DTK Eşbaşkanı Güven’in 33. gününe giren açlık grevi eylemine destek amacıyla cezaevlerinde ikinci gruplar açlık grevini devraldı. Meclis’te ana gündemi Güven’in eylemi olacak HDP, tüm Türkiye’de ses ve ışık söndürme eylemi, İstanbul ve Diyarbakır’da miting kararı aldı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi(HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle başlattığı açlık grevi eylemi 33. gününe girdi. Güven’in eylemine destek vermek amacıyla PKK ve PAJK’lı tutukluların birçok cezaevinde 27 Kasım’da başlattıkları süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemleri ise 14. gününde. 27 Kasım’dan itibaren süresiz-dönüşümlü açlık grevine başlayan tutukluların 10 günlük eylemlerini, ikinci grup devraldı. Açlık grevine başlayan isimler arasında Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski milletvekili Çağlar Demirel de var. Demirel, kamuoyuna yönelik kaleme aldığı mektubunda cezaevindeki 14 tutuklu ile birlikte eyleme başladığını duyurmuştu.
Cezaevlerinde son durum
Cezaevlerindeki yakınlarının görüşüne giden kimi ailelerden ve avukatlardan edinilen bilgilere göre, açlık grevin sürdüğü bazı cezaevlerine dair bilgiler şöyle: Kırıklar 1 ve 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan siyasi tutuklular açlık grevine 3’er kişi olarak başlamıştı. 10. günün sonunda açlık grevini 2. grup olarak İshak Dayan, Tekoşer Turgut ve A.Kadir Akdoğan devraldı. Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde kadın siyasi tutukluların kaldığı 4 koğuştan birer kişi olmak üzere 4 isim açlık grevine başladı. Şakran 3 Nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan 18 siyasi tutukludan 6’sı açlık grevine girdi. Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde yakın zamanda buraya sürgün edilen Xebat Aydemir isimli tutuklunun da aralarında bulunduğu 10 kişi açlık grevine başladı. Şakran 4 Nolu T Tipi Cezaevi’nde 5’er kişilik gruplar başlanan açlık grevi eylemini Yusuf Özdemir, Erkan Tamir, Nebi Dağtekin, Sadır Alabalık, Vahadettin Budak isimli tutuklar devraldı. Menemen T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 3 kişi açlık grevine başladı.
Ödemiş Cezaevi’ndeki 3 koğuşta kalan 50 siyasi tutukludan 26 yıldır cezaevinde bulunan Ahmet Başboğa’nın yanı sıra Fırat Çelebi, Abdulvehap Aydemir ve Abdurrahman Silinsin açlık grevine başladı. Bandırma 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde her koğuştan 6 kişi açlık grevine başladı. Tutuklularla görüşen avukatların verdikleri bilgilere göre, başlatılan eylem sonrası tutuklulara ait radyolara cezaevi idaresince el konuldu. Balıkesir Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde bulunan siyasi kadın tutuklular dönüşümlü olarak yapılan açlık grevini birer kişi olarak sürdürüyor. Manisa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklulardan 4’ü açlık grevine başladı. Yeni açılan Manisa Alaşehir M Tipi Kapalı Cezaevi’nde de burada kalan tek siyasi tutuklu olan Ahmet Aslan’in açlık grevine başladığı öğrenildi. Konya T Tipi Kapalı Cezaevi’nde ilk grup olarak açlık grevine Şiyar Fırat ve Cuma Dayan isimli tutuklular başladı. Antep H Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Nurullah Uğur, Agit Nas, Yakup Brukanlı, Muhammed Bazencir ve Velat Tüfek isimli tutuklular ilk grup olarak açlık grevine başladı. Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde de ismi öğrenilemeyen bir kadın tutuklu ile birlikte Hakan Kutlu, Kerim Sevinç, M. Ali Bayar, Halil Kabak ve Ebubekir Neng isimli siyasi tutuklular ikinci grup olarak açlık grevine başladı. Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan 10’u erkek, 2’si kadın olmak üzere 12 tutuklu ikinci grup olarak açlık grevini devraldı.
Ses ve ışık söndürme eylemi
HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 6 Aralık’ta yaptığı toplantıda Güven’in eylemine dair yeni planlamaların kararı alındı. Güven’in durumuna ilişkin Diyarbakır’da oluşturulan koordinasyon içerisinde yer alan HDP, yapılacak her türlü demokratik eylem ve etkinliklere aktif katılacak. HDP Meclis grubu, Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, Dış İlişkiler komisyonları tarafından da birçok girişim ve çalışma yürütülmesinin kararı alındı. HDP kaynakları, Güven’in açlık grevine ilişkin tüm Türkiye’de ses ve ışık söndürme eylemi başlatılacağını ifade etti. Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlayacak 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerinde yapılacak konuşmalara da HDP grubu Güven’in durumuna dikkat çekecek. Tam kadro görüşmelere katılacak olan HDP’nin ana gündeminde Güven’in başlattığı açlık grevi olacak. Konuyu aydın, sanatçı ve yazarların gündemine de taşımayı planlayan HDP, adalet talebiyle Diyarbakır ve İstanbul’da miting örgütlenmeyi kararlaştırdı.
‘Ortak mücadeleyle başarılır’
DTK Eşbaşkanı ve HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, Öcalan üzerindeki tecrit ve Güven’in başlattığı açlık grevi ile gündemdeki konuları değerlendirdi. MA’ya konuşan Öztürk, derinleştirilen tecritle Kürtlere ve halklara; “Sizi yok edeceğiz, soykırıma uğratacağız ve iradenizi yerle bir edeceğiz” mesajının verildiğini belirtti. Öztürk, “Kürtlerin tarihi direnişlerle doludur. Kürtlerin tüm kazanımlarını direnişle aldılar. Kimse hiçbir hakkı lütuf olarak vermemiştir. Son 3 yılda, Kürtlere geçmişte yapılmayan şeyleri bu son 3 yılda yaptılar. Denemedikleri bir şey kalmadı. Kentler yerle bir edildi, binlerce kişi tutuklandı. Başarılı oldular mı? Hayır. Eğer biz hala buralardaysak, bunlar başarılı olamadı. Bunların bir zulüm tarihi varsa bizim de bir direniş tarihimiz var” diye konuştu. Tecridin hem ulusal hem de uluslararası hukuka aykırı olduğuna dikkat çeken Öztürk, “Tecrit hangi açıdan ele alınırsa alınsın, kabul edilecek bir durum değildir. Sayın Öcalan ne zaman konuştuysa, barış, demokrasi ve özgürlüklerin sesi duyuluyor. Ama, toplumun bu sesi duymaması için de tecrit ağırlaştırılıyor” dedi.
Cezaevlerindeki siyasi tutuklular ile HDP’lilerin başlatmış olduğu açlık greviyle Güven’in taleplerinin sahiplenildiğinin altını çizen Öztürk, Güven’in başlatmış olduğu eylemin vicdani bir eylemin olduğunu ve vicdanlı olan tüm kesimlerin de harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak ancak bu şekilde bir sonuç alınabileneceğini kaydetti. Sol, sosyalist ve demokratik kesimler ile verilecek ortak mücadeleyle var olan faşizmin ancak ortadan kaldırılabileceğine dikkat çeken Öztürk, “Başlatılan eylemler kendi şahısları için değil. Bu karanlıktan çıkmanın yolu Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasıyla olur. Tüm Türkiye halklarının bu tecridin kaldırılması için mücadele etmesi gerekir ve yapılan eylemlere sahip çıkması gerekir” diye konuştu. DTK olarak tecridin kaldırılması ve toplumsal bir duyarlılığın oluşması için 3 gündür sivil toplum örgütlerini ziyaret ettiklerini belirten Öztürk, ziyaretlerin olumlu geçtiğini ifade etti.
HABER MERKEZİ