HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, 2019 bütçesini ”tekçi ve Türk-İslamcı” bir bütçe olarak tanımlayarak, Alevilerden kesilen vergilerin gasp edilip, Diyanet Başkanlığı’na aktarıldığını belirtti.
Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam edilen 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi’ni muhalefet “saray ve savaş bütçesi” olarak tanımlıyor. Meclis’in Alevi vekillerinden Hakların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, yüzde 34’lük bir artış ile 7,7 milyar liradan 10, 5 milyar liraya çıkan Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine ayrılan payı eleştirdi. Bülbül, bütçenin Aleviler açısından bir facia olduğunu söyledi.
‘Tekçi anlayışın bütçesi’
Mezopotamya Ajansı’ndan Diren Yurtsever’e konuşan Bülbül, genel olarak bütçeyi “AKP bütçesi” olarak tanımladığını belirterek, “Mevcut iktidar ırkçı, inkarcı, tekçi anlayışın yürütmesinin bütçesini yapıyor. Bunu ekonomik olarak böyle yaparken, insani, toplumsal olarak etnik kimliklerin, inanç gruplarının, kadının, gençlerin ihtiyacı olarak da aynı şeyi düşünüyor” dedi.
‘Tekçilikten bahsetmezseniz her şey güzel gidiyor’
Bülbül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütçe görüşmelerinde Kürt’ten bahsetmezseniz, Kürdistan ve Sayın Öcalan demezseniz hiçbir sorun yok. Alevi’den bahsetmezseniz, tekçilikten söz etmezseniz gayet her şey güzel geçip gidiyor. Ama bunlardan söz ettiğimizde zaman kıyamet kopuyor. Bu mevcut hükümetin ve parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin konuya nasıl baktığının bir göstergesi. Alışıla gelmiş İttihat Terakki’ den bu yana topluma, farklı kimliklere nasıl bakılıyorsa öyle bakılıyor.”
‘Aydınlanmaya ihtiyacı olan Diyanet’ir’
Bütçenin kapsayıcı olmadığını dile getiren Bülbül, Diyanet Başkanlığı’nın bütçesine ilişkin, “Alevilerden kesilen vergiler gasp edilip Diyanet’e aktarılıyor” dedi. Bülbül, ”Alevi toplumu için de sanki biz zırcahilmişiz gibi kendi inancımızı, hakikati bilmiyormuşuz gibi irşad çalışması (aydınlanma, hakikati gösterme) yaptığını iddia ediyorlar” diyerek, şöyle devam etti: ”İrşadı kim yapar? Diyanet bize irşad çalışması yapıyor. Diyanet bize hakikati gösterecek, zihnimizi açacak bizi aydınlatacakmış. Aydınlanmaya ihtiyacı olan, hakikati görmesi gereken Diyanet İşleri Bakanı’yken ve başkanlık kurumunun çalışanlarının tamamıyken bize böyle demesi ötelemedir. Kaldı ki biz Diyanet’in zihniyetine göre bir irşadı kabul etmiyoruz.”
‘Tekçi ve Türk İslamcı’
Bülbül, bütçenin, tekçi ve Türk İslamcı bir bütçe olduğunu ifade ederek, “Külliyede cami yaptırmışlar iyi tamam ama biz de şunu soruyoruz; Külliyede cami var da niye cemevi, kilise, havra yok? Neden inanmayanları hedef gösteriyorsunuz?” sözlerini kaydetti.
Bunun anti demokratik ceberut bir uygulama olduğunu vurgulayan Bülbül, bu anlayışın bütçeye de yansıdığını belirtti. Bülbül, şöyle devam etti: ”Dünyanın hiçbir yerinde bir inanç grubundan vergi alıp o inanç grubunu inkar edip, aldığı vergiyi başka bir gruba aktarmamıştır. Bunun adı hırsızlıktır. Bunun adı soygundur, yolsuzluktur. Alevi toplumundan alınan vergiler diyanete aktarılıyor, Diyanet te camilerin hizmetini yürütüyor.”
‘Toplum bütçeden haberdar değil’
Bütçeyi kabul etmediklerini vurgulayan Bülbül, toplumun bütçeden haberdar olmadığını da sözlerine ekledi. Bülbül, “Toplum bütçenin yapılış biçiminden, ayrılan paylardan, payların nasıl kullanılacağından, ayrılan payların ihtiyacı karşılayıp karşılamadığından kesinlikle haberdar değildir. Bu efendi bakış açısıdır. Toplumu reaye olarak gören bir anlayış söz konusu. Toplum bütçe hakkını kullanamıyor” diye konuştu.