Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’nun 2024 yılına dair yayımladığı rapora göre, büroya toplamda 55 başvuru yapıldı
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde Türkiye’deki kadına yönelik cinsel işkence ve şiddet vakalarındaki artışa dikkat çeken rapor yayınladı. Rapora göre, 2024 yılı içerisinde Büroya toplamda 55 başvuru yapıldı.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek şiddeti arttırdı
Rapora göre Türkiye’nin 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, hem toplumsal algıyı hem de şiddet vakalarının seyrini olumsuz yönde etkiledi. Bu durumun kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde gözle görülür bir artışa neden olduğu vurgulandı.
Hukuka aykırı uygulamalar
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Çıplak arama, hem gözaltı merkezlerinde hem de cezaevlerinde yaygın bir şekilde kullanılmaya devam ediyor. Oysa bu yöntem, Birleşmiş Milletler Mandela Kuralları’na tamamen aykırı ve cinsel taciz içeren bir işkence biçimi.
İstanbul Protokolü’ne uygun davranılmıyor. Polis ya da jandarma görevlilerinin doktor muayenesi sırasında odada bulunması, protokole aykırı olmasına rağmen yaygın bir uygulama olarak devam ediyor.
Süngerli oda uygulaması, cezaevlerinde izolasyonun en ağır biçimlerinden biri olarak kullanılıyor. 2021 yılında Kandıra Cezaevi’nde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in ölümü, bu uygulamanın tehlikelerine somut bir örnek olarak gösteriliyor.”
Raporda, 2024 yılında ofise başvuran mağdurların profili ve maruz kaldıkları şiddet türleri şu şekilde özetlendi:
55 başvuru (40 kadın, 1 çocuk, 14 trans kadın)
Etnik dağılım: 37 Kürt, 15 Türk, 3 sığınmacı (1 Iraklı-Arap, 1 Faslı-Arap, 1 Sudanlı)
Şiddet türleri:
- 20 darp,
- 22 cinsel taciz,
- 12 çıplak arama,
- 9 sinkaflı küfür,
- 1 tecavüz,
- 9 tıbbi işkence.
Adli tıpta yaşanan sorunlar
Raporda, bağımsız hekimlerin raporlarının delil kabul edilmemesini ciddi bir sorun olarak tanımladı. Raporda işkence vakalarının tespiti ve belgelenmesinde yalnızca Adli Tıp raporlarının kabul edilmesi, mağdurların adalete erişimini zorlaştırdığı belirtildi.
Kadın mücadelesi
Kadın hareketinin mücadele gücünün umudu canlı tuttuğu ifade edilen raporda, cinsel işkenceye maruz kalan kadınların adalet mücadelesinde yanında olmaya devam edecekleri belirtildi.
HABER MERKEZİ