‘Yenidoğan Çetesi’ davasında ikinci duruşma görüldü. Usulsüz hasta sevkleri ve bebek katliamlarına dair suçlamalar failler tarafından reddedilirken,failler hakkında, 582 yıla kadar hapis cezası isteniliyor
Bebek katliamıyla gündeme gelen “Yenidoğan Çetesi” davasında ikinci duruşma, Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. 22’si tutuklu 47 failin yargılandığı davada, usulsüz hasta sevkleri, ölümle sonuçlanan müdahaleler ve SGK üzerinden sağlanan haksız kazanç iddiaları inceleniyor. Eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na ait Avcılar Hospital’in de içinde bulunduğu çok sayıda özel hastanenin adı geçen davada, faillerin savunmaları alındı.
‘Bebeğin öleceğini biliyorduk’
Faillerden hemşire Ecem Koç, Halime Alkari isimli bebeğin ölümüyle ilgili yaptığı savunmada, suçlamaları reddetti. Ecem Koç, bebeğin anne karnında oksijensiz kaldığını ve ağır bir durumda hastaneye sevk edildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Bebeğe 55 gün boyunca her türlü yaşam hizmetini sağladık. Eks duruma (ölüm öncesi kritik duruma) geçişi birkaç gündür belliydi. Tüm müdahaleler yapıldı. Bebek zaten ölecekti. Müdahaleler doktor Fırat Sarı’nın talimatlarıyla yapıldı.”
Ecem Koç’a ait bir tape kaydında, doktor Fırat Sarı ile Halime bebeğin durumu hakkında yapılan bir konuşma yer alıyor. Bu konuşmanın sorulması üzerine Ecem Koç, durumu doğruladı ancak herhangi bir usulsüzlük yapmadığını savundu. Ecem Koç, bebeğin durumun kritik olduğunu iddia ederek, yapılması gereken müdahalenin uygulandığını ileri sürdü.
Avcılar Hospital ve Başhekimin savunması
Savcılık tarafından iddianamede adı geçen eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na ait Avcılar Hospital’in Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız, savunmasında hastanede yapılan anlaşmaları ve hasta sevkleriyle ilgili detaylar verdi. Fetin Rüştü Yıldız, bebek Tokluoğlu’nun ölümüyle ilgili suçlamaları kabul etmezken, Medicence şirketiyle yapılan anlaşmayı şöyle anlattı: “Bu anlaşma yenidoğan yoğun bakım ünitesinin nitelikli hale getirilmesiyle ilgiliydi. Maaşlar veya personel ödemeleri anlaşmaya dâhil değildi. Anlaşmayı Fırat Sarı ile imzaladık. Özel hastaneler kadar kamu hastanelerinde de benzer hizmet alımları yapılır ve bu uygulamalar 20 yıldır devam ediyor.”
Savcının, Fırat Sarı’nın “Hasta getirme işlerinden yönetimin haberi vardı” yönündeki ifadelerini sorması üzerine Fetin Rüştü Yıldız, bu tür bir bilgisi olmadığını iddia ederek, “Benim hasta sayısından ya da parayla hasta getirildiğinden haberim yoktu” dedi. Hastanede kamera kayıtlarının çalışmamasıyla ilgili soruya ise, “Yoğun bakımda kamera yok, yalnızca giriş kısmında var ve çalışıyor” yanıtını verdi.
Fetin Rüştü Yıldız’ın avukatı ise, bebek katliamlarıyla ilgili savcılığı suçladı: “Eğer 10 bebeğin öldürülmesine dair bir bilgi varsa ve buna savcı müdahale etmediyse, kasten adam öldürme suçundan soruşturulması gerekir.”
Serenay Şenkalaycı ve epikriz tartışması
Faillerden yenidoğan hemşiresi Serenay Şenkalaycı, eski çalıştığı hastanelerle ilgili bilgi verdikten sonra, Fırat Sarı ile yaptığı epikriz raporları hakkındaki görüşmeleri anlattı. Serenay Şenkalaycı, epikriz raporlarında değişiklik yapılmasına yönelik iddialara ilişkin şunları söyledi: “Epikriz raporlarıyla ilgili talimatlar doktor Zeki Öztünç tarafından verildi. Ben sadece notlarımı Hasan Basri Gök’e gönderdim ve onların değiştirilmiş olduğunu gördüm. Bu konuda sürçülisan etmiş olabilirim, ancak kendim rapor düzenlemedim.”
Çete üyelerine yönelik ceza talepleri
İddianamede, örgüt yöneticisi olarak gösterilen doktor Fırat Sarı ve ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ağır suçlamalar yer alıyor. Savcılık, bebek katliamlarının ihmali davranışlarla gerçekleştiğini belirterek, şu cezaları talep etti: Fırat Sarı ve İlker Gönen için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “resmi belgede sahtecilik” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 177 yıldan 582 yıla kadar hapis cezası istendi. Gıyasettin Mert Özdemir için aynı suçlardan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İlk duruşmada neler olmuştu?
18 Kasım’da başlayan davanın ilk duruşması 6 gün sürmüş ve 22 tutuklu fail savunma yapmıştı. İlk duruşmada, faillerin usulsüz sevkler ve epikriz değişiklikleri gibi iddiaları kısmen kabul ederken, “kasten öldürme” suçlamalarını reddettiği öğrenilmişti. Mahkeme, faillerin tutukluluk hallerinin devamına karar vermiş ve davayı 26 Kasım’a ertelemişti.
Hangi hastaneler ruhsatlarını kaybetti?
Yenidoğan çetesi davasıyla bağlantılı olarak usulsüz işlemlere karıştığı belirtilen 9 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi. Bu hastaneler şunlar: Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar ve Özel Silivri Kolan Hospital.
Haber: JİNNEWS