Kayyıma karşı Dêrsim’e giden Alevi örgütleri, ‘Kayyımların Dêrsim halkı gözünde zerre kadar meşruluğu yoktur. Bu kayyımın amacı buraları talan etmektir. Asla buna müsaade etmeyiz’ mesajı verdi
İçişleri Bakanlığı tarafından Dêrsim Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı kentte başlayan eylemler sürüyor. Kent merkezinde bulunan Yeraltı Çarşısı önünde toplanan kitle kayyım atanan belediyeye kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu Eşsözcüsü Yüksel Mutlu, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Kadriye Doğan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengüllü Yılmaz, Türkiye Alevi Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan katıldı.
‘Bir inancın düşmanlığını yapıyorlar’
Kayyım atanan belediye önünde yapılan açıklamada ilk olarak konuşan HDK Eşsözcüsü Ali Kenanoğlu, Dêrsim’e hem yer altı hem yer üstü kaynaklarının zenginliğinden kaynaklı sürekli bir saldırı olduğunu belirterek, “Şu anda emperyalist güçlerin, kapitalist şirketlerin gözü Dêrsim coğrafyasında. Aslında kayyım sadece bir belediye değişikliği değildir. Bir koltuğun alıp gasp edilmesi değildir. Bütün bir coğrafyanın talan edilmesi, bir kültürün yok edilmesi, saldırılmasıdır. O anlamıyla Dêrsim’e, Pulur’a atanan kayyımlar, buradaki halkın iradesini gasp edenler, sadece bir koltuğa oturmamışlardır. Aynı zamanda halkın ve doğanın düşmanlığını, bir inancın, düşmanlığını yapıyorlar” dedi.
Demokrasi güçleriyle birlikte kayyıma karşı duracaklarının altını çizen Kenanoğlu, “Dêrsim halkının dört gündür direnişini her bir taraftan izliyorlar. Biz önceki seçimlerde açık açık iktidarın tehdidi karşısında, ‘Yani kazansalar ne olacak? Biz kayyım atarız’ dediklerinde şunu söyledik; ‘Bir günlüğüne dahi olsa o koltukları onların elinden alacağız. Bir günlüğüne dahi olsa o koltuklara oturacağız.’ Çünkü bu şu anlama geliyordu. Sizin bütün baskılarınıza rağmen, bütün zulmünüze rağmen bu halk sizin iradenizi kabul etmiyor. Sizi tanımıyor. Biz kendi irademizle, kimi istiyorsak onu seçiyoruz ve onunla yönetilmek istiyoruz. O anlamıyla biz Dersim’den bir kez daha bu halkın, bu gaspçı iradeyi reddettiğini, bu talancı iradeyi reddettiğini belirtmek istiyoruz” diye belirtti.
‘Kayyımcı anlayış tekçidir’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSKD) Başkanı Cuma Erçe ise kayyım atamalarının aynı zamanda inanç kurumlarını da hedef aldığını belirtti. Milyonlarca Alevi’nin temsilcisi olarak dayanışmaya geldiklerini dile getiren Erçe, “Darbe hukuku, kayyım hukuku bu topraklarda ya da ülkemizde ilk defa yaşanan bir hukuk değil. Dün dağlarımıza, ırmaklarımıza, derelerimize kayyım atayanlar bugün belediyelerimize kayyım atıyorlar. Maden şirketlerine peşkeş çekenler, sularımızı önüne barajlar koyup kurutanlar bu kayyımcı zihniyetin temsilcileridir. Aleviliği öldürmek inancımıza savaş açmak isteyenler belediyelerden destek alamadıkları için bu adımı atmışlardır. Attıkları adımın gerekçelerinden biri de budur. Dolayısıyla bu kayyımcı, anlayış, tekçidir, inkarcıdır, asimilasyoncudur” ifadelerine yer verdi.
Alevi Bektaşi Derneği Başkanı Mustafa Aslan da kayyıma karşı dayanışma içerisinde olacaklarını ifade etti. Kayyım zihniyetine karşı mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizen Aslan, “Yanınızda olduğumuzu unutmayın. Türkiye’nin dört bir yanında Alevi kurumlarının olduğu yerde demokrasi güçleriyle bu faşizan anlayışa karşı sesinize ses verecek, dayanışmanıza, dayanışma verecek düzgün baba, Munzur Baba, yar ve yardımcınız olsun” dedi.
‘Kayyımın amacı Dêrsim’ı talan etmek’
Mücadeleyi birlikte öreceklerini sözlerine ekleyen Alevi Kültür Derneği Başkanı Seher Kültür, “Alevi toplum olarak bizler Hacı Bektaş Dergahı’ndan biliriz kayyımın ne olduğunu. Bu anlamıyla ne hissettiğinizi de çok iyi anlayabiliyoruz. Biz bin yıllardır direnen, bin yıllardır bu yolu, bu inancı sürmek için bedel ödeyenlerin torunlarıyız, onların evlatlarıyız. Dêrsim coğrafyası dağı, taşı, suyu, kurdu, kuşu her şeyi kutsal bir coğrafyadır. Bu kayyımın amacı buraları talan etmektir. Asla buna müsaade etmeyiz. Dêrsim halkı buna müsaade etmez. Ben Buradan kayyımcılara sesleniyorum. İşte Hodri meydan, yarın getirin buraya sandık kurun. Bu halk size bunun bedelini bir kere daha göstersin. Bu yaptığınızın karşılığını cevabını bir kere daha sandıkta size versin” ifadelerini kullandı.
Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Temsilcisi Mahir Gürüz de Dêrsim halkının yanında olacaklarını söyledi. Dêrsim halkının kayyımlara boyun eğmeyeceğinin altını çizen Gürüz, “Kayyım talandır, sömürüdür, gerici bir plandır. Dêrsim halkı gözünde zerre kadar meşruluğu yoktur. Bizlerde Dêrsim halkının yanındayız” diye kaydetti.
‘Kayyıma karşıyız’
Sanatçı Erdoğan Emir, şunları söyledi: “Biz her türlü egemen hükme karşı birlikteliği, bir arada olmayı, birlikte yaşamayı savunmuş bir toplumuz. Burası sırlar ülkesidir. Burada leke sürülmemiş hakikatler ve gerçekler nişangahıdır her bir yeri. Dolayısıyla buraya bağ kurmuş, burada var olmuş. Her bir birey der ki; biz burada dünyaya geldik. Burası bizim özgün dünyamızdır. Varlık dünyamıza katılmış önemli bir değerdir. Fakat dünya bizim evimizdir. Dünyadaki her türlü haksızlığa karşı olacağız ve karşı duracağız. Buradaki bu birliktelik Cevdet başkan, Birsen Hanım’ın öncülüğünde oluşan bu durumda bunun bir hakikatidir, bunun bir gerçekliğidir. Kayyıma karşıyız. Bu halkın iradesine karşı işlenmiş kötü bir haksızlıktır. Biz başkanlarımızın yanındayız.”
Açıklama ardından belediye önünde oturma eylemi yapıldı.
Kaynak: MA