Büyükşehir yasası ille başlayan kırsal yağma genişletilerek, belediyelerin ve köy tüzel kişiliğinin yetkileri gasp edilerek ranta başlanmak isteniyor. Meclise sunulan teklifle enerji şirketleri denetimden çıkarılıyor
AKP iktidarı Büyükşehir Yasası ile köyleri mahalle yaparak kırsal alanları ranta bağlayıp köylüleri su parası ve birçok vergiyle tanıştırıp imarlarla köylerin ormanı, suyu, tarım arazisi ranta başlandı. Geçtiğimiz günlerde Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda, Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin Meclis Başkanlığına sunmasıyla rantı en ücra köşede kalmış tüm yaşam alanlarını bir adım daha ileriye giderek her yeri ranta bağlanmak isteniyor. Hazırlanan teklifle yerel yönetimlerin tüm imar yetkileri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devredilmek istenirken, maden, petrol, rüzgar ve güneş enerji santralleri yapı denetiminden çıkarılmak amaçlanıyor.
‘İmar yetkisi gasp ediliyor’
TBMM’de komisyonda görüşülmeye başlanan Kanun teklifiyle ilgili konuşan CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, yerel yönetimlerin imar hakkının gasbedilmek istendiğini belirterek, yetkilerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında toplanmak istediğini ifade etti. Torun, “Bu yerel yönetimlerin imar yetkisinin gaspıdır. Yerel yönetimlerin elindeki yetkisinin alınmasıdır” sözleriyle gelişmeye tepki gösterdi. Halk Tv’ye konuşan Torun, “İktidar çıkaramadığı kanunları ufak tefek değişikliklerle önümüze getirmeye çalışıyor. Kanunların 12 maddesi AYM kararı ile iptal edildi. Daha önce getirildi bu. Şimdi 26 madde ile yeniden getiriliyor” dedi.
Tüm yetkiler saraya bağlanıyor
Temel amacın tüm yetkileri sarayda toplamak olduğunu söyleyen Torun, “Birçok kanunda görüyoruz ki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sürekli yetki devri yaptırılıyor. Yerel yönetimlerin elindeki yetkileri, planlama yetkilerini, gelir yetkilerini farklı yetkilerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında toplayarak bir vesayet kuruyor. Her geçen gün bunun dozunu artırıyor. 9. maddede ‘Cumhurbaşkanınca yetkilendirilen alanlar’ diye bir ifade var. Burada ‘gecekondu, kıyı alanları ve tesisleri ile niteliğinin bozulması nedeniyle orman ve mera alanları dışına çıkarılan alanlar dahil kentsel ve kırsal yerleşmelerde yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamalarında idarelerce uyulacak usul ve esasları belirlemek’ deniliyor” diye belirtti.
‘Ülke her anlamda talan ediliyor’
Torun, “Yani bu yetkileri tamamen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na veriyor. Bu yetkiler Saray’a devrediliyor ve Erdoğan’ın haberi olmadan bir parselin dahi farklı olması mümkün değil. Kıyılar zaten tarumar edildi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının imar yapma yetkisi ile tamamen rant alanları ilan edildi. Ormanlık alanlar, meralar tamamen madenlere terkedildi. Ülke her anlamda talan ediliyor. Bu köy kanunu ile birlikte bir adım daha ileri giderek köy tüzel kişiliğinin elindeki yerlerin tasarruf hakkı, belediyelerin tasarruf hakkı, imar yapma hakkı ellerinden alınıyor” diye ifade etti.
‘Santraller denetimden çıkarılıyor’
Türkiye Çevre Ajansına da dikkat çeken Torun, “Bu ajansa bir şirkete ortak olabilme yetkisi veriliyor. Hangi şirkete ne amaçlı? Bir kamu menfaati taşıyan bir yapının özel şirkete ortaklığı ne amaçlı olabilir? Bugün devlete ait bir kömür işletmesi tekrar özelleştiriliyor. Kime verileceği belli. Bütün bunlar adresi teslim yapılıyor.
Bir yetki daha Çevre ve Şehircilik Bakanlığına veriliyor. Güneş ve rüzgar enerji santrallerinin yapı denetiminden çıkarılıyor. Bunun adı bir an önce hizmete sunmak değil çeteye peşkeş çekmektir. Onların önündeki engelleri kaldırmaktır” dedi.
EKOLOJİ SERVİSİ