İran hükümetinin Werîşe Muradî ve Pexşan Ezîzî’ye idam cezası vermesine tepki gösteren kadınlar, ‘Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir’ dedi
İran’da özellikle özgürlük mücadelesi veren Kürt kadınlarına yönelik idam uygulamaları hız kesmeden devam ediyor. Mücadelelerini sürdürmekte kararlı olan kadınlar, İran rejiminin baskılarının hedefi haline geliyor. Son olarak, Rojhilat Kürdistan Özgür Kadın Topluluğu (KJAR) üyesi Werîşe Muradî ve gazeteci Pexşan Ezîzî’ye idam cezası verildi. 10 Kasım’da İran hükümetinin siyasi tutsaklar Muradî ve Ezîzî’ye yönelik verdiği bu karara birçok kesimden tepkiler yükselirken, kadınlar ise idamlara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurguluyor.
‘Mücadelemiz birdir’
İran rejiminin Kürt halkına ve Kürt kadınlarına karşı yalnızlaştırıcı ve yok edici bir politika uyguladığını söyleyen Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivisti Türkan Kocadağ, “İran’da bulunan Kürtler, kadınlar bedenlerini ortaya koyarak mücadele ediyor” dedi. Türkan Kocadağ, idam cezalarının ve baskı rejiminin ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirdi.
İran hükümetinin siyasi tutsaklar Werîşe Muradî ve Pexşan Ezîzî’ye verdiği idam cezasına işaret eden Türkan Kocadağ, “İdam cezalarının karşısında kadınlar özgürlük mücadelesinden asla vazgeçmiyor, vazgeçmeyecek de. Bütün kadınların zincirleri birbirine bağlıdır. İran’da kadınların zinciri bana bağlıdır. Onlar özgür olmadıkça ben de özgür olmam. Bizim mücadelemiz birdir. Dayanışma büyütür ve yaşatır. Werîşe Muradî ve Pexşan Ezîzî yalnız değildir, bizler onların yanındayız. Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir” şeklinde konuştu.
‘Sessiz kalmamalıyız’
Dünyada mücadele yürüten kadınların büyük bir baskı ile karşı karşıya kaldığını ifade eden Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisinden Arife Çınar, devlet aklının direnen ve mücadele eden kadınlara saldırdığını kaydetti. Erkek egemen zihniyeti sarsacak olan kişilerin kadınlar olduğunu belirten Arife Çınar, “Kadın arkadaşlarımıza idam cezası verilmesi insanlık dışıdır. Hem Türkiye’de hem de İran’da Kürt kadınlara yönelik ayrı bir saldırı söz konusu. Werîşe Muradî ve Pexşan Ezîzî’ye idam cezası verilmesine karşı dünya kadınları ayağa kalkmalı. Dünya genelinde kadınlar şiddet sarmalıyla karşı karşıya, bundan dolayı biz kadınlar bu şiddete, idama ve katliamlara duyarlı olmalıyız. Sözümüzü kurmalıyız. Kadın farkındalığını yaratmak için yola çıkan Werîşe Muradî ve Pexşan Ezîzî için sessiz kalmamalıyız” dedi.
‘Jin Jiyan Azadî sloganıyla ortaklaştırıyoruz’
“İran rejiminin varlığını kadın inkarı üzerine inşa ediyor” sözlerini kullanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 3’üncü Bölge Eş Sözcüsü Gülistan Aydın, “Werîşe Muradî ve Pexşan Ezîzî’ye idam cezası verilmesi hiçbir insan haklarına ve hiçbir demokrasi ilkelerine sığmıyor. Özellikle Kürt kadınlarına ve Kürt basınına yönelik çok şiddetli bir baskı uygulanmaya başlandı. Mahsa Emînî’den sonra İran’ın var olan yasakçı, inkarcı ve kadın düşmanlığı politikasına karşı çok ciddi başkaldırılar yapıldı. Bunun öncülüğünü de Kürt kadınları yapmaya başladı. Kimlik mücadelesi veren kadınlara İran rejimi acımasızca davranıyor. İran rejimine dur demek lazım” sözlerini kullandı
Gülistan Aydın şunları söyledi: “Biz DEM Parti olarak, İran rejimi tarafından idam cezası verilen Werîşe Muradî ve Pexşan Ezîzî’nin yalnız olmadığını ifade ediyoruz. Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir. Bu mücadeleyi Jin Jiyan Azadî sloganıyla ortaklaştırıyoruz.”
Haber: Elfazi Toral / JINNEWS