Tutsaklar Dayanışma İnsiyatifi üyeleri, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve kötü cezaevi koşullarına karşı açlık grevleri ve ölüm oruçlarına giren tutukluların taleplerinin karşılanmasını istedi.
Tutsaklarla Dayanışma İnsiyatifi üyeleri, cezaevlerinde süren açlık grevleri ve ölüm oruçlarına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri de katıldı.
‘Tipleri değişti şiddet ve hak gaspı aynı kaldı’
Açıklamada bulunan İnsiyatif Sözcüsü Uğur Karadaş, cezaevlerinin adı, tipi ve yönetimi değişse de yaşanan şiddet ve hak gaspının değişmediğini, sadece her hapishanede farklı bir boyutuyla karşılarına çıktığını söyledi.
Ancak belirleyici olanın saldırılar karşısında gösterilen tepki, takınılan tutum ve direniş olduğunu vurgulayan Karadaş, şunları ifade etti: “Bugün hapishanelerde yürütülen tecrit, bağımsızlaştırma politikaları, kameralar, kimlik dayatması, iletişim yasakları, mektup ve kitap, gazete, dergi-yayın yasakları, sağlık hakkının gaspı, savunma hakkının gaspı, tekmil dayatmaları ve son süreçte birçok hapishanede uygulamaya konulmaya çalışılan havalandırmaların tel örgülerle kapatılması gibi çok yönlü, kapsamlı işkence uygulamaları mevcut. Bu uygulamalara tutsaklar farklı yol ve yöntemlerle direnmekte, sessiz kalmamaktadır.”
Karadaş, ardından Van F Tipi Cezaevi’nde kalan tutuklular Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım’ın en temel haklarının gaspına karşı başlattıkları açlık grevi direnişlerini ölüm orucuna dönüştürmelerinin üzerinden 87 gün geçtiğine dikkat çekti.
Karadaş, her iki ismin taleplerini ise şöyle sıraladı: “Gökyüzünü görebildikleri tek yer olan havalandırmaya çekilen tel örgülerin derhal kaldırılması, sabah akşam günde 2 defa hücrelerin aranmasına son verilmesi, yasal ve bandrollü olmasına rağmen gazete ve kitapların verilmesi, ailelerine yazdıkları mektuplara el konulmaması ve gelen mektupların verilmesi.”
Karadaş, Bandırma 1 No’lu T Tipi Cezaevi’nde kalan anarşist tutuklu Şevket Aslan’ın başlattığı ölüm orucunun ise 40’ıncı günde kazanım ile sonuçlandığını belirtti.
İmralı tecridi
Karadaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, 8 Kasım’dan bu yana sürdürdüğü süresiz-dönüşümsüz açlık grevi üzerinde de durdu.
Destek amaçlı açlık grevlerinin yapıldığı Diyarbakır, Batman, Van’da operasyonlar yapılarak aralarında Barış Anneleri, HDP üye ve yöneticileri ile TJA’lı kadınların olduğu onlarca kişinin gözaltına alındığını hatırlatan Karadaş, “Dışarıda gözaltı ve tutuklama, içeride boyun eğdirme, bağımsızlaştırma politikalarıyla devrimcilerin ortaya koyduğu irade yıpratılmaya ve yok edilmeye çalışılıyor. Bu sistematik şiddete karşı mücadele edenler olduğu gibi onların sesini, sözünü taşımayı sürdürenler de olacaktır. Direnişteki tutsakların talepleri derhal karşılanmalı ve en temel insani haklara yönelen saldırılara son verilmelidir” dedi.
Karadaş, İnsiyatif olarak ise tutsakların dışarıdaki sesi olmayı sürdürmeye ve ortaya koydukları devrimci iradeyi birlikte büyütmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
‘Tecrit özel uygulamalar içeriyor’
İHD Şube Başkanı Av. Gülseren Yoleri de, İmralı’da uygulanan tecridin diğer bütün cezaevlerinde uygulanan tecritlerden ağır olup, daha özel uygulamalar içerdiğini ifade edip, tecrit politikalarına genel olarak son verilmesi gerektiğini kaydetti.
Kaynak: MA