratik Suriye Güçleri(DSG) denetimindeki bölgelere “bir kaç gün içerisinde operasyon düzenleneceğini” söylemesinin ardından geldi. Trump’ın açıklaması sonrasında ise üst düzey bir Trump yönetimi yetkilisi “Başkan kararı kendi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştüğü bir konu değildi. Erdoğan’a kararıyla ilgili bilgi verdi” dedi.
ABD’de ‘iç gerilim’ mi?
Karara ilişkin ABD’de iç gerilimlerin olduğu iddiası var. New York Times’a göre Pentagon yetkilileri Çarşamba sabahına kadar Trump’ı kararından caydırmaya çalıştı. Öyle ki ABD Savunma Bakanlığı(Pentagon), Trump’ın açıklaması öncesi “IŞİD’e yönelik operasyon daha tamamlanmadı” dedi ve “güvenlik gerekçeleriyle fazla detay verilmeyeceğini” belirtti. Ancak Trump’ın tweetinden kısa bir süre sonra Beyaz Saray’dan “Amerikan birliklerinin eve getirmeye başladık” açıklaması gelince Pentagon da “operasyonda bir sonraki aşamaya geçildiği” yönünde bir açıklama yaptı. Trump’ın açıklamasına kendi partisi Cumhuriyetçi Parti’den de tepki geldi. Kıdemli Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham, çekilmenin ABD açısından bölgede ve dünyada ‘yıkıcı sonuçları olacağı’ yorumu yapıp “ABD’nin çekilmesiIŞİD,İran, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Rusya için büyük bir zafer olur” dedi. Florida eyaletinden Cumhuriyetçi senatör Marco Rubio ise çekilme açıklamasını “korkunç bir hata” olarak nitelendirdi. New York Times’a sızdırılan bilgilerde göre ise Savunma Bakanı Jim Mattis gibi isimler “Kürtlere ihanet olur”, “Kürtler Türkiye’nin saldırısına maruz kalır”, “Rusya ve İran’ın nüfuz alanı açılır”, “Kürtleri terk etmek, ABD’nin Afganistan’dan Yemen ve Somali’ye uzanan coğrafyada yerel savaşçıların güvenini kazanmasını zorlaştırır” gibi argümanlarla süreç yeni boyutlar kazanabilir. Mattis’in yanı sıra Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, IŞİD’le mücadele koordinatörü Brett McGurk, Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de IŞİD’in belli bölgelerde hâlâ kontrolünü sürdürdüğünü belirtiyor.
Kuzey ve Doğu Suriye halkı sokakta
Kuzey ve Doğu Suriye halkları, dün, operasyon tehditlerine sessiz kalan Uluslararası Koalisyon’un Kobani’deki üssüne yürüdü. Erdoğan’ın Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyon açıklamalarını ve ardından ABD’den gelen “Çekiliyoruz” kararını, “Bölgeyi pazarlık masasına yatırma” olarak değerlendiren bölge halkı, ABD ve öncülük ettiği Uluslararası Koalisyon’a tepki gösterdi. Kürt, Arap, Ermeni, Türkmen ve diğer halklardan onbinlerce kişi, Kobani’nin Çelebi bölgesinde bulunan koalisyon üssüne doğru yürüyüşe geçti. Kobani, Minbic, Rakka, Eyn İsa ve Gire Spi bölgelerinde yaşayan yurttaşların ayrı ayrı oluşturduğu yürüyüş kolları Çelebi bölgesine buluştu. Yürüyüş kollarının en ön saflarında Arap yurttaşlar yer alırken, yürüyüş kollarında sık sık atılan sloganlarla operasyon tehditlerine tepki gösterildi.
‘Halkımızla koruyacağız’
Kuzey Suriye’de birçok kentte binlerce kişi sokaklara çıkarak bölgeye yönelik operasyon tehdidini protesto etti. Geçen gün, Rakka, Halep ve Kamışlo’da sokağa çıkan halk, kitlesel olarak nöbet eylemleri, yürüyüşler yapıldı. Rakka Gençlik Meclisi’nin başlattığı nöbet eylemi, El Muhafza meydanında kurulan çadırda yapılmaya başlandı. ANHA’nın haberine göre, eylemde konuşan Rakka Kadın Meclisi Yöneticisi Necah El Ehmed, Erdoğan’ın operasyon tehditlerine karşı sessiz kalmayacaklarını söyledi. Necah, “Kadın iradesi ve halkımızın gücü ile topraklarımızı sonuna kadar koruyacağız” dedi. Gençlik ve Spor Komitesi Üyesi Enwer El-Ehmed, bölge halkının her türlü saldırıya karşı kalkan olmaya hazır olduğunu vurguladı. Rakka’nın Kerame bölgesinde ise tehditlere karşı kitlesel bir yürüyüş yapıldı. Yürüyüşte Rakka’lı kanaat önderleri ve Rakka Sivil Meclisi Eşbaşkanı Mişlib El Derwîş de katıldı.
‘Hedef kışkırtmak’
Halep’te Kongreya Star Diplomatik İlişkiler Komitesi Halep Koordinasyonu, operasyon tehditlerine karşı kendi binası önünde bir açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda kadının katıldığı bildirildi. Kongreya Star Yöneticisi Leyla Xalid, operasyonlar ile bölgedeki halkların ortak yaşamının zedelenmek istendiğini söyledi. Leyla, uluslararası kamuoyunu saldırılara karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı. Kamışlo’nun Til Hemîs ilçesinde aynı amaçla kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirildi. Eylemde konuşan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Yöneticisi Xalib El-Sadûn, “Kuzey ve Doğu Suriye halkları demokratik proje çatısı altında kardeşçe bir yaşam sürdürüyor. Topraklarımızı bırakmayacağız” dedi.İlçedeki Arap hakları adına konuşan Cewze El-Hasûd ise, operasyon tehditleri ile bölgedeki halkları birbirine karşı kışkırtmayı hedeflediğini vurguladı. El-Hasûd, hiçbir saldırının halkların iradesini kıramayacağını kaydetti. Kamışlo’nun Til Koçer ilçesinde de alanlara çıkan halk, direniş çağrısı yaptı. Protesto sırasında söz alan Derik Bölge Meclisi Eşbaşkanı Zilfê Bedro, eylemlerin amacının seslerini kamuoyuna ulaştırmak olduğunu söyledi. Serekaniye halkı ise operasyon tehditlerine karşı canlı kalkan eylemi başlatmak amacıyla Çarşamba sabahı Mala Gel(Halk Evi) önünde toplandı. Yapılan yürüyüş ardından sınıra ulaşan kitle, canlı kalkan eylemi başlattı.
‘Dış güçlere umut bağlamadık’
Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Eş Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada, “Halklarımız sadece Suriye değiltüm Ortadoğu halkları açısından özgür ve demokratik yaşam seçeneği olan demokratik ulus anlayışı ve özgür toplum yapılanmasını her türlü silah, teknik ve ekonomik güçten daha güçlü olduğunu görerek, özgücüne dayanma temelinde tereddütsüz mücadeleyi sonuna kadar sürdürmelidirler” denildi. ABD’nin Kuzey Suriye’den çekileme kararına hakkında ise “Zaten biz demokratik ve özgür bir Suriye’de hiçbir dış gücün olmaması gerektiğine inanan bir siyasi yaklaşıma sahibiz” açıklamasında bulunuldu. ANHA’ya konuşan TEV-DEM Diplomasi Komitesi Sorumlusu Aldar Xelil ise, “hiçbir zaman dış güçlere umut bağlamadıklarını” ifade etti. “Kürtlerin ve Kuzey Suriye halklarının kendi öz güçlerine dayalı mücadelesini en üst düzeye çıkararak, her türlü saldırıya karşı savunmasını gerçekleştirmesi” çağrısında bulunan Xelil, “direnişe hazırız” mesajı verdi.
MA’dan Nazım Daştan’a konuşan TEV-DEM Eşbaşkanı Xerib Hiso ise yayılmak istenen algıya tepki göstererek, “Sanki biz bu güç sayesinde var olduk. Ezelden beri bir direniş ve mücadele kültürümüz var. Stratejimiz, zihniyetimiz ve esasımız direniştir” dedi. ABD’nin bir anda elde ettiği kazanımları bu şekilde bırakacaklarını beklemediğini belirterek, açıklamanın farklı yerlere çekildiğini söyledi. Bir açıklama da Kürdistan Ulusal Kongresi’nden (KNK) geldi. Açıklamada Türkiye’nin Afrin’e dönük operasyonu hatırlatıldı. Afrin’de insanların yerinden edildiğinin ve demografik yapının değiştirildiğinin belirtildiği açıklamada, Koalisyon güçlerine “bölgeden çıkmama” çağrısı yapıldı. KNK, “Bölgenin korunması kararı alınmalı ve orayı uçuşa yasak bölge ilan etmeliler” dedi.
‘Sonuç tehlikeli olur’
ANHA’nın aktardığına göre, DSG Genel Komutanlığı ABD’nin Kuzey ve Doğu Suriye’den çekileceğini duyurmasına ilişkin açıklama yayınladı. DSG, ABD’nin çekilme kararına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, çekilmenin, “bölgede siyasi ve askeri boşluk oluşturarak halkı, saldırgan unsurların pençesine atacağı” belirtildi. Açıklamada,IŞİD’in bulunduğu son noktalarda yoğun bir savaşın verildiği ifade edilirken, Beyaz Saray’ın çekilme kararının “terörü sona erdirme hamlesine olumsuz etkileyeceği” belirtildi. ‘Terörü sona erdirme savaşı’nın sona ermediği açıklanırken, “Koalisyondan daha fazla destek alınmalı ve IŞİD’e karşı savaşı sürdürebilmeleri için savaşçılara tüm yönleriyle yardımcı olunmalı, geri çekilme yapılmamalıdır” denildi. Açıklamada, çekilme kararının IŞİD’in yok edilmesi önünde engel olacağı belirtilirken, böyle bir süreç “bölge halklarının güvenlik, huzurlarını tehlikeyle karşı karşıya bırakacaktır” ifadelerinde bulunuldu.
Uluslararası tepkiler
ABD’nin açıklamasına uluslararası tepkiler genel olarak IŞİD’in yenilmediği yönünde.İngiltere Savunma Bakanı Tobias Ellwood, Trump’ın açıklamasına şiddetle karşı olduğunu söyleyerek,IŞİD’in yenilgiye uğratılmadığını belirtti ve “IŞİD başka aşırılıkçı formlara dönüştü ve tehdit eskisi kadar canlı” açıklamasında bulundu. Açıklamada İngiltere’nin Suriye’den çekilip çekilmeyeceği konusunda bilgi verilmedi. İsrail başbakanı Netanyahu ise yaptığı açıklamada, ABD’nin çekilme kararına karşı kendilerini savunmaya devam edecekleri belirtti. ABD News’ten Rym Momtaz, Fransız diplomatik kaynaklarının konuyla ilgili görüşlerini aktardı. Momtaz, ABD’nin çekilme kararı alırken Fransa’ya danışmadığını ve Fransa’yı önceden bilgilendirmediğini belirtti. Fransa Savunma Bakanı Florence Parly ise, Trump’ın ‘IŞİD’in yenildiği’ açıklamasını reddetti. Parly, “IŞİD’in Suriye’de sıkıştığı son bölgelerde askeri olarak yenilgiye uğratılması gerektiğini” belirterek, “IŞİD’in kökü kazınmadı, şimdilik Suriye’de kalıyoruz” dedi. Rusya’dan yapılan açıklamada ise, ABD’nin çekilme kararının Suriye’de siyasi çözümün önünü açtığı ifade edildi. Devlet Başkanı Vladimir Putin ise IŞİD’in yenildiğine dair Trump’la hemfikir olduğu açıklaması yaptı.
Ruhani Ankara’da
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için Ankara’ya geldi. Baş başa yapılan görüşmenin gündem maddelerinin başını ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konusunun çektiği kaydedilirken, Tahran’dan Ankara’ya yola çıkmadan önce açıklamalarda bulunan Ruhani gündem konuları arasında Suriye meselesinin de bulunduğunu kaydetti.İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Bizim tutumumuz açıktır: Hiçbir ülke Suriye hükümetinin izni olmaksızın ülkede herhangi bir şey yapamaz. Bu ilkeye uyulmadığı takdirde, Suriye’de barışı sağlamak için sarfedilen tüm çabalar başarısızlıkla sonuçlanabilir” şeklinde konuşmuştu.
DIŞ HABERLER