İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de OHAL’den sonra yasal gösterilere katılım oranının azaldığını ve OHAL’de eylemlere müdahalenin yüzde 3’ten 1’e düştüğünü iddia etti. Muhalefet ise tepki gösterdi. Genel Kurul’da gergin anlar yaşandı.
Melis Genel Kurul’da 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe görüşmelerinde İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçeleri kabul edildi. Genel Kurul’daki tartışmalar yoğunlukla İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde yaşandı. Komisyon görüşmelerinde de gergin geçen İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmeleri Genel Kurul’da gergin geçti. İçişleri Bakanlığı 2019 bütçesine ilişkin sunum yapan Bakan Süleyman Soylu, daha çok muhalefetin eleştirdiği “güvenlikçi” politikalara dair konuştu.
Soylu: Yüzde 1’e düştü
Soylu, Türkiye kadın cinayetlerinin AKP iktidarı boyunca azaldığını iddia ederek, kadın cinayetlerinde Türkiye’nin 26 ülke arasında 19’uncu sırada olduğunu ileri sürdü. “Türkiye AK Parti iktidarları döneminde katılımcı demokrasi alanında da çok ciddi bir gelişme göstermiştir” diyen Soylu, çarpıcı bir iddia ortaya koyarak, Türkiye’de yasal gösterilere katılım oranının OHAL’e rağmen yükseldiğini ileri sürdü. Soylu, “Toplumsal olaylara katılım OHAL öncesinde yirmi üç ayda 48,1 milyondu, OHAL sonrasında yirmi üç ayda 46,32 artışla 70,5 milyon olmuştur” dedi. Yasal gösterilere katılmaktan dolayı gözaltına alınan, tutuklanan, kötü muameleye maruz kalanların sayısını ve gösterilere müdahale sayısını açıklamayan Soylu, sadece oranları açıklamakla yetindi. Soylu, “Buna rağmen müdahale edilen olaylı eylem sayısı, OHAL öncesi yüzde 3 iken, OHAL sonrası da yüzde 1’e düşmüştür” dedi.
Soylu konuşmasında, DBP’li Ağrı Belediyesi’ne atanan kayyumun icraatlarına da değindi.
Muhalefetten tepki
Soylu’nun sunum yaptığı sırada ise HDP ve CHP’li sıralardan tepkiler hiç eksilmedi. Sık sık Soylu’nun sunumunu kesen muhalefet, Soylu’nun iddialarına tepki gösterdi. CHP’li Ali Şeker, “Bravo, faşizm yerleşiyor, gurur duyun” derken, HDP’li Züleyha Gülüm ise, “Sokağa çıkamıyor ki insanlar! Müdahale edilmeden önce, zaten sokağa çıkarmıyorsunuz” dedi. CHP’li Süleyman Girgin ise, “FETÖ’yü kozmik odaya sen soktun!” şeklinde karşılık verdi. CHP’li İbrahim Kaboğlu, “İçişleri Bakanlığına: 280 sayfalık bütçe sunuşunda sözcük olarak ‘hukuk’ 4, ‘insan hakları’ 4, ‘adalet’ 1 kez yer alıyor; ‘Anayasa’ ise hiç yer almıyor” dedi.
Kayyum tartışması: Haso dizo
HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen ise Soylu’nun muhalefete ilişkin üslubunu eleştirdi. Bilgen, kayyum atanan Ağrı Belediyesi’ne ilişkin Sayıştay raporlarındaki usulsüzlükleri hatırlatarak, “Ağrı’yla ilgili de sadece şunu aktarayım: Biraz önce, görevden alınan, yerine kayyum atanan belediye başkanımızla görüştük. Kendisinden önceki belediye başkanının Ağrı’daki namı ‘Haso Dizo’ yani ‘Hırsız Hasan’ diye biliniyor. 150 trilyon borç gözüküyor ama bizim belediye başkanımız Sırrı Sakık görevden alındığında da kasada 20 trilyon para olduğunu söylüyor. Eğer biz yanlış beyanda bulunuyorsak, bir araştırma komisyonu kurarız, siz bilgilendirirsiniz, gerçekleri kamuoyuyla paylaşırız” dedi.
Bilgen, AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş’un kayyumla ilgili sözlerine ilişkin, “Siz istediğinize istediğiniz lakabı takacaksınız, ‘Halk arasında böyle söylüyorlar, halk arasında şöyle söylüyorlar…’ Bunu getirip Meclis kürsüsünde doğruymuş gibi lanse etmek sizin haddiniz değildir” çıkışı üzerine konuyla ilgili araştırma komisyonunun kurulmasını önerdi.
Kerestecioğlu: Sizi bu kadınlar durduracak
Bütçeye ilişkin aleyhte söz alan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, İçişleri Bakanlığı bütçesine ilişkin, “İçişleri Bakanlığı bütçesinde tefecilikteki artışı net olarak görebiliyorsunuz” dedi. Kerestecioğlu, 2002-2018 yılları arasında savaş ve çatışma süreçlerinde 5 bin 456 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak çözüm sürecinde ise sadece 40 kişinin yaşamını yitirdiğini dile getirdi. Kerestecioğlu, “İşte, Leyla Güven ‘Artık bu ölümler dursun’ diye açlık grevinde ve ben bunca kaybettiğimiz insan gibi Leyla Güven’i de kaybetmek istemiyorum, bundan ciddi olarak endişe duyuyorum” diye konuştu. Kerestecioğlu, “Flormarlı kadınlar da, Kızılcaköylü kadınlar da, rehin aldığınız belediye başkanları da, milletvekilleri de ve Cumartesi Anneleri de, aynı şekilde bir gün Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak için nöbetçi yayın yönetmenliği yapan ve bu büyük suçu nedeniyle bir buçuk yıl ceza alan feminist dostum Ayşe Düzkan da bunu başaracak” dedi.
Meclis Başkanı: Sen çok kibarsın!
Gerilimin tırmandığı an ise CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Meclis Başkanvekili Mustafa Şentop’un üslubunu eleştirerek, “Hiç kibar değilsin Sayın Başkan” demesiyle yaşandı. Şentop ise Tanrıkulu’nun eleştirisine, “Sen çok kibarsın! Bir kere aynaya baksan, gecenin bu saatinde korkutacaksın insanları, şu tipe bak! Fazla kaçırmışsın galiba bu akşam” şeklinde karşılık vermesiyle gerilim tırmandı. Tanrıkulu Şentop’a, “Gel beraber alkol muayenesine gidelim” şeklinde karşılık verirken, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Şentop’a Tanrıkulu’ndan özür dilemesi gerektiğini belirtti. Şentop ise özür dilemeyi reddetti.
HABER MERKEZİ