Mersin Üniversitesi’ne rektör ataması tepki çekti. Akademisyen Atilla Güney, ‘Atanmışlara rektör değil direktör demek daha doğrudur’ dedi
Ergin Çağlar/Mersin-MA
Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’ne Ahmet Çamsarı’nın seçimsiz atanmasına tepki gösteren Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Akademisyen Atilla Güney, Çamsarı’nın 2014 yılında da en az oy alan aday olmasına dikkat çekti. Prof. Dr. Güney, devlet yöneticilerinin üniversiteleri ideoloji üretim aygıtları ve potansiyel muhalefetinden kaynaklı sürekli olarak denetim altında tutmak için politikalar geliştirdiğini ve bundan dolayı da bugünde rektörlerin bu sebeple atandığını söyledi. Güney, “Bu uygulama biçimi 12 Eylül darbesi sonrası anayasal bir kurum olarak inşa edilen YÖK ile kuruldu. Rektörlerin doğrudan reis tarafından atanması öncesi sanki seçim varmış gibi yapılıyordu. Adayların oy sıralaması YÖK tarafından değiştirilebiliyor, Cumhurbaşkanı en az oyu alanı atayabiliyordu. Şimdi bahse konu sistemin en pespaye biçimi ile karşı karşıyayız. Bu tipik bir patronaj ilişkisinin ürünü. Atanmışlara rektör değil direktör demek daha doğrudur” diye belirtti. Çamsarı’dan önce Mersin Üniversitesi’nde daha önceki yıllarda az da olsa nefes alma ikliminin olduğuna da dikkat çeken Güney, öğrencilerin yoğun baskı altına alındığını ve ağır cezalar kesildiğini ifade etti.
‘Emir komuta işliyor’
Mersin Üniversitesi’nden ihraç edilen Yrd. Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu Kilim de, 2017 referandumu ile Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiğini ve böylece artık Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile tüm yönetim sistemini biçimlendirme yolunun açıldığını hatırlattı. Kilim, “Yönetsel, mali açılardan tam bağımlı bir kurumun özerk değil, hiyerarşik ilişki ve onun gereği emir-komuta zinciri içinde yapılandırıldığını kabul etmek gerekir. Şimdiki düzende askeriyenin örgütlenme ilkesi ne ise, üniversitenin ki de odur” diye konuştu.