Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarla Demokratik Ulus modelinin hedef alındığını belirten Reqa Kadın Meclisi üyesi Xewla İbrahim Îsa, saldırılara karşı bir arada mücadele etmenin önemli olduğunu söyledi
Türkiye ile bağlı SMO’nun, Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine dönük saldırıları devam ederken, Minbic’te 10 Aralık’taki saldırılarda Zenubiya Kadın Topluluğu üyesi 3 kadın katledildi. Türkiye’nin Efrîn’e dönük 2019 yılında gerçekleştirdiği saldırılar sırasında göç ederek, Til Rifat ve Şehba bölgelerine yerleşen binlerce sivil ise tekrar yerinden edildi.
Bölgenin demokratik ulus yapısını ve kadın kazanımlarını hedefleyen saldırıların tehdit ettiği kentlerden biri de Reqa. Suriye’nin en büyük kentlerinden olan Reqa, 2014 yılında DAİŞ tarafından işgal edilerek, “başkent” ilan edildi. Karanlık günler geçiren kent, 3 yılın ardından (19 Ekim 2017) Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) bağlı Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) tarafından özgürleştirildi. 7 yıldır “Kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik” paradigmanın hakim olduğu kentteki halk, bölgede şiddetlenen saldırılara karşı seferber oldu.
Kentin hem DAİŞ’ten önce hem de DAİŞ’ten sonraki dönemlerine tanıklık eden Reqa Kadın Meclisi üyesi Xewla İbrahim Îsa, son 7 yılda halkın Özerk Yönetim bünyesinde kendilerini yönettiğini belirtti.
‘Özerk Yönetim kadınlara tüm yönetim kademelerinde yer verdi’
Kentteki kadınların DAİŞ’ten önceki yaşamlarının da zor olduğunu dile getiren Xewla İbrahim Îsa, kadınların hapsedildiği evlerde erkeklerin gölgesinde bir yaşam sürdürdüğünü ancak DAİŞ’in kenti işgal etmesiyle bu tablonun daha da karanlıklaştığına dikkati çekti. Xewla İbrahim Îsa, “Çünkü DAİŞ direkt kadınları hedef alıyordu. İşgalin ardından ilk olarak kadınların eğitimleri yarım kaldı. Sonra var olan hakları da ellerinden alındı” dedi
Kentin özgürleştirilmesi hamlesinde kadınların önemli rol oynadığını ifade eden Xewla İbrahim Îsa, “Özerk Yönetim kadınlara tüm yönetim kademelerinde yer verdi. Özellikle idari kurumlarda kadınlar yer aldı ve özgün kurumlar açıldı. Böylelikle kadınlar, toplumun özgürleştirilmesinde de rol oynadı. Kadınların toplum içerisinde değeri arttı ve gerçekten de yeni yaşamın yüzü oldular. Kadınlar eylemlerde, konferanslarda ve kongrelerde yer aldı” diye belirtti.
Hedef demokratik ulus projesi
Demokratik ulus projesiyle farklı kimliklerden halkların bir arada yaşamı ördüğüne dikkati çeken Xewla İbrahim Îsa, Türkiye’nin saldırılarından birinin bu demokratik ulus yaşamına dönük olduğunu söyledi. İnsanların huzur içinde yaşamasının istenmediğini kaydeden Xewla İbrahim Îsa, saldırılara karşı bir arada mücadele etmenin önemine değindi.
Haber: Ceylan Şahinli\MA